4
Mayıs
2024
Cumartesi
ERZURUM

Atatürk Üniversitesi’nden atılım

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ’NDEN ATILIM

Atatürk Üniversitesi Rektörü prof. Dr. Hikmet Koçak, Atatürk Üniversitesi’nin Tarihi geçmişi ve tecrübesi, Bugüne kadar mezun ettiği öğrenci sayısı, Halen öğretim gören öğrenci sayısı, Öğretim üyesi sayısı, Bütçesi,

TÜBİTAK ve DPT tarafından desteklenen Ar-Ge projeleri Bilimsel faaliyetleri ve

Fiziki alt yapı büyüklüğü itibariyle ülkemizin ilk 10 üniversitesi arasında yer aldığını söyledi.

Prof. Dr. Koçak, “Bulunduğu bölgenin sosyo-kültürel dokusunu ve dinamiklerini yakından takip eden ülkemiz; bu bölgenin, aktif ve yönlendirici aktörlerinden biri olma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle; Ortaasya, Kafkaslar ve Ortadoğu ülkeleri ile ortak tarih ve kültürel mirasa sahip olan ülkemizin; Bölgesinin kalkınmış, uyumlu, adil ve güvenli bir coğrafya haline gelmesinde merkezî roller üstlenmesini ve Geleceğe yönelik projeksiyonlar geliştirmesini, Üniversite olarak bizler de arzulamakta ve desteklemekteyiz. Üniversitemiz, bu hedeflerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak üzere, bilimsel bir diyalog platformu olarak, ortak aklın inşasına yardımcı olacak çalışmalara destek olmayı sürdürecektir” dedi.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1937 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yılı açılış konuşmasında Doğu Anadolu’da büyük bir üniversite kurulması gereğini ifade etmesiyle Atatürk Üniversitesi’nin kurulması yönündeki ilk adım atıldığını söyledi.

Yıllar sonra Atatürk’ün bu arzusunun yerine getirilmesi doğrultusunda çalışmalara başlandığını ve 1951 yılında TBMM’nde oluşturulan komisyon, üniversitenin Erzurum’da kurulmasını önerdiğini anlatan Prof. Dr. Koçak, “20 Mart 1954 tarihinde kabul edilen kanunla, üniversitenin adının “Atatürk Üniversitesi” olması kararlaştırılmış ve 07 Haziran 1957 tarihinde ilgili kanunun yürürlüğe girmesiyle Üniversitemiz kurulmuştur” dedi.

Prof. Dr. Koçak, Cumhuriyet’in temel değerleri ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda çağdaş, demokratik ve katılımcı eğitim uygulamalarını gerçekleştiren Atatürk Üniversitesi’nin bilimselliği, yeniliğe açık olmayı, ulusal ve evrensel değerlere bağlılığı, liyakate değer vermeyi, emeğe saygıyı, başarıyı takdir etmeyi, kaynakları etkin kullanmayı, özgürlükten yana olmayı, insan hakları ve düşünce farklılıklarına saygı göstermeyi ilke edindiğini belirtti.

Kuruluşundan günümüze kadar 120 binden fazla mezun veren Atatürk Üniversitesi’nin bu gün itibariyle; 40 bini aşan öğrencisi, 2 bin 4 yüz den fazla akademik elemanı, 4 bin idari personeli ile hedefleri doğrultusunda görevini başarı ile yerine getirdiğini dile getiren Prof. Dr. Koçak, “Yarım asırlık geçmişi, bilimsel gücü, sosyo-kültürel imkânları, ulusal gelişme ve kalkınmadaki rolü ile Ülkemizin önde gelen eğitim ve öğretim kurumları arasında yer alan Atatürk Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl, Erzincan, Kars Kafkas, Ağrı İbrahim Çeçen ve Bayburt Üniversitelerinin kuruluşlarını sağlamış ve diğer birçok üniversitenin akademik olarak desteklenmelerinde önemli katkılar gerçekleştirmiştir. Üniversitemiz; Yaklaşık 44 bin dönüm arazi üzerine kurulu yerleşkeleri, 16 Fakültesi, 5 Yüksek Okulu, 11 Meslek Yüksek Okulu 3’ü Lisansüstü eğitim veren 6 Enstitüsü 17 Araştırma Merkezi ve

Toplam bin 250 yataklı Araştırma Hastaneleri ile hizmetlerini bu gün de başarılı bir biçimde sürdürmektedir” diye konuştu.

