Dan Brownın "Da Vinci Şifresi" kitabıyla yeri konusunda yeniden gündeme gelen Hz. İsanın son gecesinde kanını sunduğu iddia edilen Kutsal Kasenin Antakyadaki antik çağın merkez kiliselerinden birinde olduğu tahmin ediliyor.
3 yıl araştırma yaptıklarını belirten Antakya Ortodoks Kilisesi Cemaati Başkanı ve Arkeolog Josef Naseh, Kutsal Kasenin bulunması için AB kültür fonlarına başvurduklarını söyledi.
Naseh, Antakyanın Roma döneminde ve Hıristiyanlık açısından önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, "Kudüs, Roma, İstanbul ve Antakya Hıristiyanlığın kutsal kentleriydi. Havariler tarafından Kudüsten böyle bir eser getirildiyse bunun getirildiği yer Antakyadır. Çünkü Hıristiyanlık Antakyadan yayıldı. Haçlılar bunu aldılar mı almadılar mı bu konuda resmi bir kaynak yok" dedi.
Kasenin seramikten yapıldığını ve antik çağın merkez kiliselerinden birinde bulunduğunu da vurgulayan Naseh, şunları söyledi:
"Kasenin altın ya da gümüş olduğu varsayılıyor. Ama bu doğru bir varsayım değil. Roma dönemlerinde yemek kapları seramikten yapılmıştı. Hz. İsa da zavallı insanların yanında olduğu için sofrasında bulunan kaplar seramiktendir. Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde Antakyada 600 kiliseden bahsediyor. Bu sayı çok fazla fakat bu şehir öyle bir kutsal şehirse, değerli eşyalar da buradadır. Dolayısıyla bu konuda bir araştırma yapmak için yola çıktık. 3 yıldır bu araştırmayı yapıyoruz. Kasenin Antakyada olma ihtimali çok yüksek, yüzde 80-90. Kase, antik çağın merkezindeki bir kilisede olması lazım ve bu kilesinin etrafında da bir çok dinsel yapı olması lazım. Bunların hepsi sismik haritadan sonra ortaya çıkacak. Bizim için en büyük sıkıntı kaynak. Daha büyük kaynaklara ihtiyacımız var. ABnin kültür fonlarına müracaat ediyoruz. Proje çalışmalarımıza başlıyoruz. Bu kaynak sağlandığı takdirde Kültür Bakanlığına müracaat ederek, araştırma izni isteyeceğiz."
Kasenin bulunduğu takdirde Antakya dışına çıkarılmasının söz konusu olmadığının da altını çizen Naseh, "Antakyanın Arapçadaki anlamı "Tanrının kutsal kenti" anlamında, dolayısıyla bu şehrin kutsiyetinin kabul edilmesi anlamını taşır. Kudüs kadar kutsal bir kent. Eser bulunduğu takdirde Antakya dışında hiç bir yere çıkartılamaz. Burada sergilenir" diye konuştu.