Cumhuriyet'in 86. yıldönümü Erzurum'da coşku ile kutlandı. Halkın yoğun ilgi gösterdiği kutlamalarda Erzurum Valiliği törene katılan vatandaşlara bayrak, çocuklara ise balon dağıttı.

Hastaneler Caddesi'nde yapılan tören alanında polis geniş güvenlik önlemleri alındı. Sinyal kesici jamerlerin yerleştirildiği tören alanında Vali Sebahattin Öztürk, Kolordu Komutanı Korgenaral Tevfik Özkılıç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler halkın ve protokolün bayramını kutladı. Öğrencilerin şiir okumasının ardından Erzurum kadın halk oyunları ve erkek bar ekipleri gösteri yaptı. 7'den 70'de vatandaşların büyük bir coşku içerisinde izlediği törenlerde renkli görüntüler yaşandı.

CUMHURİYET EN BÜYÜK ATILIMDIR

Törende konuşan Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Cumhuriyet'in Türk milletinin binlerce yıllık tarihi boyunca gerçekleştirdiği en büyük atılım olduğunu belirterek, "Bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Savaşı kahramanlarımızı ve kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları vatan yapan ve son günlerde meydana gelen terör olaylarında hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi milletçe sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz.

Cumhuriyet, Türk milletinin binlerce yıllık tarihi boyunca gerçekleştirdiği en büyük atılımdır. Cumhuriyetimizin kuruluş süreci de milli tarihimizin kaydettiği en büyük ve en şanlı mücadelelerden biri olmuştur. İnancın, azmin, kararlılığın, vatan ve bayrak sevgisinin eseri olan bu büyük zafer, atalarımızın canı pahasına vatan yaptıkları toprakların kurtarılmasını, bağımsızlığımızın korunmasını, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağlamıştır" dedi.

ERZURUM KONGRESİ; VATANIN KURTULUŞUNA, MİLLETİMİZİN BAĞIMSIZLIĞINA KAVUŞMASINA ZEMİN OLUŞTURAN BİR MAHİYETTEDİR

"Cumhuriyet, milletimizin bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğinin ifadesidir" diyen Vali Öztürk, "Cumhuriyet, milletimizin çağdaş dünyada hak ettiği yeri alma kararlılığının göstergesidir. Cumhuriyet, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizde olmaz denileni başardığımızın kanıtıdır. Bu mücadele; toplum olarak yanmış, yıkılmış, istila edilmiş bir coğrafya üzerine yeniden dirilişimizin ifadesidir. Bu mücadelede Erzurum çok önemli bir kongreye ev sahipliği yaparak Mustafa Kemal ve arkadaşlarını bağrına basmış, bu kongrede alınan 'Vatanın bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir, İstanbul Hükümeti üstlendiği görevleri yerine getirmiyor o halde bu görev millet iradesi tarafından yerine getirilecektir' kararı ile hem Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi ortaya konmuş ve yöntemi belirlenmiş, hem de Cumhuriyet'in kurulması yönünde siyasi ve hukuki adımlar atılmıştır. Bölgesel bir kongre olarak planlanmasına rağmen Erzurum Kongresi'nde, ülkenin kaderini derinden etkileyen önemli kararlar alınmıştır. Kongre'de aynı zamanda, Milli Mücadele'nin esas programı da hazırlanmıştır. Nihai hedefinde kayıtsız şartsız bağımsızlık ve milli egemenlik olan Erzurum Kongresi; vatanın kurtuluşuna, milletimizin bağımsızlığına kavuşmasına zemin oluşturan bir mahiyettedir. Kongre kararlarıyla, Türk Milletinin vatanına, bağımsızlığına ve egemenliğine her şart altında sahip çıkacağı güçlü şekilde dünyaya ilan edilmiştir. Kongre'de milli hudutlar içinde vatanın bir bütün olduğu, manda ve himaye altına girmenin kabul edilmeyeceği kesin bir kararlılıkla vurgulanırken, ilk kez bir hükümet kurma fikrinden söz edilerek, milli egemenliğin hayata geçirilmesi yolunda önemli bir adım atılmıştır. Bunlar, milletin iradesiyle yeni bir devletin doğuşunu müjdeleyen kararlardır. Aynı zamanda yediden yetmişe tüm vatandaşlarımızın üzerinde birleştiği milli bir mutabakatı ortaya koyan kararlardır.Tarih ve tüm dünya Samsun'da meşalesi yakılan, Amasya Genelgesi ve Erzurum Kongresi ile devam eden istiklal mücadelesinde, bir milletin tüm fertleriyle inanılmaz gayretine, vatan ve bayrak sevgisine tanıklık etmiştir. Yok edilmek istenen, vatanı parçalanmak istenen Türk milletinin yeniden dirilişine tanıklık etmiştir. İşte Cumhuriyetimizi 86 yıldır dimdik ayakta tutan ve büyük başarılara ulaştıran bu büyük güçtür, bu büyük iradedir. Milletimizin bağımsız ve özgür yaşama kararlılığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarih sahnesindeki yerini almasının ve emin adımlarla hedeflerine yürümesinin yolunu açmıştır" diye konuştu.