“Atatürk Üniversitesi’ni; Ülkemizin “Ortaasya, Kafkaslar ve Ortadoğu’ya açılan bir kapısı olarak görmekteyiz” diyen Prof. Dr. Koçak, “Bu amaçla kurmuş olduğumuz “Atatürk Üniversitesi Ortadoğu ve Ortaasya-Kafkaslar Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni etkin bir şekilde çalıştırmayı planlıyoruz. Bu merkez; bölge ülkeleri arasındaki karşılıklı dostane münasebet ve işbirliğinin pekiştirilmesine, kültürel ve ekonomik ilişkilerin artırılmasına hizmet edecek ve köklerini tarihî, dinî, kültürel ve insanî bağlardan alan kardeşliğin somut bir göstergesi olacaktır. Bu çerçevede daha yakın bir diyalog içinde bulunmak ve ortak paydada buluşarak güç birliği içerisinde üretilen projelerden daha etkin sonuçlar alınmasını sağlamak amacıyla Mayıs 2010 tarihinde Türk Cumhuriyetleri ve bölge ülkelerindeki Üniversite Rektörleri ile toplantılar yapılacaktır. İşbirliği ve dayanışma ruhu içinde yapacağımız bu tür çalışmalar, ülkemizin bilimsel potansiyel gücünü hayata geçirme fırsatı sunacak, tarih boyu kültürler ve değerler atlası haline gelen bu coğrafyanın zenginliklerini gün yüzüne çıkaracaktır. Yukarıda sıraladığımız hedefler doğrultusunda önce bölgenin en iyisi, ardından dünyanın en iyi üniversitelerinden birisi olmayı hedefleyen üniversitemiz, mevcut akademik alt yapı, deneyim ve donanımlarını paylaşmak amacıyla; Doğu, Güneydoğu ve Doğu Karadeniz illerinden 23 üniversitenin rektörünü Erzurum’a davet etmiş ve bir seri toplantılar yapmıştır. Üniversitelerin eğitim sorunlarının ele alındığı bu toplantılarda; Üniversitelerarası kaynaşmayı sağlamak,

Bilimsel ve akademik değerleri paylaşmak, Potansiyellerimizi birleştirerek daha güçlü akademik kurumlar oluşturmak için ortak hareket etme kararları alınmıştır” dedi.

Bilimde “Uluslararası yönelimi” ilke edinen Atatürk Üniversitesi’nin bir “Dünya Üniversitesi” olma yolunda ABD, Avrupa, Ortadoğu, Ortaasya ve Kafkasya bölgelerindeki üniversiteler ile ikili anlaşmalar yaptığını kaydeden Prof. Dr. Koçak, “Özellikle de coğrafî konumu itibariyle Türk Cumhuriyetleri’ndeki üniversiteler ile ilişkilerini geliştirmektedir. Özellikle son bir yıl içerisinde: Azerbaycan, İran ve Gürcistan gibi yakın komşu ülke üniversiteleri ve uzakdoğuda Tayvan ve Malezya’da bazı üniversiteler ile karşılıklı işbirliği anlaşmaları imzalamıştır. Önümüzdeki aylarda yapacağımız ziyaretler çerçevesinde Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Kazakistan’daki üniversitelerle de işbirlikleri yapılacaktır. Ülkemizin ve üniversitemizin tanıtımı amacıyla Haziran ayı içerisinde Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Azerbaycan, Gürcistan, Malezya ve Tayvan’dan Üniversitemize gelen çok sayıda öğrenci yaz okulu programına katılmıştır. Diğer taraftan 2011 yılında yapılacak olan 25. Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları’nı gerek Üniversitemiz gerekse Erzurum ve Ülkemizin tanıtımında büyük bir fırsat olarak görmekteyiz.” şeklinde konuştu.

