2
Mayıs
2024
Perşembe
SİLİFKE - MERSİN

Yörükler büyük sıkıntıda

SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ

Yaz mevsimini Konya ve Karaman'ın yaylalarında geçiren Sarıkeçili Yörükleri, havaların soğumasıyla birlikte Mersin'in Silifke ilçesine dönmeye başlarken, sahile yakın kesimlerde konaklamalarına izin verilmediği için büyük sıkıntı yaşıyor.

Sahilden yaklaşık 50 kilometre mesafedeki Cılbayır köyünün üst kısmındaki dağlık arazilere gelen, hayvancılık dışında geçim kaynağı olmayan ve bu nedenle sürekli göçebe hayatı yaşayan Sarıkeçili Yörükleri, çetin kış mevsiminin başlamasına çok az bir zaman kalmasına karşın 'kıl keçilerinin ormana zarar verdiği' gerekçesiyle yüzyıllardır yaşadıkları Akdere, Yeşilovacık beldelerindeki sahile yakın kesimlere gelemiyor. Sahile gelemedikleri için de Torosların eteklerinde içecek su bulamayan Yörükler, at ve eşeklerle 5 kilometre mesafedeki köylerden su taşıyor. Keçiler ise dağlardaki yağmur sularının doldurduğu sarnıçlardan çıkarılan suyla sulanıyor.

Sarıkeçili Yörükleri Derneği Silifke Temsilcisi Halil Öksüzoğlu, yaptığı açıklamada, Karaman ve Konya'dan Torosların eteklerine kadar geldiklerini ancak sahile yakın kesimlere yerleşmelerine izin verilmediğini kaydetti.

Kış mevsiminin başlamasına çok az bir zaman kaldığını, bu nedenle 15 gün içerisinde mutlaka sahile inmeleri gerektiğini ifade eden Öksüzoğlu, "Kimin kapısını çaldıysak sahile yakın kesimlerdeki ormanlık alanların yeni ekim veya genç ormanlar olduğu belirtilerek yüzyıllardır yaşadığımız yerlere gelmemize izin verilmiyor. Biz yerleşik düzene geçmek için de ilgili bakanlıklara müracaatlarımızı yapmıştık ve şu anda yer arayışı sürüyor. Yerleşik düzene geçmemiz sağlanıncaya kadar da sahile yakın kesimlerde

bize bir yer gösterilsin ve orada yaşamımızı sürdürelim istiyoruz. Geçici olarak kalabilmemiz için de ilgili bakanlarımızdan ve milletvekillerimizden bize bir yazı verilmesini, bu yazıya istinaden de daha önce yaşadığımız yerlere dönmemizi sağlamalarını istiyoruz" dedi.

"KIŞIN TOROSLARDA KALAMAYIZ"

Dedelerinin burada doğup büyüdüğünü, kendilerinin de buralarda doğduğunu belirten Öksüzoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bizler yüzyıllardır kış aylarını Silifke'nin Akdere ve Yeşilovacık beldelerindeki orman işletme bölgelerinde geçiririz. Yaz aylarında ise Karaman ve Konya'nın yaylalarına gideriz. Eylül ayında Karaman ve Konya'dan çıkıp Kasım ayında buraya geliyoruz. Şimdi bu bölgede kalmamıza izin vermiyorlar. Yaylada ve sahil kenarında bizim bir karış toprağımız, bir dikili taşımız yok. Biz ormanların açık arazilerinde ve gelişmiş ormanlarda hayvanlarımızı otlatarak hayatımızı sağlamaktayız. Ama şimdi bizim önümüze

engel çıkardılar. Orman İşletme Müdürümüze gittim, o da önümüzde engel var aşamıyoruz dedi. Valimize de gittik, göçebe Yörüklerine yer bulamadıklarını söyledi. Silifke Kaymakamımıza gittik, o da bu konuda yardımcı olamayacağını söyledi. Kaymakamımız yaylalara gidin çayırlar bulup kiralayın diyor. Kış aylarında Toroslarda çayır bulunmaz. Biz zaten Toroslarda kışın kalamayız."

