1
Mayıs
2024
Çarşamba
BİTLİS

Çobanların kuraklık kabusu

Bu yıl Türkiye de yaşanan kuraklık bir çok bölgede hububat ve yem bitkilerini olumsuz etkilerken, Bitlis'in Ahlat ilçesinde bu durumdan en çok hayvanlarını doyuramayan çobanlar etkilendi.

Bölgede özellikle yağışların az olması ve sert rüzgarlar, toz yem bitkilerinin gelişmemesine sebep oldu. 25 yıldır ilçede çobanlık yaptığını belirten Selahattin Kılıç isimli çoban, bu yılki gibi kuraklığı hayatında hiç görmediğini söyledi.

Hayvanların ağzına gelecek kadar otun yetişmediğini belirten Kılıç, "Şu an 650 küçükbaş hayvan otlatıyorum. Bunları sabahın erken saatlerinden başlayarak akşam geç saatlere kadar doyurmakla uğraşıyorum. Yine de doyuramıyorum. Akşam meradan döndüğümde mal sahipleri, hayvanlarını iyi otlatamadığımdan, aç getirdiğimden yakınıyor. Ekinlerin boyu bir karış kaldı. Su yok, aşırı rüzgar ve toz dumanları bitkileri kurutuyor. Hayvanları daha fazla otlatmama rağmen yinede aç getiriyorum. Nerede su kenarı dere varsa orada otlatmamıza rağmen yine de hayvanlar doymuyor. Bazen gece yarısına kadar otlatmama rağmen aç gelen hayvanlarla köye girmenin utancını yaşıyorum. Buna rağmen biz derdimizi kimseye anlatamıyoruz. Mal sahipleri dağa, meraya çıksın, kuraklığa baksın. Yerler kuraklıktan çatlamış hayvanlar otlayamıyor. Et ve süt kaybı inanılmaz derecede çok. Meslek kariyerimiz kuraklık kurbanı oldu. Ben 25 yıllık çobanım hiç bu kadar utanmamıştım. Böyle giderse tek geçim kaynağım olan çobanlığı bırakmayı düşünüyorum" dedi.

Ahlat Ziraat Odası (AHZO) Başkanı Necat Demirden ise yaptığı açıklamada, yağışın olmayışı, rüzgar ve toz bulutlarının artmasının meralarda ot bırakmadığını söyledi.

Kırsal alanda hayvanların beslenmesi çok daha zor koşullarda olurken, Van Gölü sahillerine yakın yerleşim alanlarında, sahillerde, tatlı su yataklarındaki yeşilliklerde hayvanların otlatılmaya başlandığını anlatan Demirden "Ama buralarda da tatmin edici bir ot yok. Otlaklarımızın büyük bir kısmı kurumuş, kuraklık bir kriz haline dönüşmüş. Çobanlarımız çok zor durumda, ne yapacağını şaşırmış. Çobanların tüm çabalarına rağmen hayvanlarda et ve süt kaybı yaşanıyor. Bu durum çobanlarımı olumsuz etkiliyor. Tek geçim kaynağı çobanlık olan bu insanlarımız zor durumda. Akşamları hayvanları aç gelen çobanlarımızın birçoğu utancından eve gelemiyor. Yazın et ve süt kaybına rağmen hayvanlarımız yarı tok yarı aç idare eder ama, kışın ne yapılacak. Hayvan besicilerimiz kara kara düşünmektedir" dedi

.
Yayın Tarihi : 10 Haziran 2008 Salı 12:22:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?