Bitlis şehir merkezinde bulunan ve Selçuklular döneminde yapılan 17 adet tarihi çeşmenin tescilli olduğunu belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüsnü Işıkgör, bu çeşmelerin bir bir yok edildiğini söyledi.
Işıkgör, misyonerler tarafından bilinçli olarak söylenen yalanlara define avcılarının inandığını ve çeşmelerde altın aradığını belirterek, "Toplu olarak yaşayan mahallelerde çeşmeler halkın ortak malıydı. O dönemlerde sahip çıkılan çeşmeler ne yazık ki, şimdi harabe oldular. Çünkü şimdilerde her evde su bulunuyor. Ayrıca, zamanla yapılan kanalizasyon çalışmaları sırasında bu sulara lağım suları karıştı. Böyle olunca da bu çeşmelerde akan sular içilemez duruma geldi. Suyu içilmese de görüntüsüyle dışarıdan gelen turistlerin ilgi odağı halindeydiler. Ancak bazı misyonerler tarafından anlatılan hikayelere kanan define avcıları bu tür yerleri tahrip ederek altın aradılar. Bunu yaparken tarihi de yok ediyorlar. Hepsinin başına bir bekçi dikmemiz imkansız. Vatandaşlarımızın bu tür konulara duyarlı olmaları bekliyoruz" dedi.
Bitlis Su ve Otobüs İşletme Müdürü Arafat Kaya ise, çeşmelerde yapılan tahliller neticesinde suların içilemez olduğunu belirterek, "Birçok çeşmede su akmıyor. Akan çeşmelerde ise yapılan tahliller neticesinde suyun yüzde 75 oranında içilemez durumda olduğu tespit edildi. Bu nedenle çeşmelere ’İçilemez’ levhaları astırdık. Bu çeşmeler hakkında önümüzdeki günlerde çalışma başlatacağız. Çeşmeler özellikle su kesintilerinin olduğu günlerde vatandaşlar tarafından sıkça kullanılıyor. Bu nedenle alt yapıda çalışmalar yapacağız. Dileğimiz yeniden vatandaşın hizmetine kavuştururuz" şeklinde konuştu.