1
Mayıs
2024
Çarşamba
BİTLİS

Van Gölü TBMM'ye taşındı

Van Gölü'ndeki kirliliğin önlenmesi, yörenin turizm potansiyelinin canlandırılması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi için bölge milletvekilleri tarafından imzalanıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) verilen önerge ile bir araştırma komisyon kurulması istendi.


Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ak Parti Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, dünya mirası olan Van Gölü'nün tüm yönleriyle ve ayrıca son yıllardaki kirliliğini kamuoyu gündemine taşımak, dikkat çekip kalıcı çözüm bulmak istediklerini belirtti. TBMM Çatısı altında bir araştırma komisyonu kurulması için bazı bölge milletvekillerinin imzası ile verilen önergenin, 9 Ocak tarihinde Genel Kurul toplantısında okunarak gündemde alındığını belirten Türkmenoğlu "Konunun takipçisi olacağımızı belirtir, tüm hemşehrilerimizin Van Gölü'ne sahip çıkma adına göstermiş oldukları duyarlılıktan dolayı teşekkür ederiz" dedi.


Ak Parti Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu tarafından hazırlanan, Van, Ağrı, Hakkari, Bitlis, Elazığ, Malatya, Muş, Gaziantep, Karaman, Şırnak, Siirt, Konya, Bingöl ve Iğdır'dan 20 milletvekilinin imzaladığı önergede ise, dünyanın en orijinal maviliğine sahip olan Van Gölü'nün muhteşem güzelliğinin yok olma aşamasına geldiği belirtildi. Yıllarca bölge insanının, gölün kirliliğini haykırmasına kulak tıkandığı belirtilen önergede " Bugün evsel ve kimyasal atıkların çöplüğü haline gelme tehlikesiyle karşı karşıya olan Van Gölü oluşumundaki gizem turistik ve doğal mekanları, uranyum ve petrol rezervi, sodalı ortama rağmen canlı türlerinin yaşayabilme gibi nedenlerden dolayı etraflıca araştırılmasını gerektiren bir varlığa sahiptir. Bu açıdan Van Gölü'nde meydana gelen bu kirliliğin nedenlerinin, var olan doğal ve turistik zenginlik ile maden yataklarının potansiyelinin ve sodalı suda canlı türlerinin yaşamasının nedenlerinin araştırılması amacıyla bir araştırma komisyon kurulmasını arz ve talep ederiz" denildi.


Önergenin 'Gerekçe' bölümünde ise Van Gölü'nün ulaşım ve turizm sektöründeki önemine değinilerek yabancı firmaların yaptığı araştırmaya göre göl içerisinde petrol ve uranyum yataklarının varlığı iddiası aktarılarak bunun ülke ekonomisi için ciddi bir kazanç olarak göze çarptığı belirtildi. Gölün bir nevi hammaddesi olan sodanın kimya sektöründe kullanılması ihtimali bölge ekonomisine doğrudan katkı sağlayacağı belirtilen açıklamada şöyle denildi:


"Tüm bu zenginliğe rağmen cennet köşemiz, insanoğlunun marifeti ve sorumsuzluğuyla can çekişmektedir. Van Gölü'nde son yıllarda önemli bir kirlilik yaşanmaktadır. Yıllardan beri çözülemeyen kanalizasyon sorunu, evsel ve katı atıkların Van Gölü'ne bırakılması, dünyanın ender güzelliklerini bünyesinde barındıran bu güzide köşemizin, çevre sorunlarıyla, felakete sürüklenmesine neden olmaktadır. Bilim adamlarına göre, sahip çıkılmaması halinde Van Gölü'nün yirmi beş yıllık bir ömrü kalmıştır. Van Gölü yüzde 40 kirlilik oranıyla çok ciddi bir tehlike altındadır. 538 kilometrelik kıyı şeridine sahip olan gölü başta yerleşim birimlerinden akan kanalizasyonun büyük bir bölümü arıtılmadan göle akıtılmakta, ile göle kıyısı olan ilçelerin tonlarca çöpü arıtmaya tabi tutmadan göle akıtması ve arıtma tesisine sahip yerlerin de tesislerinin verimli çalıştırılmaması ve düzensiz depolama sahaları kirletmektedir.
Van Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan fabrikaların arıtma üniteleri bulunmamaktadır. Gölde balıkçılık ve turizm amaçlı olarak kullanılan teknelerin atık su tankı bulunmamaktadır. Göl suyundaki kolibasili oranında görülen artış, gölde yüzen insanların sağlığını ve gölde yaşayan tek canlı olan inci kefalinin de yaşama alanını kısıtlamaktadır. Bu kirlilik devam ederse göle karışan azot, fosfor parametreleri artarak oksijen miktarına etki edecek, ileriki zamanlarda ekosistem değişecek ve Van Gölü'nün yaşamsal faaliyeti durmuş, etrafa pis kokular yayan büyük bir bataklık olma ihtimali ortaya çıkacaktır. Van Gölüne dökülen derelere atılan katı atıklar, genelde açıkta akan dereler vasıtasıyla göle çöpleri taşımaktadır. Son zamanlarda gölde su seviyesinde yaşanan düşüş, tuz konsantrasyonu ve diğer bileşkelerin artması başta endemik tür olan inci kefali balığı olmak üzere suda yaşayan diğer canlıları ve burada yaşayan kuşları da olumsuz etkilemektedir."

iha
Yayın Tarihi : 11 Ocak 2008 Cuma 12:50:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?