Erzurum'un Aziziye ilçesine bağlı Alaca köyünde 92 yıl önce Ermeni mezalimine uğrayarak şehit edilen 278 kişi, düzenlenen törenle anıldı. Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nda kabul edilen soykırım tasarısı damgasını vurdu.

Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu ile Asılsız Soykırım İddiaları ile Mücadele Dernekleri Erzurum Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Süleyman Çiğdem, yaptıkları konuşmalarda kararı sert bir dille eleştirerek, dünyanın bu kararı ibretle karşıladığını söylediler. Törene, Aşkale Kaymakamı ve Aziziye Kaymakamvekili Asalet Karabulut, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz, İlçe Garnizon Komutan Vekili

Ulaştırma Binbaşı Kamil Kopuz ile askeri erkan, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

Alaca Şehitliği'nde anıta çelenk sunumu ve saygı atışıyla başlayan törende, Ermeni mezalimi kınandı. Törende ilk olarak Alaca Köyü Muhtarı Haydar Kavurmacı ve Garnizon Komutanlığı adına Yüzbaşı Polat Can, Ermeni mezalimini anlatan birer konuşma yaptılar.

"ERZURUM VE CİVAR İLLER MART AYINDA TARİHTE GÖRÜLMEMİŞ KATLİAMLAR YAŞAMIŞTIR"

Asılsız Soykırım İddiaları ile Mücadele Dernekleri Erzurum Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Süleyman Çiğdem, Alaca şehitlerinin Türk ve Müslüman olmaktan başka günahlarının olmadığını belirterek, "Bütün insanlığı kutsal görerek ekmeğini suyunu, bağrında barındığı bütün canlı varlıklarla paylaşmaktan öte bir kabahati yoktu. Yaşlı, kadın ve çocuktan oluşan 278 insanımız ne silah sıkmışlardı, ne de birileriyle savaşmışlardı. Bu nedenle onların yaşadıkları mezalimin acısı yüreğimizde kat be kat artmaktadır. Her

yıl Mart ayı bölgemize büyük bir hüzünle gelir. Zira Erzurum ve civar iller, ilçeler tarihte emsali görülmemiş katliamı bu ayda yaşamıştır. Bu ay bizler için hüznü, acıyı simgelerken, Ermenistan ve Batı dünyasında Türklük alemi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne kin ve nefretlerini kusmak için bahanelerin ve bir takım uydurma senaryoların üretildiği bir ay olmaktadır. Mikrofonunu ve kamerasını diaspora sermayesine satan CNBS televizyonu, Suriye'de yaşayan Ermeni bir diş doktorunun Deyrizor bölgesinde güya

1918 tehcirinde katledilen, 450 bin Ermeni'nin kemiklerini bulduğunu Amerika ve dünya kamuoyuna servis etti. Bu yalan ve iftira her ne kadar Suriye Enformasyon Bakanlığı tarafından yalanlanmasına rağmen, Amerika diasporası ve Ermenistan amacına ulaşmış, Amerika kamuoyu böyle bir yalanla aldatılmış, hemen akabinde sözde soykırım tasarısı tekrar gündeme getirilerek Temsilciler Meclisi'nin alt komisyonundan geçirilmiştir. Bu tasarıya evet diyenler, yalan ve iftiraya dayalı yeni tarih yazma operasyonunu

başarıyla sonuçlandırmışlardır. Bir tarafta belgeleri ve kanıtlarıyla katledilen masum 278 insan ve bunları anmayan dünya, hatta ne yazık ki içimizdeki birtakım çevreler, diğer tarafta da yalandan soykırım senaryosunu üretenler ve ürettikleri bu senaryo üzerinden yüce Türk milletine kin kusanlar. Amerika, Ermenistan ve sözde birtakım aydınlara şunu söylüyoruz: 1918-1922 arası İstanbul'u işgal edenler, sırf Ermenilere yönelik bir katliamın olduğunu bulmak amacıyla 4 yıl boyunca Osmanlı arşivlerini

didik didik ettiler ve tek bir belgeye rastlayamadılar. O gün İngilizlerin üstlendiği görevi, bugün Amerika ve batı dünyası üstlenmiş tamamen önyargıya, iftiraya dayalı kararlar meclislerce senatolarca kabul edile gelmektedir. Amerika, her yıl bize aynı oyunu oynamasın, ya tarihi gerçeklere uygun bir anlayış sergilesin, doğrunun ve haklının yanında olsun, ya da Kore'de kendisini kurtaran Türk milletine reva göreceği vefasızlığı ayan beyan açıklasın" şeklinde konuştu.

