4
Mayıs
2024
Cumartesi
ERZURUM

Cumhurbaşkanı'nı yuhalatmadı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erzurum'da partisinin il kongresine katıldı.
Cemal Gürsel Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen kongrede partililere hitap eden MHP lideri Bahçeli hükümete yönelik eleştirilerini Erzurum'da da sürdürdü. Konuşması sırasında Cumhurbaşkanını anlatırken partililerin yuhalamasına kızan Bahçeli, "Cumhurbaşkanı ne kadar hata yaparsa yapsın yuhalanmaz" dedi.
Ülkü Ocakları eski İl Başkanı Zekai Kaya, Avukat Talat Göğebakan, eski milli boksör Naim Karataş, müteahhit Ahmet Demirci, eski merkez İlçe Başkanı İdris Çelik ve il yönetim kurulu üyesi Abdulhalik Demir'in aday olduğu ve Divan Başkanlığını MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez'in yaptığı kongreye çevre il ve ilçelerden çok sayıda partili katıldı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Bugün ülkemizi sosyal siyasi ve ekonomik yönden analiz ettiğiniz vakit hangi krizden geçtiğinin, ne gibi iç ve dış tehditlerle karşı karşıya kaldığını görmemezlik edemeyiz. Kabaran nefsimizle Türkiye gerçeğinin üzerini örtemeyiz. 'Ben olayım gerisi ne olursa olsun' anlayışıyla bu davanın sorumluluğunu taşıyamayız. Tarıma dayalı toplum yapısından sanayi toplumuna geçiş sürecinde sosyal ve ekonomik yönden çok büyük sancılar çekmiştir. Ama hala sanayi toplumunu gerçekleştiremeyip
21'inci yüzyılda bilgi çağına dünya geçerken biz bilgi çağına ulaşma hedefiyle sanayi toplumunu tamamla gerçeği arasında bocalayıp durmuşuzdur. Yıllardır devam eden sosyal kargaşa, demokrasinden yaşanan ara rejimler, ve sosyo ekonomik sancılarla Türkiye önemli yıllar kaybetmiştir. Türkiye'nin 21'inci yüzyılda 15 dakika arayla iki doğum yapmak ve birincisi sanayi toplumunu yapmak ve bilgi çağını yakalaması lazımdır" dedi.

"KİMSE PKK İLE KÜRTÇE KONUŞAN KARDEŞLERİMİZİ ÖRTÜŞTÜRMESİN"
Türkiye'de ideolojik bölünmüşlükten etnik bir bölünmüşlüğe giden bir süreci yaşandığını kaydeden Bahçeli, "Bazı konuların adını doğru koymalıyız, ne olduğunu çok iyi bilmeliyiz. Tanımlamayı olayın gerçekliğiyle örtüşerek yapmalıyız. Türkiye'de bu konuda maalesef bir zaafiyet yaşanmaktadır. Türkiye'de bir etnik bölünme ile karşı karşıyadır. Bu etnik bölünme Marksist - Leninst temeline kurulmuş olan bir terör örgütü tarafından amaçlanmaktadır. 25 yıldan bu yana bu ülkede yaşanan kargaşa, cinayet, saldırı
bölücü terörün eseridir ve bu bölücü terör etnik motifli bir terördür. Türkiye'nin sorunu da terördür. Kimse kalkıp Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan Kürtçe konuşan kardeşlerimizin tamamını kapsamayan, onların siyasal sorunu, sözcüsü olarak kimse PKK ile Kürtçe konuşan kardeşlerimizi örtüştürmesin. PKK bölücü bir terör örgütüdür. Amacı Türkiye Cumhuriyetini bölmektir. İçeriden ve dışarıdan destekçileri vardır. Bu ülkede ve bu bölgede yaşayan insanlarımız bin yıllık kardeşliği temsil eden Türk - Kürt
kardeşliğinin öz temelidir. Öyleyse yapılacak mücadelede özü ve hassasiyeti kaybetmemeliyiz. Örgütle mücadele başkadır, bunu bir kimlik sorunu haline getirip, etnik sorun olarak taşıyıp Türkiye'de demokratikleşme adına PKK terör örgütünün 25 yıldır başaramadığını siyasal anlamda bugünkü AK Parti iktidarı da başaramayacaktır" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI'NI YUHALATMADI
Bahçeli daha sonra şunları kaydetti: "İşte burası Doğu'nun özüdür. Burada Doğu ve Güneydoğu'da her türlü insan yaşıyor. Kendi haline bırakırsanız, kardeşçe yaşıyor. Maalesef içeriden ve dışarıdan sürekli olarak bölücü terörle mücadele edilecek yerde Türkiye'yi bir etnik bölünmeye götürebilecek bir gaflet ve daha da ileri gittiğimizde bir ihaneti Türkiye'de görmekteyiz". Bahçeli, Cumhurbaşkanı'nı yuhalamaya kalkan kalabalığa, "Hayır devlet Başkanı yuhalanamaz, o Türkiye Cumhuriyeti'nin başkanıdır. Ne
kadar hata yapsa da saygı duyulacaktır" dedi.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın İran'a seyahati sırasında uçakta bulunanlara 'Türkiye'de Kürt sorununda iyi şeyler olacaktır' ifadesi kullandığını dile getiren Bahçeli, "Daha sonra bu Başbakan tarafından ifade edilmiştir. Şimdide bir takım sivil toplum kuruluşlarıyla destek aranarak bölücü sorunu Kürt sorunu haline getirip, Türkiye'yi bölme hatası işlenmektedir. İkide bir bir söylüyorsunuz, 'devletin zirvesinde bir uyum vardır, bu sorun mutlaka çözülecektir' diyorsunuz. Kimdir bu devletin zirvesi? Devletin
zirvesindeki unsurlar neden milletin huzuruna çıkıp 'Evet bende istiyorum' diyemiyor" diye konuştu.

