'Haklarımızı Bilelim' toplantısı yapıldı
Kars-Ardahan Bölge Barosu İnsan Hakları Komisyonu tarafından "Haklarımızı Bilelim ve Kullanalım" adlı afiş, broşür ve bilgi kartlarının tanıtıldığı toplantıda konuşan Kars-Ardahan Bölge Baro Başkanı Avukat Necati Yakışırer, türban yasağının tam olarak anlaşılmadığını belirterek, "Mülki alanda türban takılmaz, kamusal alan ve halk alanında türban takılabilir. Herkes kendini nasıl ifade ediyorsa etsin" dedi.
Güngören Otel’de düzenlenen tanıtım toplantısına Vali Nevzat Turhan, Belediye Başkan Yardımcısı Dünyamalı Demir, Cumhuriyet Başsavcısı İsmet Özkorul, Adalet Komisyonu Başkanı Abdurrahman Tanrıkulu, Baro Başkanı Avukat Necati Yakışırer, Kars- Ardahan Bölge Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Onur Gündoğdu, bazı daire amirleri, avukatlar ve basın mensupları katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Kars-Ardahan Bölge Barosu Başkanı Avukat Necati Yakışırer, insan haklarının son 3 yılda bir ivme kazandığını belirterek, Kars’ta bugüne kadar insan hakları ile ilgili olarak hiç bir şikayet almadıklarını ancak bunun kendilerini İnsan Hakları Komisyonu kurmaktan alıkoymadığını söyledi. Toplantı sonrasında basın mensuplarının insan haklarıyla ilgili sorularını cevaplayan Baro Başkanı Yakışırer şunları söyledi:
"2 dönemdir Baro Başkanlığı görevini yürütüyorum. Bu görev süresi içinde bugüne kadar bize resmi düzeyde işkence yapıldığına dair hiçbir şikayet gelmedi. Elbette böyle bir şikayet gelse biz bunun üzerine baro olarak yürüyeceğiz. Onun için insan hakları konusunda bir iyileşme ve gelişme var. Ama temennim şudur. Hiçbir yerde işkence olmasın. Türkiye genelinde de olmasın, dünyada da olmasın. Bir tek işkence emniyet birimlerinde yapılan işkence olarak algılanmasın. Bir erkeğin eşine karşı yaptığı işkenceyi de algılamak lazım. Bunlar önemli şeylerdir. Yani işkence geniş boyutlu bir olaydır."
Yakışırer, türban konusunda yaptığı açıklamada ise, "Türban yasağıyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti’nin çizmiş olduğu bir şablon vardır. Bu da kamusal alanda ve halk alanındadır. ’Kamusal alanda türban takılmayacak’ deniliyor. Ben bu görüşe karşıyım. Benim görüşüm şudur. Türkiye’de bu konuya kendi beyninde yoğunlaştıran benim. Ben mülki alan, kamusal alan ve halk alanı olarak 3 alanda görüyorum. Mülki alanda türban takılmaz, kamusal alan ve halk alanında türban takılabilir. Herkes kendini nasıl ifade ediyorsa etsin. Mülki alan şudur. Bir ağır ceza reisi mahkemede koltukta oturduğunda türban takamaz. Ama mahkemeye gelen sanık, tanık, davalı, davacı türban takabilir. O konuda bir kısıtlama getirilmesi yanlıştır. Medya hep Fransa’yı örnek verir. Fransa’da okullarda ’türban yasağı var’ deniliyor. Oysa, Fransa’da gidin bakın üniversitelerde, özel okullarda türban yasağı söz konusu değildir. Bir rektör veya bir profesör kürsüde olduğu zaman türban takmaması lazım. Ama bir öğrenci türbanıyla okula girip dersini dinlemesi gerekir. Mülki alan, kamusal alan ve halk alanı iyi bellenmelidir. Onun için bizde statükocu anlayış vardır. Bu statükocu anlayışın insan haklarına, demokrasiye ve özgürlüğe inanıyorsak bunun genişletilmesinde fayda vardır. Ben buna inanıyorum" şeklinde konuştu.
