23
Mayıs
2024
Perşembe
ARDAHAN

Unutulan köy!

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nde (ADNKS) unutulunca, tek bir seçmenin bile yazılmadığı Ardahan'ın Çıldır ilçesine bağlı Horozöttü köyünde dertler diz boyu. 

Seçmen listelerini almak için Ardahan Nüfus Müdürlüğü'ne giden Muhtar Şentürk Lök'e görevlilerin "Sizin köy yazımda unutulmuş, bu nedenle seçmen listesi de yok. Köylüleri ilçeye getir yazalım" demesiyle ortaya çıkan skandalın ardından gözler Horozöttü köyüne çevrildi. Ardahan Vali Vekili Ali Fuat Atik'in Nüfus Müdürlüğü'ndeki görevlileri köye gönderip yazım yaptırmasının ardından köye giden gazeteciler 21. yüzyılın utanç manzaralarıyla karşılaştılar. 15 kilometre uzaklıktaki Çıldır ilçesine yaya olarak, at ya da eşek sırtında giden köylülerin, kar yağdığı zaman da dünya ile bağlantılarının kesildiği ortaya çıktı. 

Gürcistan sınırına yakın bir alanda bulunan Horozöttü köyünün sıkıntıları bunlarla da sınırlı değil. Köylüler ne kar yağmasını ne de kış mevsiminin gelmesini istiyorlar.
 
Çünkü kar yağdığında 6 ay köylerinden çıkamıyorlar ve kışlık erzaklarını yazdan temin ediyorlar. Şu anda bile bu kış mevsimi için bütün yiyecek ve giyecek erzakları alınmış durumdalar. Her kış yaşadıkları sıkıntıları en aza indirebilmek için hasta olmaktan bile korktuklarını söylüyorlar. Acil vakalarda da çaresizce eşek sırtında karları
aşmaya çalışıyorlar. Yetkililerin bile unuttuğu bu köyde evlerde bile günümüzün en önemli ihtiyacı olan telefon yok.

"HERKES EVİNDE İNTERNET KULLANIYOR BİZİM EVİMİZDE TELEFONUMUZ BİLE YOK"
Köy sakinlerinden Atalay Türi yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde dile getirdi:
"21. yüzyılda halimiz bu. Gördüğünüz gibi millet aya çıkarken biz halen yaya gidiyoruz. Yol yok, okul perişan durumda. Önümüz kış ve asıl çile o zaman başlayacak. Kilometrelerce yolu karları aşarak gidip geliyoruz. 6 aylık eşyamızı toptan alıyoruz. Ondan sonra köyden çıkamıyoruz. Kar yağdı mı yollar kapanıyor. 6 ay boyunca ne araba işliyor ne de at işliyor. Eşeklerle bile kapalı yolları aşamıyoruz. O yüzden biz şimdiden hazırlığımızı yapmışız. Hiç birimizin evinde telefon bile yoktur. Herkes evinde internet kullanıyor bizim evimizde telefonumuz bile yoktur. Yani insanca yaşamak için hiçbir imkanımız yoktur. Boşu boşuna yaşıyoruz. Devletimize bir de kardeşimi şehit verdik. Her konuda devletimize yardımcı oluyoruz. Askere zamanında gidiyoruz. Elimizden geldiği kadar bizler devletimize yardımcı oluyoruz ama ne yazık ki bize yardımcı olan yoktur. Şimdi de oy zamanı geliyor ve bakacaksınız köyümüze gelenler olacak. Oy zamanında gelecekler ve 'yolunuzu, suyunuzu, elektriklerinizi yapacağız' diyecekler. Ama ondan sonra bizi kimse ne tanıyor ne de yanımıza geliyorlar. Burada şimdi sayım yapsalar bile artık ondan sonra yine kimse yanımıza gelmez. Bizi artık oya bile çağırmasınlar. Bizimle ilgilenmiyorsalar oy için de gelmesinler. Nüfusumuz az diye oylara ihtiyaçlarımı yok her neyse pek umursamıyorlar. Baksanıza gelip bizi yazmadılar bile. Ama bu böyle olmaz"
1994 yılında oğlu Engin Türel'i Van'da şehit veren Torun Türi de, "Burası 50-60 hanelik bir köydü. Hep İstanbul'a göç ettiler. Kışın ulaşım olmadığı için o göç edenlerde yazın geliyorlar ve kış başlamadan da gidiyorlar. Burada 8 ev kaldık. 30 nüfusumuz var. Burası böyle unutulmuş bir durumda kalmış. Seçim için bile sayılmamışız. Buraya pek kimse gelmez. Siz gazeteciler iyi ki köye geldiniz belki sizin aracılığınızla köyümüze el atılır. Geçimimizi halen atlarla hayvanların sırtında sağlıyoruz" dedi. 

Torun Turi şehit oğlunun mezarı yanında kendine bir yer ayırdığını da belirterek, "Burada şehit çocuğumu bekliyorum. Yoksa bende çeker giderim bir büyük kente orada ikamet ederim, yer içer dolanırım. Ama burada şehit oğlumun mezarı var. Onun yanında yerimi de ayırmışım. Ben de onun yanında yatacağım" diye konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 13 Aralık 2008 Cumartesi 16:49:42
Güncelleme :13 Aralık 2008 Cumartesi 16:50:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?