Erzincan’da 1939 yılında meydana gelen deprem tarihi yapıların yanı sıra sivil mimarinin de yok olmasına neden olmuştur. Bu nedenle yöredeki sivil mimari örnekleri Kemaliye ve Kemah’ta karşımıza çıkmaktadır.
Erzincan ve ilçelerindeki sivil mimari örnekleri daha çok taş kullanılmıştır. Bunun yanı sıra yöredeki çınar, kavak ve ceviz gibi ağaçlardan yararlanılan ahşap malzeme de kullanılmıştır. İlçelerdeki evlerin konumunda arazinin durumu ön planda tutulmuş ve bunlar kademeli olarak birbirlerinin görünümünü bozmayacak şekilde yapılmışlardır. Bu evlerin çoğunluğu eğimli araziye yaslanmaktadır.
Evler iki ve dört katlı olarak düşünülmüştür. Birbiri üzerine oturan kesme veya moloz taşlar kireç harçla tutturulmuştur. İkinci ve üçüncü katlarda ahşap karkaslara da yer verilmiştir. Özellikle evlerin kapı pencere ve dolaplarında ahşap işçiliğinin güzel örnekleri ile karşılaşılmıştır. Sivil mimariyi oluşturan evler sokaklara veya bahçelere açılmaktadır. Bunların alt katları mutfak, kiler ve depolar taşlık etrafında sıralanmıştır.
Ahşap merdivenle çıkılan ikinci katlar bir sofa etrafında sıralanmış odalardan oluşmuştur. Üst katlar daha çok yatak odası olarak düşünülmüştür. Evlerin bazıları çatılı olmasına rağmen çoğunlukla tarımsal ürünlerin kurutulması amacıyla da düz veya toprak damlı olarak da yapılmıştır.
Erzincan’dan günümüze gelebilen sivil mimari örneklerinin başında Kemaliye Etnoğrafya Müze binası ile 1219 (1804) tarihli Karslı Tahir Usta’nın Çayırlı’daki konağı gelmektedir.
Kenthaber Kültür Kurulu