Bitlis'in Mutki ilçesi Bağarası köyünde toprak kaymaları yüzünden vatandaşlar tedirginlik yaşarken, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ekipleri, köyde incelemelerde bulundu. 

İlçeye 25 kilometre uzakta bulunan ve 1968 yılında toprak kayması nedeniyle 5 köylünün hayatını kaybettiği Bağarası köyünde heyelan devam ediyor. Çok sayıda dilekçe verilmesi üzerine köye giden Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ekipleri, incelemelerde bulundu. 

100 haneli köyde can güvenliklerinin tehlikede olduğunu söyleyen Muhtar Sarı Çalı, defalarca müracaat etmelerine rağmen köyü afet kapsamına alınmadığını belirtti. Her geçen gün ölümle burun buruna yaşamak istemediklerini belirten Çalı, "1968 yılında toprak kayması sonucu 5 köylümüz toprak altında kalarak hayatını kaybetti. Her yıl köyde yeni toprak kaymaları meydana geliyor. Arazilerimizin orta yerlerinde yarıklar meydana gelmeye başladı. Köy tamamen kayıyor. Köylü her yıl yeni evler yapıyor ya da tamir ederek ölümle burun buruna yaşıyor. Bu konuyu defalarca bakanlara, milletvekillerine, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü'ne bildirdik. Ancak bugüne kadar olumlu herhangi bir sonuç alamadık. Bugün Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü'nden gelen bir ekip köyde çeşitli incelemeler yaptı. Sonucun ne olacağını bizlerde merak ediyoruz" dedi. 

Köyde zaman zaman oluşan çatlakların yanı sıra enerji nakil hatları ile çok sayıda meyve ağacının da kaymalardan nasibini aldığını belirten Çalı, "Elektrik direkleri, telefon direkleri ve ağaçlarımız bu kaymalardan dolayı devriliyor. Bundan dolayı da elektriksiz ve telefonsuz kaldığımız günler çok oluyor" şeklinde konuştu. 

2002 yılında meydana gelen heyelan sonucu evlerinin yıkıldığını ve 25 nüfusla Bitlis merkezde bir eve sığındıklarını belirten Kamil Kaya, "2002 yılında yine bir toprak kayması sonucunda evim hasar gördü. Bir süre sağlık ocağında kaldım. Olmadı Bitlis'te kiralık bir eve sığındık. 25 nüfusumuz var. Ama iş olmayınca perişan olduk. Bir an önce biz ir çözüm bulmalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

1968 yılında heyelan sebebiyle yakınlarını kaybeden M. Sait Çardak ise, "1968 yılında askerdim. Köyden bir haber geldi ve kardeşlerimle çocuklarının toprak altında kaldıklarını öğrendim. Köye geldiğimde manzara korkunçtu. Toprak koca evi yutmuştu. Yapacak bir şey yoktu. O günden sonra kaymalar her geçen daha da büyüdü. Şimdi köy bu kaymalardan dolayı ikiye ayrılmış durumda. Yetkililerden çözüm bulmalarını bekliyoruz. Daha fazla acı yaşamak istemiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.