Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine bağlı Büyüktatlı kasabasında asbestli toprak yüzünden son yıllarda artan kanser vakaları İl Genel Meclisi'nde ele alındı. Meclis Sağlık Komisyonu tarafından hazırlanan rapor, İl Genel Meclisi'nde oy birliğiyle kabul edilirken, Sağlık Komisyonu Başkanı Sırrı Demir, "Şikayet eden vatandaşların dahi bu toprakları evinde kullandığını gördük" dedi.
Bütçe görüşmeleri sebebiyle kasım ayı boyunca toplantılarını devam ettiren Kahramanmaraş İl Genel Meclisi, bugünkü toplantısında asbestli kasaba olarak bilinen Büyüktatlı beldesindeki gelişmeleri ele aldı.
İl Genel Meclisi Başkanı Ramazan Okumuş başkanlığında yapılan toplantıda Meclis Sağlık Komisyonu tarafından hazırlanan rapor oy birliğiyle kabul edilirken, hazırlanan raporda birçok vatandaşın asbestli toprakları evlerinde kullandığı belirtildi. Yine bu toprakların belediye tarafından stabilize yollarda da kullanıldığı ifade edilirken vatandaşların gelir düzeyinin çok düşük olduğuna vurgu yapıldı.
Asbestli toprağın ilk olarak 2005 yılında MTA tarafından yapılan incelemelerde tespit edildiği belirtilen raporda, hastalığı tespit edilen şahısların belediye başkanına bildirildiği ifade edildi.
Öte yandan toprağın çıkarıldığı kum ocaklarının üzerinin kapatılması, yine kullanılan evlerin de iç ve dış sıvalarının sökülerek beton sıva yapılması gerektiği dile getirildi. Usulsüz yapılaşmalara izin verilmemesi gerektiği bildirilen raporda, son 15 yılda kanserden ölen hasta sayısının resmi kayıtlara göre 37, toplam ölen insan sayısının ise 159 olduğu kaydedildi.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sağlık Komisyonu Başkanı Sırrı Demir, toprağın tespit edilmesinin ardından vatandaşların uyarıldığını ancak yapılan incelemelerde vatandaşların yeterince dikkat göstermediğinin anlaşıldığını ifade etti. Beldede yaşayan insanların maddi imkanlarının çok kötü olduğuna vurgu yapan Demir şunları söyledi: "Toprağın asbestli olduğu MTA'nın laboratuarlarında da incelenmiş ve kanser yaptığı anlaşılmıştır. Bu konu da kaymakamlıkça ve daha önceki belediye başkanı tarafından
hazırlatılan broşürle vatandaşa anlatılmıştır. 'İşte bu toprak kanser yapıyor. Bu toprağı kullanmayın' denmiş ve herkes bilgilendirilmiştir. Her ne kadar uyarılar yapılsa da bunlar hiç göz önüne alınmamıştır. Gittiğimizde gördük, şikayet eden insanların dahi kendi evlerine bu toprakları serdiklerini gördük. Yine bu durum hiç göz önüne alınmadan hala, stabilize yollarda bu asbestli toprağın serildiğini, binaların asbestli toprakla sıvandığını, gördük. Bir diğer konu bu toprak damların üzerini akıtmıyor.
Toprağın yapısından dolayı suyu kaydırıyor. İşte ya bilinmediğinden ya da imkansızlıktan bu topraklar evlerde dahi kullanılıyor. Yani çaresizlikten, parasızlıktan ileri gelen bir durum gördüm orada. Onlara şunu söyledim. 'Bakın siz asbestli toprak olduğunu söylüyorsunuz. Bu raporlarla belirlenmiş. Ancak siz hala kepçelerle ocaklardan kum alıyorsunuz. Gelin bunu kapatın' dedim ama onu da kapatmıyorlar. Vatandaşlar gurbette asgari ücretin altında çalışan insanlar. 3 ay çalışıp 5 ay yiyen insanlar. Devletten
bir yardım isteyin dedim. Biz İl Genel Meclisi olarak raporumuzu sunduk, yetkililere bildirdik. İnşallah yetkililer de buna göre bir tedbir alırlar. Özel İdare'nin gücü yok. Ama benim önerim, devletimiz tabii ki çok büyük, isterse bir günde başka bir yer yapar, oraya nakledebilir. 'Herkes evine çatı yapsın' diyebilir. Biz seçilen insanlar olarak her şeyi anlattık. İnşallah devlet elini uzatır."
Kahramanmaraş İl Genel Meclisi Başkanı Ramazan Okumuş da raporun oylaması sırasında yaptığı konuşmada konunun üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini bildirdi. Okumuş, "Bu konuyla ilgili komisyondaki arkadaşlarımız güzel bir rapor hazırlamışlar. Tabii bu konunun raporla kalmaması düşüncesindeyim. Bununla ilgili gerek Sağlık Müdürlüğümüz, gerek Bayındırlık Müdürlüğümüz, Valiliğimiz ve İl Özel İdaremizin yapacağı bir şey varsa devam ettirmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çok ciddi şekilde insan
sağlığını ilgilendiren bir konu" dedi.