Çocuklarının okula gitmesinde de büyük sıkıntılar yaşadıklarını vurgulayan Öksüzoğlu, "Bizim çocuklarımız, Akdere, Yeşilovacık ve Işıklı'da okuyor. Çocuklarımızı buralardaki ailelerin evlerine birer aylığına bıraktık. Sahile inmiş olsaydık çocuklarımız taşımalı eğitim kapsamında evlerimize gelecekti. Ama maalesef biz sahile inemediğimiz için çocuklarımızı göremiyoruz. Çocuklarımız tanımadıkları insanların yanında kaldığı için de duramıyorlar. Buradan Sayın Başbakan'ıma, sayın milletvekillerime, sayın

valime, sayın kaymakamıma sesleniyorum, biz en kısa zamanda gelişmiş ormanların büyük yerlerinde, dikim ve gençlik sahası haricinde sahile yakın yerlere inip yavrularımıza kavuşmak istiyoruz. Şu anda bulunduğumuz bölge ekili arazi. Muhtar da bize, 'Buradan kalkın' dedi. Ama sahile inemediğimiz için mecburen ekili arazilerin içerisinde kaldık" dedi.

"CUMHURBAŞKANI'NDAN YARDIM İSTEDİK"

Yörük İbrahim Yagal da açıklamasında, "Son üç yıldır buradaki kışlaklarda kalmamızda büyük sorunlar meydana gelmeye başladı. Biz yüzyıllardır buralarda yaşıyor ve kıl keçileriyle ekmeğimizi kazanıyoruz. Ama son yıllarda bizi sahile indirmiyorlar. Biz de mecburen yayla kesimlerinde kaldık. Önümüzde kış mevsimi var. Buralara kışın kar yağar. Biz yüzyıllardır göçebe kültürünü Sarıkeçili Yörükleri olarak, yazın yaylalarda, kışında sahilin ormanlık kesimlerindeki kuytularda yaşamışız. Biz kışın yaylalarda

yaşayamayız, hayvanlarımız da yaşayamaz. Şu ana kadar da sahile inmek için başvurduğumuz bütün resmi makamlardan olumlu bir yanıt alamadık. Biz de ne yapacağımızı bilmiyoruz ve şaşkın bir şekildeyiz. Bu konuyu Sayın Başbakan'ımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz, kısacası Meclis çözsün" dedi.

Sorunlarının çözümü için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de mektup gönderdiklerini belirten Yagal, mektubunun bir bölümünde Sarıkeçili Yörükleri'nin isteğini şöyle dile getirdiklerini söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkan'ım, bizde bu devletin yörükleri, insanları olarak yaşamak, kendi imkanlarımızla geçinmek, kimseye aman dilememek, yerleşik bir hayata geçerek sosyal bir aile ortamı kurmak, çoluk çocuğumuzu okutmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı olduğumuzu hissederek yaşamak, itilip kakılmamak istiyoruz. Yani vatansız mülteciler gibi oradan oraya sürülüp dışlanarak yaşamak istemiyoruz. Artık sesimiz duyulsun istiyoruz" diye konuştu.

Yörük kadınları Rukiye Bacak ve Keyziban Göbüt de, "Biz dağların başında yaşıyoruz, çocuklarımız aşağıda tanımadıkları ailelerin yanında. Tek isteğimiz sahile inip çocuklarımıza kavuşmak. Çünkü çocuklarımız başka ailelerin yanında kalıp okumak istemiyor. Bazıları okuldan kaçıp yanımıza geliyor. Bizlere yardımcı olunsun. Biz dağların başında hayvanlarımız ve küçük çocuklarımızla bir başımıza kaldık. Çocuklarımız okumadığı zaman cahil kalıyor. Biz onların okumasını istiyoruz" diye konuştu.

SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ
SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ
SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ
SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ
SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ
SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ
SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNİN KEÇİ YASAĞI ÇİLESİ
İHA
Yayın Tarihi : 10 Kasım 2009 Salı 15:12:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ALİ YILDIZ. IP: 78.161.46.xxx Tarih : 9.12.2009 12:16:24

HEY AYDIN GEÇİNİPDE CAHİL OLAN  YÖNETİCİLER, KEÇİNİN ORMANA ZARAR VERDİĞİ BELİRLİ ÇEVRELERCE UYDURULMUŞ KOCAMAN BİR YALAN.ZARAR VERMEYİ BİRAK ORMANIN DOĞAL DENGESİ İÇERİSİNDE KALMASINA YARDIMCI OLUR. SİZ YÖNETİCİLER BİRAZCIK VİJDANINIZ OLSA BİR KÜLTURÜN YOK OLMASINI BU KADAR GÖNÜLDEN İSTEMEZ SİNİZ. BİZ YÖRÜK ÇOCUKLARI OLARAK KEÇİ ETİ VE SÜTÜ İLE BÜYÜDÜK. BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZDA KEÇİ DE ÇOKTU,ORMAN DA. ANLAYACAĞINIZ ORMANI KEÇİLER YOK ETMEDİ SİZLER YOK ETTİNİZ. SAYGILARIMLA.ALİ YILDIZ. MUT  NAVDALI KÖYÜ.