Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan katliamın acısını hissettiklerini belirterek, "Türkiye olarak bu acıları yüreğimize gömmüyoruz, elimizi kolumuzu bağlayıp tüm dünya gibi gelişmelere seyirci kalmıyoruz" dedi. Erdoğan, bu konuda kendisini eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de seslenerek, "Geçmişte bu ülkede Türkçe eğitim yasaklandı, kitaplar yakıldı. O zaman sen ne yaptın? Sayın Bahçeli, hamaset yapma icraat yap" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Erzurum İl Kongresi'ne katıldı. Cemal Gürsel Kapalı Spor Salonu'nda partililerin yoğun sevgi gösterisinde bulunduğu Erdoğan, 29 Mart seçimlerinde yüzde 51 oy vererek partisine destek olan Erzurumlulara teşekkür ederek başladığı konuşmasında Çin Sincan Uygur Özerk bölgesinde yaşanan katliamı ele aldı. Erdoğan, "Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi sebeple olursa olsun masum insanların katledilmesinden dolayı yüreğimiz sızlıyor. Gazze'de katledilen mazlumlar için Irak'ın vilayetlerinde katledilen masumlar için yüreğimiz sızlıyor. Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin Urumçi kentinden katledilen 150'den fazla insan, yaralanan binden fazla insan için de yüreğimiz sızlıyor. Ama biz Türkiye olarak bu acıları yüreğimize gömmüyoruz. Elimizi, kolumuz bağlayıp tüm dünya gibi gelişmelere seyirci kalmıyoruz. Hakkı her zemin ve zeminde cesaretle dile getiriyor, insanlık adına üzerimize düşeni gereğiyle yapıyoruz" dedi.
Urumçi'de 5 Temmuz'da meydana gelen olayları Dışişleri Bakanlığı'nın yakından izlediğini ve Çin Büyükelçiliği maslahatgüzarına endişelerin dile getirildiğini kaydeden Erdoğan, "Olayların sonlandırılmasını, sorumluların adalete teslim edilmelerini istedik. Çarşamba günü Körfez Ülkeleri Dışişleri Bakanları da yayınladıkları bildiride endişelerini ifade ettiler. İtalya'da katıldığım G-8 Zirvesi'nde meseleyi gündeme taşıdım. Liderlere kaygılarımı anlattım. BM Genel Sekreterine, sayın Obama'ya, Medvedev'e,
Avrupa Birliği dönem başkanına, aynı şekilde Libya lideri Kaddafi'ye bunları anlattım. Neler yapılması gerekir, ne gibi adımlar atılması gerektiği konularını anlattım" diye konuştu.

Konuyla ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eleştirilerine de cevap veren Erdoğan, şunları söyledi:
"Sayın Bahçeli, siz bir zamanlar bir Çin'e bir seyahat yapmıştınız. Bu seyahatiniz sırasında orada bir şeyler olmuştu. Şimdi bol keseden atıp tutuyorsunuz. Şöyle bir çıkarayım dedim. Uygur Üniversitesi'nde 50 yıldır Türkçe eğitim yapılıyordu, ancak siz seyahat ettiğinizde ne yazık ki Uygur Türkçesi o dönemde yasaklandı. Soruyorum, siz ne yaptınız? O zaman Başbakan yardımcısıydınız. Sesiniz çıktı mı? Araştırdım yine, o zamanın iktidarı ne yapmış? Şimdi kalkmış hamaset yapıyorsunuz. Bize hamaset yapma,
icraat yap onu görelim. Şimdi cenaze namazında arzı endam ediyorlar. Böyle basit hamasetler yaparak, böyle basit gösteriler yaparak siyasi rant beşinde koşmayın. Gerçekçi olun. Öyle işler yapın ki bunları yaptığınız zaman diploması güç kazansın, hem diplomatik tepki karşılığını bulsun. Siz bunların hiç birini bugüne kadar yapmadınız yapamadınız. AK Parti iktidarı gereğini yapmıştır."

ÇİN YÖNETİMİNE SESLENDİ
Konuşmasında Çin yönetimine de seslenen Erdoğan, "Canlara kıyarak, insan haklarını ihlal ederek masum sivillerin haklarını ihlal ederek hiçbir ülke huzura, güvene kavuşamaz. Böyle bir asimilasyon peşinde koşan Çin yönetimine diyoruz ki; "Bu size bir şey kazandırmaz". Çin yönetiminden talebimiz bu. Böyle bir vahşete ister Uygur Türkü, ister Çinli olsun müsamaha ile bakamayız. Türklerin yaşadığı acı bizim acımızdır. Diploması içinde, hukuk içinde var olduğumuz her platformda üzerimize düşeni yapacağız.
Dünya ülkelerini aydınlatmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Konuşmasında iktidar oldukları dönemde yaptıkları hizmetler hakkında da açıklamalar yapan Erdoğan, 81 ile üniversite açtıklarını, 9 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, inşasına başladıkları 365 bin konutun 253 bin tanesini bitirerek sahiplerine teslim ettiklerini, KÖYDES ve BELDES projeleriyle birlikte 63 bin 121 kilometre köy yolunu asfaltladıklarını ve 51 bin 228 kilometre yeni köy yolu yaptıklarını anlattı. Türkiye'de 3 bin 522 köyü içme suyuna kavuşturduklarını kaydeden Erdoğan, sağlık
sektöründe ise 7 yılda 7.5 katrilyonluk yatırım yaptıklarını söyledi. Göreve geldiklerinde 9 olan doğalgaz kullanan vilayet sayısını 63'e çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, uluslararası dev projelere de imza attıklarını söyledi.

