Yaban hayatı geliştirme toplantısı

Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Ardahan İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ve Doğa Derneği işbirliğinde Posof Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Yönetim Planı için 'Halkın Katılım Toplantısı' gerçekleştirildi.

Ardahan'ın Posof ilçesindeki toplantıya Posof Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar, Belediye Başkanı Şükrü Bozyiğit, kurum amirleri, köy muhtarları ve vatandaşlar da katıldı.

Posof Halitpaşa İlköğretim Okulu'nda gerçekleştirilen toplantıda bölgedeki yaban varlığının önemine dikkati çeken yetkililer, bölgenin yaban hayatı için çok elverişli olduğunu ve ileriki yıllarda bölgenin SİT alanı olması konusunda çalışmaların yapıldığını söylediler.

Doğa Derneği Proje Koordinatörü Yıldıray Lise, "Posof bölgesi doğal hayat için çok önemli bir bölge. Dağ horozu, bıldırcın kılavuzu, şah kartal, küçük akbaba türlerini barındıran bir bölge. Dün yeni bir kuş türü olan sakallı akbabayı tespit ettik. Bu türün gaga bölgesinde sakalları var. Kanat açıklığı bir insan boyundan daha yüksek. Bir insan boyunu ortalama 175 santimetre kabul edersek sakallı akbabanın kanat açıklığı 270 santimetre. Doğa Derneği, 2005 yılından beri Posof Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda dağ horozu, bıldırcın kılavuzu ve diğer kuş türlerine yönelik araştırmalar gerçekleştirmektedir.

Doğa Okulu uygulamalarının da aşamalarından birinin gerçekleştirildiği bölge son dönemde Türkiye ve Gürcistan'ın doğa koruma konusunda sınır ötesi işbirliğinin geliştirilmesi konusundaki çalışmaların odak noktasıdır. Doğa Derneği, bölgedeki çalışmaları Kritik Ekosistemler Ortaklık Fonu'nun desteğiyle sürdürmektedir'' dedi.

Ardahan Çevre ve Orman Müdürü Faruk Köksoy ise, "Bölgede uygulanmakta olan yasaklara uyulması gerekiyor. Alabalık neslinin tükenmemesi için birkaç yıldır bölgede av yasakları uygulanıyor. Kırmızı benekli alabalıkların neslinin tükendiği derelere alabalık yumurtası atmak için 100 tane anaç kırmızı alabalık yakaladık. Ne acıdır ki 100 anaç balıktan 80 tanesi erkek çıktı. Bu demektir ki, Alabalık nesli her derede tükenmeye doğru gidiyor. Durumun vahametini görüyorsunuz" şeklinde konuştu.

Toplantıda konuşan Posof Belediye Başkanı Şükrü Bozyiğit de, "Bölgede Doğa Derneği'nin ne amaç için çalışma yürüttüğünü daha iyi anlamak için daha iyi kendinizi tanıtamadığınızı düşünüyoruz. Diğer bir konu ise ağaçlandırma anlamında bölgede gelişigüzel bir ağaçlandırma programı çalışması yürütülüyor. Çevre Müdürlüğü, bölgede bir muhtarın gelin şurayı ağaçlandırma yapın demesi üzerine gelip sormadan, araştırmadan sadece bir iki kurumla mutabakata varmayla çalışma yapmanız vatandaşı zor duruma düşürüyor.

Muhtar yer gösteriyor da katılımcı çoğunluk dediğimizi toplumun çoğu bu işe razı mı? Hiç sordunuz, fikir alışverişinde bulundunuz mu? Toplumun da fikrini almak en uygunudur. Bu bölge hayvancılık yapılan bir bölge. Siz gider yaylalardaki meralarda da ağaçlandırma yaparsanız bu yanlıştır. Bu yönteme karşıyız, karşı da olacağız" ifadelerini kullandı.

BÖLGE SİT ALANI İLAN EDİLEMEZ
Bölgenin ileriki yıllarda SİT alanına dönüştürülmesi düşüncesine tepki gösteren Necmettin Taşçı isimli vatandaş, "Bölge günden güne göç veren bir bölge. Birileri ne amaçla bölgeyi SİT alanı olarak ilan ettirmenin derdinde bunu anlamış değiliz. Posof üzerinde oyun oynamaya devam ediyorlar. Biz yıllardır dağ horozu, bıldırcın kılavuzu, akbaba, şahin ve kartala bunlar gelip sahiplenmeden önce biz sahiplenmiş ve neslinin bugünlere kadar gelmesine vesile olmuş bir bölge halkıyız. Şimdi çıkmış bu bölenin SİT alanı oluşturulması için bölgede çalışma yapıp toplantılar düzenliyorlar. Yok böyle bir şey, bir tavuk için bölge SİT alanı yapılacak ondan sonra ne olacak hiç düşündünüz mü? SİT alanı kararı çıktından sonra bahçene yol bile yapamayacaksın. İstediğin zaman bile yaylana, bağına bahçene gidemeyeceksin. Niye kuşlar rahatsız olur. Ya da Coniler jeepleriyle gelip dağ horozlarını filme alacaklar rahatsızlık vermeyin. Böyle saçmalık olur mu? Bölgede yapılan tek geçim kaynağı hayvancılık. Hayvanın otlayacağı yer kalmadı. Her yere neredeyse fidan diktiler.

Posof'ta ağaç dikilmesine gerek yok, zaten her yer kendiliğinden orman olmaya yüz tutmuş. Bu işte bir art niyet var gibime geliyor. Koskoca Ardahan'ın dağları, Göle'nin dağları, ovaları, Damal'ın fidana ihtiyacı bulunan yüzlerce, binlerce hektarlık alanı var gidip orada ağaçlandırma çalışması yapmayanlar ne hikmetse Posof'ta tapulu araziye bile girip ağaç dikmenin hesaplarını yapıyorlar. Bu kadarına da pes etmekten başka bir sözümüz yok. Amaç bölge halkını yasaklarla, SİT alanlarıyla bıktırıp göçe mi zorlamak istiyorlar. Amacınız buysa 5 yıla zaten bu oyunların sonunda bölge tamamen göçer bölge de horoz ve ayıların bekçiliğinde huzur içerisinde korunur" diye konuştu.

Kumlukoz köyü muhtara Yaşar Karakoç ise, "Bölgeyi SIT alanına dönüştürme çalışmalarından rahatsızlık duyuyoruz. İki kuş için bölge SİT alanına dönüştürülüp bölgede kalan nüfus da göçe zorlanacak. Niye; o yasak, bu yasak. O yasak için bu kadar ceza öde, şunu yap, şunu yapma. Evin duvarını bilmem betondan yapamasın, SİT alanıdır ev yapamasın, ahır yapamasın, istediğin zaman tarlana bahçene gidemesin. Bizim izin günlerimiz dışında çalışamazınız. Niye? Kuşlar yumurtlayacak rahatsızlık vermeyin" dedi.