Uluslararası platformlarda ve dünya jeopolitiğinde bu coğrafyadaki ülkelerin etkinliğinin artırılmasına yönelik projeler yapmak, ortak sorunların çözümünde alternatif önerilerde bulunmak, sürdürülebilir insanî gelişim, adalet ve demokratik prensiplerin yaygınlaşmasına yönelik bilimsel projeler üretmek, temel amaçlarımız arasında yer almaktadır” diyen Prof. Dr. Koçak, daha sonra şunları kaydetti; “Ülkemizin ve yaşadığımız coğrafyanın istikrar ve barış bölgesine dönüştürülmesi amacıyla atılacak her türlü girişimi desteklediğimizi ifade etmek isterim. Bir yükseköğretim kurumunun başarısı; hiç şüphesiz öğretim üyesi kadrosunun iyi yetişmiş olmasına, kendisini yenileyebilmesine bağlıdır. Başarılarıyla öne çıkmak isteyen üniversiteler, öncelikle öğretim üyesi kadrosunu geliştirmelidirler. Bilimsel yayınların sayısı, Üniversitelerin bilimsel yönden gelişmişlik ve eğitim düzeyi ölçütlerinden biridir. Ancak yayın sayısı kadar, yayınların kalitesi ve toplumsal katkısı daha çok dikkate alınır bir ölçü olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle öğretim üyelerimizin yaptıkları bilimsel çalışmaların sonuçlarının topluma yansıtılması başlıca beklentilerimizden birisidir. Bu bağlamda; öğretim üyelerimizin yurtiçi ve yurtdışı üniversitelerdeki bilimsel faaliyetleri takip etmelerine, eğitim ve öğretim programlarına katılmalarına ve ortak projelerde çalışmalarına yönelik her türlü teşvik ve destek sağlanmaktadır. Bilim, sanat, kültür ve spor etkinliklerinde pek çok girişimde bulunan üniversitemiz, yapılacak ulusal ve uluslararası her türlü etkinliği organize edecek bir merkez haline dönüştürülmüştür. Bu çerçevede son bir yıl içerisinde birçok etkinliğe ev sahipliği yapılmıştır: Üniversitemizde ihtiyaç duyulan alanlarda, öğrenci tercihleri de dikkate alınarak birçok yeni akademik birim oluşturulmuştur. Bu çerçevede; Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Oltu Yer Bilimleri Fakültesi’nde eğitime başlanmıştır. Fen-Edebiyat Fakültesi, Fen ve Edebiyat Fakülteleri olmak üzere iki ayrı fakülteye dönüştürülmüştür. Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ise Bakanlar Kurulu’nun onayını beklemektedir. Horasan, Tortum ve Şenkaya ilçelerinde Meslek Yüksek Okulları açılmıştır. Eksikliğini duyduğumuz birçok yeni bölümler açılmış, 16 bölümde de ikinci öğretime öğrenci alınmıştır. Öğrenci kapasitesi ve başarısının artırılmasına yönelik olarak Üniversitemizde; Yaygın öğretimi geliştirmek, daha çok sayıda bireye eğitim imkânı sunmak ve üniversitemizde yapılacak uzaktan eğitim faaliyetlerini düzenlemek üzere "Atatürk Üniversitesi Uzaktan Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi" (ATAUZEM) kurulmuştur. Sağlık Bakanlığımızla "Hemşirelik Lisans Tamamlama Programı"na ilişkin bir protokol yapılmıştır. Söz konusu programın üniversitemize alınmasındaki desteklerinden dolayı Sağlık Bakanımız Sayın Prof.Dr. Recep Akdağ’a ve YÖK Başkanımız Sayın Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan’a özellikle teşekkür ediyorum. Üniversitemizde Fen, Edebiyat, İlahiyat, Güzel Sanatlar ve İletişim Fakültelerinde pedagojik formasyon dersleri başlamıştır. Enstitüler bünyesinde yine üniversitemizde ilk olarak “bilimsel ders programı” uygulaması başlatılmış, çok fonksiyonlu ve donanımlı lisansüstü eğitim sınıfları açılmıştır. Bu yıl ÖSS sonuçlarına göre farklı alanlarda ilk 5 bine giren 114 öğrencinin Atatürk Üniversitesi’ni seçmesinden memnuniyet duymaktayım. Üniversitemizi tercih eden tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Nitelikli öğrenci sayısının artmasıyla rekabet gücümüz de artacağı için bu sayının gelecek yıllarda daha yukarı çekilmesi için gayret sarf edeceğiz. Bu bağlamda; 2009–2010 Öğretim Yılında üniversitemize kayıt yaptıran öğrencilerden; ÖSYM sınavında İlk 1.000’e giren öğrencilere eğitim süresi bitene kadar 500 TL, birer dizüstü bilgisayar, bin ile 5 bin arası sıralamaya giren öğrencilere 300 TL ve birer dizüstü bilgisayar, Dil puan türünde ilk bin’e giren öğrencilere ise aylık 150 TL karşılıksız burs verilmektedir.”