TARİHİMİZ, FARKLILIKLARIN YÜZYILLARCA NASIL BİR ARADA YAŞAYABİLDİĞİNİN SOMUT GÖSTERGESİDİR

Türk milletini, millet olma şuuruyla, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla, tüm sorunların ve tehditlerin üstesinden gelerek, bugünkü nesillere büyük bir devlet, mutlu ve huzurlu bir gelecek armağan ettiğini belirten Vali Sebahattin Öztürk,

"Ne mutlu ki, 86 yıl önce büyük önder Atatürk'ün önümüze koyduğu 'Muasır medeniyetler seviyesine ulaşma' hedefinde büyük mesafeler aldık. Ülke ve millet olarak daha da kuvvetli olmak ve karşımıza çıkan engelleri aşabilmek için ihtiyacımız olan en önemli husus, birlik ve beraberliktir. İstiklal mücadelesindeki başarımızı nasıl birlik ve beraberliğimize borçluysak, bugün önümüze çıkabilecek engelleri aşmak için yine birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Bu duyguyu güçlü tuttuğumuz müddetçe aşamayacağımız

sorun yoktur. Büyük ve güçlü Türkiye tasavvurunda farklı renklerin olması doğaldır. Biz farklılıkları zenginlik olarak gören, ortak tarih bilinciyle yoğrulmuş, ortak hedeflere kilitlenme kabiliyeti olan bir milletiz. Tarihimiz, farklılıkların yüzyıllarca nasıl bir arada yaşayabildiğinin somut göstergesidir. Cumhuriyet; ırk, dil, inanç ve cinsiyet farkı gözetmeksizin her Türk vatandaşının ortak varlığıdır. Din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan laiklik, Yurttaşların fikirlerini serbestçe ifade

etmelerini ve yönetime katılmalarını sağlayan demokrasi, adaleti teminat altına alan hukuk devleti anlayışı Cumhuriyet'in temellerini oluşturmaktadır. Amacımız 86 yıllık büyük bir mücadelenin ve gayretin ürünü olan üniter yapımızdan, Cumhuriyetimizden, demokrasimizden ve diğer kazanımlarımızdan hiçbir taviz vermeden daha ileriye ulaşmaktır. Günlük hadiselerin bu büyük hedefimizi gölgelemesine asla izin vermemeliyiz. Ülkemizin yarınlarının daha güzel olacağına yürekten inanıyorum" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ATATÜRK'ÜN TÜRK ULUSUNA EN BÜYÜK ARMAĞANI, YÜCE TÜRK ULUSUNUN EN DEĞERLİ VARLIĞIDIR

Törende Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına konuşan Topçu Kurmay Albay Murat Yırtıcı, "Birçok ülke tarafından büyük bir hayranlıkla örnek alınan modern, laik ve demokratik bir ulus devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, büyük Atatürk'ün Türk ulusuna en büyük armağanı, yüce Türk ulusunun en değerli varlığıdır. Kurtuluş Savaşı, ulusumuzun varoluş kararlığının, Cumhuriyet ise Türk ulusunun ümmet toplumundan layık olduğu ulus devletine dönüşünün sembolüdür" ifadelerini kullandı.

