Erzurum'da, uykuda solunum bozukluklarıyla ilgili hastalıkların teşhis ve tedavisi amacıyla kurulan "Uyku Laboratuarı", Atatürk Üniversitesi Aziziye Araştırma Hastanesi'nde bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı. 

Göğüs Hastalıkları Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Arzu Minici sorumluluğunda açılan laboratuarda; uyuma sorunu yaşayan, uykuda nefesi tıkanan hastaların hastalıklarıyla ilgili teşhis ve tedavilerine başlandı. Serviste yürütülecek çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Minici, özellikle erkeklerin yüzde 30'una yakın bölümünde uyku ve horlama sorunları yaşandığını ancak toplumda genel olarak bunun bir hastalık olarak görülmediğini söyledi. Oysa bu sorunun özellikle trafik kazalarında önemli rol oynadığını belirten Prof. Dr. Minici, vaka ve servisteki uygulamaları ile ilgili olarak da şunları söyledi: 

"Uykudaki solunum bozuklukları sık görülen bir durumdur. En çok karşılaştığımız durum ise uyku apnesidir. Yapılan çalışmalar, yetişkinlerin yüzde 2 ila 5'inin uyku apnesi olduğunu gösteriyor. Uyku apnesi hastaların nefesleri uyku sırasında 10-30 saniye süre ile durur. Nefesteki bu kısa kesilmeler, her gece 400 kereye kadar ulaşabilir. Uyku apneli hastalar, uyku sırasında yeterince oksijen alamaz. Uyku apnesinin nedeni, uyku sırasında üst solunum yolunda tam veya tam olmayan bir tıkanmanın gelişmesidir. Bunun nedenleri şişmanlık, büyük bademcikler, büyük dil, burun kemiği eğriliği ve çene anormallikleri olabilir. Kadınlarda menopoz sonrası görülme sıklığı artar" 

Bu hastalığın ileri yaşlardaki şişman erkeklerde yoğun olduğunu kaydeden Prof. Dr. Minici, hastalığın belirtileri ve tedavisiyle ilgili gelişmeleri değerlendirdi; "Alkol, sigara ve bazı ilaçlar bu riski artırabilir. Uyku apnesinin en önemli belirtileri, işte, araba kullanırken veya konuşurken uykuya dalma, ayrıca uykuda iken nefesin daralmasıdır. Bazen bunu ilk kez yatak arkadaşları fark edebilir. Uyku apnesinin erken tanı ve tedavisi önemlidir. Çünkü uyku apneli hastalar, sistemik hipertansiyon, miyokard enfarktüsü, beyin kanaması, kalp yetmezliği ve direksiyon başında uyumaları sonucu gelişen trafik kazaları açısından risk altındadır. Yapılan çalışmalarda ağır uyku apnesi olan hastaların trafik kazası açısından diğer sağlıklı kişilere göre 2-7 kat daha fazla risk altında olduğu gözlenmiştir. İşte bu hastalığın tanısını, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde oluşturduğumuz laboratuardaki polisomnografi cihazı ile bir gecelik kayıt ile öğrenebiliyoruz" dedi.