8
Mayıs
2024
Çarşamba
BİTLİS

AB heyeti Bitlis'te

AB HEYETİ BİTLİS'TE

İngiltere Kısa Dönem Uzmanı Jill Cotgrove, Türkiye'deki aile bağlarının İngiltere'den daha güçlü bir konumda olduğunu itiraf ederek, "Bu konu ülkeniz için büyük avantaj sağlamaktadır" dedi.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve Avrupa Birliği (AB)ile ortaklaşa yürütülen "Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Mağdur Çalışmaları Alanında Kurumlararası Çalışma Stratejileri-Mağdurlarla İlgili Çalışmaların Geliştirilmesi Projesi" kapsamında yapılan çalışmaların ilgili Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkası Tetkik Hakimi İbrahim Usta, İngiltere Kısa Dönem Uzmanı Jill Cotgrove ve Avusturya Kısa Dönem Uzmanı Barbara Günther Bitlis'e geldi. Personellerle tanışmalarından sonra Bitlis Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü çalışanları tarafından İngiltere Kısa Dönem Uzmanı Jill Cotgrove ve Avusturya Kısa Dönem Uzmanı Barbara Günther'e Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemi tanıtılarak, sistemin nasıl işlediği hakkında bilgiler verildi. Bitlis'in tarihi ve kültürel yerlerine ziyarette bulunan heyet, Bitlis'in tarihi ve doğa güzelliğine hayran kaldılar. Heyet, Türk insanının misafirperverliğinin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha anladıklarını belirterek ziyaretten çok memnun kaldıklarını bildirdiler.

"SUÇU İŞLEYEN KİŞİNİN YAKIN ÇEVRESİ VE TOPLUMUN KENDİSİ MAĞDUR OLUR"

Proje kapsamında Polisevi'nde bir seminer düzenlendi. Seminerin açılış konuşmasını yapan Bitlis Cumhuriyet Başsavcısı Oğuz Aydın, bir suçta sadece tutuklunun değil, yakın ve çevresindekilerin de mağdur olduğunu söyledi. Aydın, "Arkadaşlarımız, denetimlik serbestlik kapsamında kendi ülkelerinin adalet sisteminde olan mağdur koruma programı konusunda istişare etmeye geldiler. Bizler de bu misafirlerimizle birikimlerimizi paylaşmaya çalışacağız. Bir suçun birden fazla sonucu var. Bunu teknik olarak kanunlarla anlatmak uzun sürer. Ancak suçu işleyen kişi, onun yakın çevresi ve toplumun kendisi mağdur olmuştur. Suç işlendikten sonra suçluyu bir şekilde cezalandırırız. Ama bu suçtan mağdurun, suçtan zarar görmesini nasıl telafi ederiz, onu paylaşmak lazım. Bugün bunun için buradayız. Daha güzel bir toplum, daha güzel bir Bitlis için fikir alışverişinde bulunmalıyız. Bu nedenle ilimizdeki bazı kurum amirlerini ve sivil toplum örgütleriyle birlikte görüş alışverişinde bulunacağız" dedi.

"TÜRKİYE'DEKİ AİLE BAĞLARI İNGİLTERE'DEN DAHA GÜÇLÜ"

İngiltere'de Mağdurlara Yönelik Kurumlararası Çalışma Uygulamaları'yla ilgili bilgiler veren Jill Cotgrove ise, "İngiltere'de aile içi şiddet ve istismar mağdurlarıyla çalışan ücretli personeller vardır. Yine polisin yönlendirmesiyle burada, mağdurlara yönelik riskin değerlendirmesi, zarar görme riskinin azaltılması için gereken adımların atılması, uygulama desteği ve ayni destek, çocuklar ve savunmasız yetişkinler söz konusuysa sosyal hizmetlerin sürece dahiliyeti gibi konuları içeren kapsamlı çalışmaları polis koordine eder. Benim bu bölgede gördüğüm kadarıyla aile bağları bizlerden daha güçlü bir konumda. Özellikle kurumlar arası işbirliği ile suç mağdurlarına daha etkili ve verimli sağlamak üzere birlikte çalışan kurumlar ve STK'lar, ortak ve kapsamlı bir yanıt vererek ve mağdurların doğru beceri, bilgi ve kaynaklara erişimini sağlayarak yaparlar. Birlikte çalışan kurumlar, tek başlarına çalışarak ulaştıklarından daha fazla başarıya ulaşırlar" şeklinde konuştu.

AVUSTURYA MODELİ ANLATILDI

Avusturyalı uzman Barbara Günther ise ülkesindeki modeli anlattı. Avusturya'da suç mağdurlarına yönelik olarak üç alanda işbirliği yapısı olduğunu belirten Günther, "Önleme Danışma Kurulu, Bakanlıklar ve STK'lar tarafından aday gösterilen 10 üye, aile içi şiddete karşı faaliyet gösteren kuruluşlar kurmak için çalışırlar. Mağdurlara yönelik hukuki ve psikososyal destek sağlanır. Uygulamayla ilgili ayni ve maddi konularda yardımlar yapılır. İl düzeyindeki bazı girişimlerde STK'lar mağdurlara yardım ve destek alanında birlikte çalışmaktadırlar" diyerek Avusturya'daki destekler ile ilgili bilgiler verdiler.

"BİZ KÖPRÜ DEĞİL, AVRUPA'NIN EN DOĞUSUYUZ"

Seminerin ardından yapılan sohbet esnasında "Türkiye önemli bir köprü görevini görüyor" sözlerine karşılık Bitlis Cumhuriyet Başsavcısı Oğuz Aydın ise, "Biz köprü sözünü kabul etmeyiz. Avrupa'nın en Doğusuyuz. Böyle kullanılmasını tercih ederiz" cevabını verdi. Bu sözlerin ardından heyet ise en doğrusu bunun olduğunu kabul etti.

Polisevi'nde düzenlenen seminere sivil toplum kuruluşları (STK) ile bazı kurum ve kuruluşlar da katıldı.

AB HEYETİ BİTLİS'TE
AB HEYETİ BİTLİS'TE
AB HEYETİ BİTLİS'TE
AB HEYETİ BİTLİS'TE
AB HEYETİ BİTLİS'TE
İHA
Yayın Tarihi : 28 Mayıs 2010 Cuma 13:29:02
Güncelleme :28 Mayıs 2010 Cuma 13:31:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?