Hatay'ın Yayladağı ilçesine bağlı Olgunlar köyünde toprakta yüksek oranda asbest çıkması üzerine tedirgin olan köylüler, bir an önce önlem alınmasını istedi.

210 nüfuslu Olgunlar köyü sakinlerinden Turan Aşkaroğlu, son zamanlarda kanser hastalıklarından ziyade köyde genellikle karaciğerde iltihaplanma vakalarının arttığını söyledi. Aşkaroğlu, 1980'lerde köyde yaşayanların toprak evlerinin dış cephelerini "havare" adı verdikleri yine bu bölgedeki toprağın suda bekletilerek elde edilen bir madde ile sıvadığını belirtti. Suda bekletilerek hazırlanan bu topraktaki asbest maddesinin daha etkin şekilde solunum yoluyla köy halkına bulaştığının tespit edilmesinin

ardından bu madde kullanımının asgari seviyeye indirildiğini ifade eden Aşkaroğlu, "Bu köyde havare dediğimiz maddeyi bizlere satan kadın 90 yaşında eceliyle öldü aslında. O hazırlık aşamasını yapardı. Hatırlarım biz de evlerimizi bu suda bekletildiği için beyaza dönüşen toprak ile süpürgelerle boyardık. Bizim anlamadığımız bunu hazırlayan kadının 90 yaşında herhangi bir kanser hastalığına yakalanmadan kendi eceliyle ölmesi" diye konuştu.

Karaciğerinde oluşan iltihaplanma ve su birikmeleri için sürekli Adana'ya ve Ankara'ya tedaviye gittiğini söyleyen Osman Gençoğlu ise, doktorların henüz kanserli hücreye rastlamadığını ancak annesinin kanserden vefat etmiş olmasından dolayı tedirgin olduğunu söyledi. Köye gelen doktorların sürekli olarak kendilerine daha temiz bir hava solumaları gerektiğini söylediklerini belirten Gençoğlu, "Bir diyorlar topraklarınızda kanseri tetikleyen bir madde var, bir diyorlar bu madde var ama sizi etkilemez. Son

dönemlerde köyde kanser hastalığına yakalanan pek olmadı. Özel İdare'den yetkililer geldi. Madem topraklarınızda kanser yapan madde çok, bu köyü taşıyalım dediler. Bu fikir ortaya atıldı. Ancak daha sonra kimseden ses çıkmadı. Bizim evimiz, bağımız bahçemiz burada. Nasıl gideriz ki başla yere. Ama bir yandan da sağlığımızı düşünüyoruz. Çocuklarım, torunlarım var. İsteğimiz kesin bir sonuca varmaları. Topraklarımızdaki asbest bize zararlı ise bunun bir çaresine bakılmalı" dedi.

Bahçesinde yetiştirdiği biberlerle salça yapan Semiha Bilgin de, yıllardır bu köyde yaşadıklarını ve gönüllerinden bir yere gitmek gelmediğini söyledi. Köye gelip toprak numuneleri alan yetkililerin kendilerine özellikle bahçelerinde ve evlerindeki temizliğe dikkat etmelerini öğütlediklerini ifade eden Bilgin, "Ne kadar temizlik yapsanız da toprak bu uçuyor, savruluyor. Bize topraklarla sıvadığınız evlerinizi yıkın, betonarme yapın dediler. Parası olan evlerinin dış cephesini betonla yaptı. Ama biz bu

toprakları ekiyoruz. Ektiklerimizi tüketiyoruz, şaşırdık kaldık. Kanser azaldı gibi ama şimdi de ciğerde iltihaplanma boy gösterdi, buna bir çare bulunmalı" şeklinde konuştu.

Olgunlar Köyü Muhtarı Ahmet Ergüder, köyde kanser vakalarında bir düşme gözükse de korktuklarını söyledi. Ankara'dan yetkililerin son bir kontrol için gelip köy topraklarından numune aldıklarını ifade eden Ergüder, "İçimizdeki korkuyu atabilmiş değiliz, 'Köyü taşıyın' diyenler oldu. Köyün taşınmasını isteyen de var, istemeyen de. Sağlık insan için ne kadar önemliyse malda canın yongası. Doğup büyüdüğü toprakları bırakmak istemeyen çok. Son olarak alınan toprağın analiz sonuçlarını beklemek düştü bizlere.

Sonuç gene yüksek oranda asbest çıkarsa eğer, gerekli önlemlerin alınması için yetkili birimleri harekete geçirmekten başka çaremiz kalmadı" dedi.