Topçu Kurmay Albay Murat Yırtıcı, daha sonra şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti Türk ulusunun karakterine en uygun yönetim şekli olarak, egemenliğin kayıtsız şartsız ulusa ait olduğu demokratik ve laik bir temel üzerine kurulmuştur. Tarihteki büyük devletler kendi toplumlarında oluşturdukları ortak idealler ve oluşturdukları toplumsal sinerjiyle o günkü güçlerine ve büyüklüklerine ulaşmışlardır. Bu başarıda hiç şüphesiz sorumluğun ulus tarafından benimsenerek, ülkü birliği içinde hareket edilmesinin payı büyüktür. Nitekim, aynı umutla gerçekleştirdiğimiz Kurtuluş Savaşı'nı müteakip, Atatürk'ün liderliğinde en çağdaş devlet yönetim şekli olan Cumhuriyetin ilanıyla Türk ulusu yepyeni bir vizyonla bağnazlığı ve cehaleti reddeden, modern temel değerlere sahip, dinamik, sürekli gelişim ve değişim içerisinde olan kendisine güvenen ve yurttaş olma bilincine sahip bireylerden oluşan bir ulus kurmayı amaçlayarak, kendi kaderini belirleme sorumluluğunu kendisi üstlenmiştir. Bu sorumluluğun ulus tarafından üstlenilmesini müteakip büyük önder, başlangıçta Türk ulusu için ortak bir anlayış birliği oluşturmayı hedef almıştır. Bunun için de yüzyıllardır kendi ulusal kimliğinden uzaklaşmış bir şekilde yaşama zorlanmış bir ulusa öncelikle kendi kendisini tanıtmayı amaçlamış, bilahare kendi gücünün ve yeteneklerinin farkına varmasını sağlayacak eylem ve davranışlar içerisinde olmuştur. Atatürk, bu kapsamda ülkü birliğinin önemini vurguladığı 10. yıl söyleminde, Türk kültürünün yüksekliğinden ve Türk ulusunun üstün özelliklerinden bahsederek, sahip olduğu özellikleri tek tek hatırlatmış ve söylemini ne mutlu Türk olana değil, ne mutlu Türküm diyene özdeyişiyle bitirmiştir. 10. yıl söylemiyle büyük önder, Osmanlı'nın yıkıntıları arasından ortaya çıkardığı genç Cumhuriyet'e önem ve özen göstermiş ve ulusa yol haritası çizmiştir. Geçen süre zarfında Türk ulusu ulu önder Atatürk'ün çizdiği yolda zaman zaman içten ve dıştan kaynaklanan çeşitli engellere rağmen medeni dünya ile bütünleşme yolunda hızlı bir şekilde ilerleyerek bugünlere ulaşmıştır. Gelecekte de bu süreç aynı kararlılıkla sürdürülecektir. Ülkemiz genç ve dinamik nüfusu, engin tarihi ve kültürel değerleri, kökü yüzyıllar öncesine uzanan devlet geleneği ve dünya üzerinde benzeri olmayan jeopolitik ve jeostratejik konumundan kaynaklanan yüksek potansiyeliyle yoluna devam edecektir. Bu gerçeğe rağmen son dönemde özellikle Türk toplumunu bir arada tutan ortak değerleri ve ülkü birliğini aşındırmaya, ulusal onurumuzu zedelemeye ve ulus devlet yapımızı yok etmeye yönelik girişimler görülmektedir. Bu kesimler büyük bir yanılgının içindedirler. Yüce Türk ulusunun bağrından çıkmış olan Türk Silahlı Kuvvetleri; dün olduğu gibi, bugün de Atatürk ilke ve devrimlerinin rehberliğinde kendisine verilecek her türlü vazifeyi sarsılmaz bir irade ile yapmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı meydana gelebilecek her türlü tehdidi yüce Türk ulusundan aldığı güçle bertaraf ederek, kutsal vatan topraklarının yılmaz bekçisi ve bölgesindeki barış ve hukukun teminatı olmaya devam edecektir. Bu yolda ulus olarak ana hedefimiz, çağdaş, laik, demokratik ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne dil, kültür ve ülkü birliğiyle gönülden bağlı, Atatürk'ün izinden gittiğine inanmış ve bilimsel düşünceyi benimsemiş olarak, Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet yaşatmak için bıkıp usanmadan çalışmak olmalıdır. Cumhuriyetimizin 86. yıldönümünde tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz ki, bu kudret, yüce Atatürk'ün belirttiği gibi, büyük Türk ulusunun damarlarında dolaşan asil kanda mevcuttur. Bağımsız yaşamak uğruna canlarını seve seve feda ederek, bu toprakları vatan, kanlarını da bayrak yapıp, Cumhuriyet'le birlikte bize emanet eden Atatürk ve çalışma arkadaşları ile aziz şehitlerimizin manevi huzurlarında saygı ve minnetle eğiliyoruz."

Tören daha sonra yapılan geçit töreni ile son buldu. Vatandaşlar geçit töreninde yer alan Mehmetçiğe yoğun sevgi gösterisinde bulunarak alkışlarla destek verdi.

KOLORDU KOMUTANINA İSMET İNÖNÜ PORTRESİ HEDİYE ETTİ

Tören sonunda boynundaki Türk bayrağı ile töreni izleyen 80 yaşındaki gazi Muhlis Kerimoğulları yanında getirdiği İsmet İnönü'ye ait fotoğraf tablosunu Kolordu Komutanı Korgeneral Tevfik Özkılıç'a hediye etti. Korgeneral Özkılıç ve eşi Handan Özkılıç ile bir süre sohbet eden 80 yaşındaki gazi Kerimoğulları, törende büyük bir heyecan yaşadığını belirterek, askerlere teşekkür etti.