Ahlat ilçesinde çalışan ve 1994 yılındaki mera yasağının ardından hayvanlarını satarak tarım işçiliğine yönelen göçebeler, zorlu yaşamlarına alışamadıklarını anlattı.

Siirt'in Kurtalan ilçesinden 5'i kadın 30 kişilik bir akraba topluluğu ile Ahlat'a gelerek 8 yıldır tarım işçiliği yaptıklarını belirten Yunus Baran (52), daha önceleri hayvanlarıyla birlikte il il gezerek onları sağıp, sütünden, etinden, yününden yararlandıklarını anlattı.

Terör nedeniyle göçebelikten vazgeçerek tarım işçiliğine yöneldiklerini ifade eden Baran, "Önceleri mutlu bir yaşantımız vardı. Ekmeğimiz, katığımız boldu. Şimdi eti, sütü, peyniri para ile satın alıyoruz. Bazen iş bulurken bazen iş bulmakta güçlük çekiyoruz. Sabah 07:00'den başlayarak akşam saat 17:00'ye kadar tarlalarda günlük 20 YTL'ye işçilik yapıyoruz. Çoluk çocuğumuz ile memleketimizden buraya geçimimizi sağlamak için geldik. Yazın kavurucu güneş ve sivrisineklerle, kışın da soğuk havayla mücadele ediyoruz. 8 yıldır haziran ayında Ahlat'a gelerek çadır kuruyoruz. Tarlalarda, bir taraftan ekim yaparken öte yandan hasat zamanını bekleyip ürün topluyoruz. Şimdi yarı göçebe hayatı yaşıyoruz. Yaşlılar ve çocuklar memlekette yolumuzu gözlerken, biz de burada onlar için çalışıyoruz. Her yıl aralık ayının 15'inde memleketimize geri dönüyoruz" dedi.

Öte yandan tek lükslerinin küçük bir radyo ile akşam haberlerini dinlemek olduğunu belirten Yunus Baran, gündüz tarlada, akşamları ise naylondan derleme yaptıkları çadırlarında yattıklarını, günlük ihtiyaçlarını ilkel metotlarla karşıladıklarını söyledi.