NABUCCO PROJESİ
Konuşmasında Pazartesi günü imzalanacak olan Nabucco Projesi hakkında da açıklamalar yapan Erdoğan, Avrupa'yı kuşatan doğalgaz projesinde 5 ülke ve 6 şirketin yer aldığını söyledi. Dünyada 26. sırada aldıkları Türkiye ekonomisini 17 sıraya taşıdıklarını vurgulayan Erdoğan, gayri safi yurt içi hasılanın da 740 milyar dolara ulaştığını, ihracatın 2008'de 132 milyar dolar olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin artık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke konumuna geldiğini vurgulayan Erdoğan, partililere de birlik mesajı verdi.
Çetelerle, mafyalarla, provokasyonlarla hukukun zorlanarak üzerlerine gelindiğini anlatan Erdoğan, "Bunların hiçbiri tutmadı. Milletimiz gereken cevabı verdi. Biz heyecanımızdan hiç bir şey kaybetmedik. Sağ duyudan taviz vermedik, soğukkanlılıktan, hukuktan demokrasiden demokratik tavırdan taviz vermedik, omurgalı olduk, omurgalı davrandık. 'Hakem millettir' dedik, 'millete gidelim' dedik. Millet gereğini bütün seçimlerde yaptı. Bütün seçimlerde AK Parti birinci oldu. Biz coşkuyla, bu anlayışla emin
adımlarla geleceğe yürüyoruz. Teşkilatın içinde kendisini yorgun hisseden varsa, yorulmuş, heyecanını, coşkusunu kaybettiğini hisseden varsa rica ediyorum onlar bir süre dinlenmeye çekilsinler, kırılmayız. Teşkilatım içinde hassasiyetlerini kaybetmiş, AK Parti'nin ruhu, ideallerini kaybedenler de çekilsin. Şahsi çıkar hırsı, makam hırsı olanlar, kendi meselelerini milletin önünde görünler varsa onlar da kendilerine başka merciler arasınlar" dedi.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ
29 Mart seçimlerinden sonra muhalefetin kaybetmiş olmanın mızıkçılığı içinde olduğunu belirten Erdoğan, yapılan bütün çalışmalara karşı çıkıldığını söyledi. Konuşmasında son olarak çıkarılan askere sivil yargı yolunun açılmasıyla ilgili yasa değişikliğine de değinen Erdoğan, "Önemli yasal değişikliği konusunda gece yarısı baskını dediler. Peki senin milletvekillerin gece yarısı parlamentoda ne iş yaparlar. Uyuyan milletvekillerini oraya niye gönderiyorsun. Kameralarda var, oturumu yöneten meclis başkan
vekili soruyor; kabul edenler el kaldırıyor. Kabul ettiğini söyleyen kişi ertesi gün 'bizi aldattılar' diyor. Peki kabul ettin bu kişi kim partinin grup başkan vekili. Cumhuriyet tarihinde ilk kez altında imzalarının bulunduğu bir yasal değişikliği Anayasa Mahkemesi'ne taşıyan muhalefet duydunuz mu gördünüz mü? Bir de biz Cumhuriyetten daha eskiyiz diyorlar. Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı. Siz busunuz. Maalesef her zaman çelişkilerle dolu. Türkiye'nin lehine milletin lehine, çocukların
lehine hanım kardeşlerin lehine olan her türlü yeniliğe reforma karşı çıktılar 2008 yılında 16 yasayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdılar. Onlara dedik ki Anadolu'nun yollarında siyaset yapın Trakya'nın yollarında siyaset yapın köylerde beldelerimizde siyaset yapın" ifadelerini kullandı.

MUHALEFETE ÇAĞRI
Konuşmasında muhalefete bir de çağrı yapan Başbakan Erdoğan, "Milli duygular üzerinden milliyetçilik üzerinden, etnik kimlikler üzerinden, askerimiz, polisimiz üzerinden kimse siyaset yapmasın. Gerginlikten, çatışmadan, ayrışmadan kamplaşmadan beslenen siyaseti hepimiz elimizin tersiyle gelin itelim. Gelin hizmette yarışalım, eser siyasetinde yarışalım milletin dertlerine derman olmada yarışalım."

iha

Yayın Tarihi : 11 Temmuz 2009 Cumartesi 18:54:14