Okumuş daha sonra raporu üyelerin oylarına sunarken, hazırlanan rapor oy birliği ile kabul edildi.
![]() |
![]() |
meclsımızın buyuk tatlı kasabmızın sorunlarıyla ılgılndıgı ıcın sonsuz saygılarımızı sunuyorum karar ınsallah kasabamız ıcın hayırlı olur buyuktatlıda işsızlık ve yoksulluk olmadıgın dan alt yapı da dahıl asbaest yanı sure bazı hastalıklarda daha bız beklıyor tabı kı suda yok dıyebılırım bızım mahallede 20 yıldır su yok araplarda bu susuzluktan dolayı amcamın oglu hayatını kaybettı nasıl dersenız deskı su kanalından su varmı dıye vanaın etrafını acarken esek arıları soktu admacagız nefesı kapandı vefat ettı. yolların ve dr.olamyısından ex olmustur deatylı bılgı afsın devlet hastanesınde kayıtlıdır 2008 temmuz ayında gununu hatrlamıyorum annem abım vefat ettı bua best yuzunden bnd emıdemde amelıyat oldum suan yasıyoruma am korku ıcndeyım allah yardımcımız olsun devletımız memlketımıze sahıp cıksın ınsanlar goz gore gore olmesın sımdıden meclısmıze saygılar sunuyorum
bu önerinin sadece sözde kalacağını düşünüp bir şekilde atlatılacağından eminim yinede meclisimizin ilgilenmesini temenni ediyorum
toprakta kesin kanser olduğu anlaşıldığına göre devletin bu fakir köylüye yardım etmesi lazım. kim istemez beton arma ev yapmak. vatandaş mecburen bu toprağı kullanıyor evlerin yüzde 90 nı düz dam akmamıs için zorunlu olarak bu toprağı kullanıyor. devletin vatandaşına yardım etmesi lazım . görevlileri köyün haklarını aramaya çağırıyorum
sayın devlet büyüklerim ve sağlıkta görevli değerli abilerim ben K.Maraş Sütçü İmam Üniversitesi 1. sınıfta okuyan Türk Dili Ve Edebiyatı öğrencisiyim şuanki yaşım 20 olmakla birlikte hayatta hala yaşıyor olmanın sevinci ile size bu mesajımın iletilmesini istedim herkesin bildiği gibi BÜYÜKTATLAR KASABASI son yıllarda insan ölümleri ile gündeme gelen bir kasaba olmuştur.Bunu benim bildiğim gibi büyüktatlar kasabasının bağlı olduğu il, ilçe ve buralarda özellikle sağlıkla görevli yetkililerde bilmektedir ama benim anlamdığım kasabamda daha önceden bu kanserejon madddenın olduğu asbesli topragın oldugu sularının kireçli ve saglıga zaralı oldugu çok önceden tesbit edilmişti ama o günden sonra bir daha ilgilenen olmadı ancak yetkilile köyümüzde art arda yaşanan ölümlerle dikkati çekmeye başlayınca devlet yetkilileri ilgilenmeye başladi ama takp ettiğim kadarıylada hala ne devlette ses var ne de budevlette görevli sağlık görevlilerinde bir haraketlilik var sanki siradan bir durum ve olay içindeymiş havasında davranıyorlar bu da demek oluyorki köyde yaşama tutunmaya calısan 3-5 insan da öldükten sonra mı ilgilenmeye başlayacaklar?ama her geçen gün bu ölüm sayısı ve kansere yakalanan insan sayısı ve daha annesinden doğmamış bebek bile bu kansere yakalanacak günahtır yazıktır onlara bari bizler pençesine düştük daha doğmamış çocuklar yakalanmasın bari eğer devletimiz ve devlette görevli sağlık yetkilileri buna ilgisiz kalırsa mecburen avrupa devletlerinde yardım talebi ve dilekçe yazmak zorunda kalacagız gerekirse dünya sağlık örgütünde de bu konuda yardım isteyecegiz sadece tek yapılması gereken bir an önce büyüktatlar kasabasının kaldırılması ve kanser hastalık asbes topragın olmadıgı yeni bir mekana yerlestırılmesı ıle gercekleşir sizlerinde bu konuda ilgisiz kalmayacagınızı ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ vatandası olarak buna bir çözüm bir çare bulmanızı arz ederim.
Benim yaşım 54 oldu,doğduk doğalı o toprağı (pur)kullandık,o yöreden çıkan kaynakların suyunu içtik.Son 15 sene öncesine kadar kanserden öleni,kalp krizi geçireni hatırlayan var mı? Benim hatırladığım tek kanser vakası Emirhan Bektaşın Mehmet (rahmetli) tir.Diyeceksiniz ''kanseri kim biliyordu'' Hastalanıp 6 ay 1 yıl yatan da yoktu.Ani ölüm hayra alamet değil denirdi. Bu hastalığı başka yerde arasak daha iyi olur.