Liseden sonra omurilik ezilmesi rahatsızlığı dolayısıyla yatağa bağlı kalan ve ayaklarını kullanamayan 19 yaşındaki Öztürk, 6 yıldır yatağa mahkum olduğunu söyledi.

2 metre 10 santimetre boyundaki Öztürk, birçok hastaneye gittiğini ancak iyileşemediğini belirterek, "Bu vatanın doktorlarından yardım bekliyorum. Hastalığım ilk olarak ayaklarımda uyuşmayla başladı. Doktora gittim, Ankara'ya havale ettiler. Ankara Numune Hastanesi'nde 40 gün boyunca hem beyin cerrahi hem de nöroloji polikliniklerinde tedavi gördüm. Ancak hiçbir sonuç alamadım. Ardından Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne gittim. Oradan da herhangi bir sonuç alamadım. Daha sonra Mersin Tarsus'ta özel bir hastanede beni tedavi edeceklerini söylediler. Ameliyat oldum ama buradan da hiçbir sonuç alamadım" dedi.

"KİTABIN DAĞITILMASI İÇİN YARDIM BEKLİYORUM"

Yıllardır yatağa mahkum olduğunu ve bu sürede şiir yazarak kitap haline getirdiğini söyleyen Öztürk, "Yatakta olduğum süre boyunca vatanıma, şehitlerimize, bayrağımıza ve büyük lider Mustafa Kemal Atatürk'e duyduğum sevgiyi kaleme aldım. Bu kitabı ülkemin her tarafına dağıtmak istiyorum ama imkanım olmadığı için dağıtamıyorum. Aynı zamanda ben de şehit ailesiyim. Vatanını, bayrağını ve büyük lideri seven herkesin bu kitabı okumalarını istiyorum. Özellikle Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim

Bakanı Sayın Nimet Çubukçu'dan, sayın valimizden ve ilçe kaymakamımızdan bu konuda destek bekliyorum. Çok zor şartlar altında bu şiir kitabını çıkardım. Ben inanıyorum ki bana destek verildiği takdirde günün birinde ülkeme Nobel Edebiyat Ödülü'nü getirecek kadar iddialıyım" ifadelerini kullandı.

Kitabın basılması için kendisine yardımcı olan Tatvan Tugay Komutanı Tuğgeneral Halit Günbatar, İlçe Kaymakamlığı ve İlçe jandarma Komutanlığı'na teşekkür eden Öztürk "Bana bin adet kitap basıldı ve bu kitap köyde okunmaya başlandı. Ama dağıtılması için maddi durumum yok. Bu konuda yardım bekliyorum" dedi.

Oğlunun bu durumu karşısında çok üzüldüklerini ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle ellerinden bir şey gelmediğini ifade eden baba Selim Öztürk ise, "Ben buradan bütün Türkiye'nin doktorlarına sesleniyorum. Oğluma tedavi anlamında yardımcı olsunlar. Oğlum her zaman yatağa bağlı olarak yaşıyor. Biz de bu duruma çok üzülüyoruz. Geçimimizi çiftçilikle karşılıyoruz. Bu nedenle ciddi anlamda tedaviye gücümüz yetmiyor" şeklinde konuştu.