Bitlis'in Ahlat ilçesinde, çiftçinin hasat sonu tarlada bıraktığı patatesler onlarca dar gelirli ailenin tenceresini kaynatıyor

Çiftiler patates tarlalarından topladıkları ürünü satarak emeğinin karşılığını almaya çalışırken, taşıma sırasında tarlaya dökülen, toprak altında kalan veya toplanmayan küçük patatesler de dar gelirli ailelerin tencerelerini kaynatıyor. Tarlada kalan patatesler en çokta küçük yaşta olan çocuklar merak sarıyor. Çocuklar minnacık elleriyle toprağı eşeleyerek buldukları patatesleri torbalara dolduruyor. İşleri iyi giderse günde bir kaç torba patates topladıklarını belirten çocuklar, bunları evlerine götürdüklerini anlatıyorlar.

Patates üreticilerinden Vehbi Kızılkaya ise, mahsullerini tarladan kaldırdıktan sonra, tarlada toplanması düşünmedikleri ürünlerin genelde dar gelirli vatandaşlar tarafından toplanılmasına 'Başak' denildiğini belirterek; "İhtiyaç sahibi vatandaşların yanı sıra isteyen her vatandaş tarafından da "Başak" yapılabilir. Ama "Başak" yapmanın da beli kuralları var. O kurallar da, tarlanın tamamen sahibi tarafından terk edilmesi ve izin verilmesidir. Aksi durumda 'Başak' olmaz" dedi.

Ahlat Ziraat Odası (AZO) Başkanı Necat Demirden ise babadan dededen gördükleri yardımlaşma kurallarının günümüze de yansımasını önemli bir etken olarak gördüklerini anlatarak; "Hasat sonu geldiği zaman gerek çocuklar gerekse ihtiyaç sahibi kimselerin tarlalara giderek çiftçinin toplamadığı veya toprak altında bıraktığı, görünmeyen ya da gerek duyulmayan ürünleri toplayarak aile ekonomilerine katkı sağlamaktadırlar. Bunda tarla sahibinden izin almaya gerek yoktur. Çünkü bu asırların geleneğidir. Tarla sahibi kendi rızasıyla vermiş sayılır. Bir nevi tarlaların, ürünlerin görünmeyen zekatıdır. Biz buna 'Başak' deriz ve kuşun, kulun rızkıdır. Biz böyle inanıyoruz" şeklinde konuştu.