'Bizi yasaklarla göçe zorluyorsunuz'

Posof Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Yönetimi ve Gelişme Planı Taslağı Değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.

Halitpaşa İlköğretim Okulu toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya Posof Kaymakamı Muammer Köken, Posof Belediye Başkanı Şükrü Bozyiğit, Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisi Ali Vatan Sezer, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Mühendisi Cihangir Altun, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Daire Başkanı Yaşar Türkeş ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Toplantıya katılanlara Ardahan’ın coğrafi yapısından hakkında bilgi veren Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisi Ali Vatan Sezer, “Ardahan’ın yaklaşık 65 kilometre kuzeyinde başlayan saha, batıda Arsiyan, güneyde Ilgar, doğu ve kuzeyinde Kafkas Dağları ile çevrilidir. Türkiye’nin en kuzeydoğu ucunu oluşturan alan, Gürcistan sınırındadır. Alan, derin ve sarp vadilerle bölünmüş yüksek dağlardan oluşur ve ortalama yüksekliği 2 bin ile 2 bin 200 metredir. Saha ilk olarak 1981 yılında Av koruma ve üretme sahası olarak tescil edilmiştir. 4915 sayılı Kara Avcılığı kanunun 2. maddesine istinaden Bakanlar Kurulu’nca 13.09.2006 tarih ve 2006/10966 sayılı kararı ile 59 bin 589 hektarlık alan ‘Ardahan Posof Yaban hayatı Geliştirme Sahası’ olarak ilan edilmiştir” dedi.

Ardahan Posof Yaban hayatı Geliştirme Sahası üzerinde yaşamını sürdüren Dağ horozunun dünya üzerinde sadece Kafkasya Bölgesinde, Türkiye’de ise kuzeydoğu illerinde bulunduğunu belirten Mühendis Sezer, “ Nesli tehlike altında olan bu tür yüksek dağlarda ve alt alpin çayırlarda yaşar. Türkiye’de türün yaşam alanı ardıç ve ayı üzümü ile orman güllerinin yakındaki çayırlarda oluşur” diye konuştu.

Katılımcıların, “Siz burada yaban hayatını koruyacağız diyorsunuz, ama bizleri yasaklarla göçe zorlamak istiyorsunuz” sözleri üzerine devreye giren Posof Kaymakamı Muammer Köken’de “Ormanla orman köylüsü arasındaki sorunlar sadece burada değil. Her yerde var. Buraya gelen kişiler bir fikir elde etmeye geliyorlar. Kırsal kalkınma ile ilgili bu bölgelerde turizm potansiyeli var. Burada bir dağ horozu var. Siz bu adamları kovabilirsiniz, hatta dövebilirsiniz. Yanlış anlamayın. Mesele şu konunun anlaşılmaması. İlk etapta gardınızı alırsanız bir yere varamayız. Önce anlayacağız ve kişiselleştireceğiz ve kararımızı. Bu işi anlamamız ve karlı olduğunu görmemiz için anlamamız lazım. Arkadaşlar birbirimizi kırmadan önce anlayalım.” şeklinde konuştu.

Tatmin olmayan katılımcıların ısrarlı soruları üzerine söz alan Posof Belediye Başkanı Şükrü Bozyiğit, “Bölgemizde bundan önce iki proje gerçekleşti. Birincisi BTC Boru hattı, ikincisi TEMA Vakfının projesi, İki projede de bize verilen vaatler yerine getirilmedi. Bu projenin de bizleri mağdur edecek mi diye vatandaşın kuşkuları var. Vatandaş diyor ki, ‘Buralar korumaya alınanca yaylama çıkamayacak mıyım? Piknik yapamayacak mıyım? Yakacak odunumu da kesemeyecek miyim? Bu sahaları ihlalde ceza yiyecek miyiz?’ diye vatandaşın kafasında sorular var. İlla da uzlaşmak demek birilerinin fikirleri kabul edeceğiz anlamına da gelmez. Bize uygun olan şeyler için Posof olarak destek vereceğiz” dedi. Bize uygun değilse destek vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü mühendisi Cihangir Altun ise, “Vatandaşlarımız bu konularda tedirgin olmamalıdır. Amacımız insanlarımız var oldukça yaban hayatımız yaşama alın bulsun. İnsanın olmadığı yerde hayvanın bir değir yok. Posof halkının olmadığı bir yerde dağ horozunun bize bir değer yoktur” dedi

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Daire Başkanı Yaşar Türkeş, “Bizim buraya gelmemizin önemli nedir, bizler size nasıl yardımcı oluruz. Buranın av yasağı konulması 1981 yılında yapılmış. Biz size saha yapmaya gelmedik. Biz bu sahadan sizler nasıl yararlanırsınız diye bunu araştırmaya geldik. Burada vatandaş bize ne teklif eder bizlerde yaparız. Biz yeni bir saha açmaya gelmedik. Kurulu sahayı nasıl kullanırız vatandaşa nasıl katkı sunarımın hesaplarını yapıyoruz. Burada sizlerin özgürlüğünü kullanım alanlarını kısıtlamak gibi bir şey söz konusu değildi. Buraların koruma altında olması sizlerin hiçbir işinizi kısıtlama almamı taşımaz rahat olun” diye konuştu