Atatürk Üniversitesi yerleşkesindeki fiziki ve alt yapı çalışmalarına yönelik olarak; Eczacılık ve Veteriner Fakültesi binaları tamamlanarak hizmete açıldığını, Sağlık Hizmetlerinin daha verimli ve daha kaliteli olmasına yönelik yapılmış olan günü birlik ameliyathaneler ve ek bina hizmete açıldığını hatırlatan Prof. Dr. Koçak, “Üniversitemizin büyük ortağı olduğu Ata Teknokent A.Ş. tamamlanmak üzere olup, bazı bloklar hizmete hazır hale getirilmiştir. Bilgisayar Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi binası modernize edilmiştir. Dershane ve amfiler grubu onarılmıştır. Yangına dayanıklı tüm ihtiyacı karşılayan arşiv ünitesi yapılmıştır. Lojman, amfiler, çocuk parkları, kültür sitesinin onarımı gibi çok sayıda alt yapı hizmetleri tamamlanmıştır” dedi.

Prof. Dr. Koçak, Atatürk Üniversitesi’nin kısa, orta ve uzun vadede gerçekleştirmeyi hedeflediği faaliyetleri ise şöyle sıraladı;

“İlahiyat Lisans Tamamlama (İLİTAM) programı, 2010-2011 Eğitim-Öğretim Yılı’ndan geçerli olmak üzere kabul edilmiştir. Bu program yoluyla çok sayıda öğrencinin üniversitemize kayıt yaptıracağı öngörülmektedir. Mesleki Eğitim Fakültesi ve Sosyal Hizmetler Fakültesi’nin kurulması için gerekli girişimlerde bulunulmuştur. Bilindiği gibi gelişmiş ülkelerde mesleki eğitim ve sosyal hizmetlere büyük önem verilmektedir. Dolayısıyla, bu fakültelerin Üniversitemizde de açılmasından mutluluk duyacağımızı ifade etmek isterim. Bir diğer öncelikli hedefimiz de, Devletimizin dış politika hedefleri doğrultusunda bölge ülkelerinin yüksek öğretimine de katkı sağlayacağına inandığımız Açık Öğretim Fakültesi’nin Üniversitemizde kurulmasıdır. Atatürk Üniversitesi’nde Açık Öğretim Fakültesi’nin kurulması durumunda, Üniversitemizin ülke içinde olduğu gibi eğitim dili Türkçe olan geniş bir coğrafyada bir “Merkez Üniversite” olacağını öngörmekteyiz. Üniversitemizin geleceğe yönelik projelerinden birisi de; Bölge Ülkelerine yönelik Atatürk Üniversitesi uydu yerleşkelerinin kurulması projesidir. Bu proje ile Ülkemizin ve Atatürk Üniversitesi’nin uluslararası alanda artan tanınmışlığını ve mevcut potansiyeli ile bölge ve dünya barışına katkısını artıracaktır. Yönetim birimlerimiz; ilkeli olmayı, yetki ve sorumluluk paylaşımını, liyakati ve katılımcı olmayı esas alan bir duruşu benimsemiştir. Bu sebeple; idari ve akademik kadromuz, öğrencilerimiz ve halkımızla el ele vererek “Büyük Türkiye” hedefine katkı sağlamayı yönetim bilincinin bir gereği olarak kabul ediyoruz. Ülkemizin, Erzurum’un ve nihayet Üniversitemizin, bu birliktelikten doğacak güçle; müreffeh yarınlara daha hızlı bir şekilde ulaşacağına inanıyoruz.”

İHA
Yayın Tarihi : 26 Ekim 2009 Pazartesi 12:32:01
Güncelleme :27 Ekim 2009 Salı 09:49:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?