"BERMAN, ŞİKE YAPAN FUTBOL HAKEMİ GİBİ DAVRANDI"

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nda görüşülen sözde soykırım tasarısını yöneten Howard Berman'ın şike yapan futbol hakemi gibi davrandığını kaydeden Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, sözkonusu oylamayı tüm dünya ibretle ve alayla izlemiştir. Oylama öncesi Berman'ın yaptığı konuşmada, "Hiçbir şeyin Türkiye'nin Ermeni soykırım gerçekliğine gözünü kapamasını haklı çıkarmadığını, insan haklarının teşvikinde bir dünya lideri olarak

ABD'nin soykırım iddialarını tanıyan ülkelere katılmada ahlaki sorumluluğu bulunmaktadır" şeklindeki sözlerini, "Her ulus kendi tarihiyle hesaplaşmalı, Türk halkı için soykırım gerçeğini kabul etmek, zor ve acılı bir süreç olacak" diyerek tamamladığını hatırlatan Kürkçüoğlu, "Fakat tarihi gerçek incelendiğinde görülecektir ki, Selçuklu ve Osmanlı devlet adamlarının sayesinde Ermeni adı, kültürü, dini, kilisesi yok olmaktan kurtulmuş, Katolik ve Ortodoks Hıristiyanlığa karşı Gregoryen Ermeniler koruma altına

alınmıştır. Bünyesinde çok çeşitli etnik dini kimliğe sahip milleti barındırmasına rağmen, Osmanlı'nın barış, huzur ve istikrar birlikte hayat sürebilme meziyet, kabiliyet ve başarısını göstermesi karşısında Sicilyalı Türkolog Dr. Giovani Pampanini bugün içinde geçerli olan şu orijinal tahlili yapmaktadır. 'Barış ve hoşgörü içinde, birlikte yaşamak konusunda bugün dünya Osmanlı'nın çok gerisindedir.' Hiçbir tarihi altyapısı olmayan Horward Berman'ın 4 Mart gecesi Dış İlişkiler Komitesi başkanı sıfatıyla

Ermeni hamiliğine soyunmasının arkasında Kasım 2010'da ABD'de yapılacak seçimlerde Ermeni oylarına talip olduğunu ve ucuz siyasi hesaplarla Ermenilere yaranmaya çalışmakta olduğu gerçeği yatmaktadır" diye konuştu.

"TARİH BELGE BİLİMİDİR"

"Sayın Berman, asıl katliam ve soykırıma uğrayanların, kendi köyünde, kendi kasabasında, vilayetinde soykırıma tabi tutulanların Müslüman-Türk ahali olduğu, tarihle yüzleşenlerin görecekleri bir gerçektir" diyen Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, tarihin bir belge bilimi olduğunu hatırlatarak, "Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri araştırma Merkezi olarak yaptığımız bilimsel çalışmalarda, 1915-1919 yılları arasında 1. Dünya Savaşı içinde Rus ordusu ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Ermeni

çeteleri Doğu Anadolu Bölgesi'nde Erzincan'da, Tercan'da, Erzurum'da, Cinis'de, Alaca'da Ilıca'da, Tepeköy'de, Dutçu'da, Yanıkdere'de, Karskapı'da, Ezirmikli Osmanağa ve Mürsel Paşa konklarında Firdevsoğlu Kışlası'nda, Yeşilyayla'da, Hasankale'de Timar'da, Köprüköy'de, Horasan'da, Kars-Derecik ve Subatan'da, Van-Zeve'de, Ağrı'da, Bitlis'te, Iğdır-Oba, Hakmehmet ve Gedikli'de, Ardahan-Yanık Camii, Göle-Esenboğaz Köyü, Çıldır-Kotanlı Köyü, Nahçıvan'da Zengezur'da ve Azerbaycan'da tam bir Müslüman-Türk

soykırım gerçekleştirmiş ve 519 bin Türk'ü katletmişlerdir. Savaşla hiç ilgisi olmayan, çoğunluğu kadın, çocuk ve ihtiyardan oluşan masum ahali Ermeni çeteleri tarafından sadece Müslüman ve Türk oldukları için Hz. İsa'nın bile tavsiyelerine sırt çevrilerek katledilmişlerdir. Berman, şayet biraz tarih bilgisine sahip olsaydı, 1919 yılı Eylül ayında Erzurum'a gelen Amerikan Generali Harbord'un raporunu okuyarak Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki iyi niyetten uzak, tek taraflı ve gayri ciddi

konuşmasını yapmazdı. Çünkü 25 Eylül 1919'da Erzurum'a gelen General Harbord, bu bölgede Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliam ve soykırımı gördüğü zaman, korkunç tablo karşısında hayretler içinde kalarak, 'Hz. İsa'nın kulları nasıl böyle bir vahşet yapabildiler' hükmüne varmıştı. General Harbord, Erzurum ve çevresinde gördüğü vahşet karşısında o kadar üzülmüş ve hiddetlenmiştir ki, Erivan'da Taşnak katillerinin ellerini sıkmama cesaretini dahi göstermiştir" ifadelerini kullandı.

Kaymakam Asalet Karabulut'un konuşma yaptığı törende öğrenciler de şiirler okudu. Protokol üyeleri ve katılımcılar daha sonra Alaca köyünde açılan Soykırım Müzesi'ni gezdiler.

Törene, Aşkale Kaymakamı ve Aziziye Kaymakam vekili Asalet Karabulut, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz, İlçe Garnizon Komutan Vekili Ulaştırma Binbaşı Kamil Kopuz ile askeri erkan, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.