Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu (BESYO) öğrencileri, geleceğin masörleri olarak ‘masör yemini’ etti. Öğrencilerin, çıplak vücuduyla masaya uzanan iki arkadaşlarının üzerine ellerini koyarak yemin etmesiyle ilgili olarak Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitim Bölümü Okutmanlarından Sertaç Erciş, “Günümüzde masörlük eğitimi almadan bu işi yapanlar var. Önemli olan bu işi belgeli olarak yapabilmektir. Biz de bu belgeyi alan öğrencilere ‘masör yemini’ ettiriyoruz” dedi.

BESYO öğrencilerinin seçmeli olarak aldıkları masaj dersini ikinci sınıftan itibaren gördüklerini ifade eden Okutman Sertaç Erciş, meslek edinecek öğrencilere masajın tüm inceliklerini öğrettikleri, ayrıca yemin de ettirdiklerini söyledi. Okutman Sertaç Erciş, “İnsan vücuduna masaj yapacak kişinin kas yerlerini ve kemiklerin yapısını çok iyi bilmesi gerekiyor. Bilmeden yapılan masajlar bazen kişiyi sakat bırakabilir. Günümüzde bu eğitimi almadan masörlük yapan birçok kişi var. Önemli olan bu işi belgeli olarak yapabilmek ve insanlara hizmet vermektir. Eğitim gören öğrencilerimiz, bir doktor gibi insan vücudunu çok iyi tanıyor ve masaj yaptığı kişiyi kuş gibi hafifletebiliyor. Günümüzde kazancı da iyi olan masörlükte mutlaka bir ciddiyet olmalıdır” diye konuştu.

Yapılan yeminle masörlük mesleğinin ne kadar önemli ve ciddi olduğunu kavradıklarını anlatan öğrencilerden Pınar Kabanlı da, “İnsanlar bize güveniyor, sırrını ve mahremiyetini paylaşıyor. Masaj salonları son gürlerde kötü bir mekanmış gibi anılmaya başlandı. Bu yeminle işimizin ne kadar önemli olduğunu göstermiş oluyoruz” dedi.

İŞTE MASÖR YEMİNİ

İstanbul Spor Tıp Enstitüsü Başkanı merhum Prof. Dr. Ahmet Hamdi Turgut tarafından kaleme alınan ve 1981’den beri masaj okulunda teorik dersleri bitirenler için pratik derslere başlamadan önce okutulan ‘Masörün ve tıbbi jimnastikçinin andı’ şöyle:

“Masörlük sanatı ile ilgili öğrendiğim bütün pratik ve teorik bilgileri en iyi şekilde uygulayacağım. Mevcut bilgilerimi arttırmak için durmadan yenilik ve tekamülleri takip edeceğim ve araştıracağım. Tıp meslekleri andı içenlerle masörlük andı içenlere, meslekle ilgili bilgilerimi herhangi bir karşılık almaksızın öğreteceğim. Bunun dışındakilere öğretmeyeceğim.

Hangi mekanda olursa olsun sanatımı, gücümün yettiği kadar insanlara yardım için kullanacağım. Kasıtlı olan bütün kötülüklerden kaçınacağım.

Milliyet, ırk, din, mezhep, siyasi kanaat cinsiyet, zenginlik- fakirlik farkı gözetmeksizin, ister rüşte ermiş, ister rüşte ermemiş, kadın- erkek ayrımı yapmadan karşımdakinin kendi isteği ile de olsa vücudunu kötüye kullanmaktan şiddetle kaçınacağım. Gerek sanatımı icra ederken, gerekse sanatımın dışında insanlarla münasebette iken etrafımda olup bitenleri, görüp işittiklerimi, bir sır olarak saklayacağım.

Tıp mensupları ve meslektaşlarımla en iyi münasebet içinde olacağım. Benden doping isteyenlere onu vermeyeceğim gibi, böyle bir hareket tarzını da tasvip etmeyeceğim.

Yüce Allah’ın huzurunda, hayatımı, sanatımı tertemiz koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”