"BAŞBAKAN SON OKUDUĞUN ÜÇ KİTABIN İSMİNİ VER DE BU TAVSİYENİ YERİNE GETİRELİM"
MHP olarak 25 yıldır siyasallaşamayan PKK'yı siyalaştırma gafletine düşmeyeceklerini anlatan Bahçeli, "MHP ihanet sürecine katkı sağlayamaz. MHP ülkenin bölünmesine yardımcı olamaz. MHP terör örgütünü Kürtçe konuşan kardeşlerinin bir teşkilatı bir kurumu olarak göremez. Olayı çok iyi görmek ve anlamak lazımdır. Sayın Başbakan önce siz haddinizi biliniz. Sayın Başbakan bize biraz kitap okumamızı tavsiye ediyor. Kendisi böyle bir tavsiyede bulunabilir. Ben şimdi soruyorum. Sayın Başbakan son okuduğun üç
kitabın ismini ver de bu tavsiyeni yerine getirelim. Onun için Sayın Başbakan önce siz haddinizi biliniz, ne konuştuğunuzu kulağınız duysun, yalanlarla, milletin aklını bulandırıp, MHP'ye hasım yaratma gayretinden vazgeç diyorum" şeklinde konuştu.
Konuşmasında Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a yönelik eleştirilerini sürdüren MHP lideri Bahçeli, "Erzurum'da Erzurum Kongresi yapılırken, İstanbul'da Damat Ferit sadrazamdı. Şimdi Erzurum'da MHP kongresi yapılırken, Ankara'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Damat Ferit'in İçişleri Bakanı Adil Bey, dün Milli davayı engellemekle meşguldü. 90 yıl sonra bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın İçişleri Bakanı Beşir Bey, Milli birliği baltalamak için Başbakan'dan aldığı talimatı yerine getiriyor. Sayın İçişleri Bakanı
kapı kapı dolaşıyor. Siyasi partileri, sivil toplum kuruluşları, bazı sözde aydınları bir araya getirerek onları ziyaret ederek Türkiye'de Kürt açılımının nasıl olması gerektiğini içi boş bir açılım kavramının altını nasıl dolduracağını görüşme turuna çıkmış vaziyette. O zaman 90 yıl öncesiyle 90 yıl sonrası arasında herhangi bir fark gözükmüyor. Dün Erzurum Kongresi'ndeki ruh ve heyecan bugün MHP kongresinde olacaktır. MHP Kongresinden sesleniyorum 'Vatan bir bütündür parçalanamaz" diye konuştu

"TÜRKİYE'Yİ KİMSE BÖLEMEZ"
"Erzurum Kongresi'nde 'Manda ve himaye kabul edilemez' kararı alınmıştı şimdi MHP kongresinde de bu ruh, heyecan ve ses var" diyen Bahçeli, "Azınlıklar yaratarak Kürtçe konuşan kardeşlerime 'onlara azınlık haklar veriyoruz' bahanesiyle Türkiye'yi kimse bölemez. Onun için konuyu çok iyi kavramak lazımdır. TV programlarındaki aldatmaca anlatımlarla kimse Türk Milletini kandırmaya ve birlik beraberlik şuurunu yaşatılmasına gayret gösteren MHP'ye hakeret etmeye kalkmasınlar. Tarihe not düşülüyor. Eğer Cenabı
Allah birgün bu ülkeyi yönetmenin sorumluluğunu bana nasip ederse yolsuzluktan tutun, vatana ihanete kadar geçen süreç içinde hesap sorulması gereken herkesten yüksek adalet önünde hesap sormazsam namerdim" şeklinde konuştu.

"HERKES SÖZÜNE DİKKAT ETMELİ"
Bahçeli daha sonra şunları kaydetti: "Herkes sözüne dikkat etsin, sapla samanı karıştırarak milleti aldatmasın. Türkiye'de demokratikleşme süreci adı altında oynanan küresel bir oyun var. Türkiye'yi 'güya demokratikleşiyoruz' derken birilerinin isteklerine paralel demokratik özerklik peşinde koşuyorlar. Türkiye'de bölgesel özerkliğe doğru gitmeye gayret gösteriyorlar. Sonra da kalkıyorlar federasyonlaşmaya doğru Türkiye'yi sürüklemek istiyorlar. Bir sonraki adım 'bağımsız Kürdistan devletini kurmaktır'
Bunu kurduktan sonra 4 parçalı Kürdistan hayaliyle bin yıllık kardeşlerimizi koparmaya çalışıyorlar. Bunun adı ihanet değil de nedir? Herkes Cumhurbaşkanı olabilir, herkes Başbakan olabilir. Herkes milletvekili olabilir".

"AK PARTİ-DTP KOALİSYONU"
AK Parti ile DTP arasında gizli bir koalisyon kurulduğunu öne süren MHP Lideri Bahçeli, "Türkiye'de AK Parti ile DTP arasında örtülü bir koalisyon başlamıştır. Best Otel'de bir toplantı organize ediliyor, sonradan öğreniyoruz. TESEV denen bir kuruluş tarafından organize ediliyor. Koydukları maddeler Türkiye'nin bölünmesini içeren maddeler olarak görülüyor. Bir bakıyorsunuz orada AK Parti'nin, DTP'nin milletvekillerinden bazı sözde aydınlar bulunmaktadır. Hala süreç devam ediyor. Bugün Türkiye'de kimse
dışlanmıyor. Kimse sahip olduğu hakkın elinden alındığını söyleyemez. Bankaya gittiğiniz vakit kredi alıyorsunuz, orada etnik kökeninizi soran mı var? Bugün İstanbul'un en zengini olanlar etnik kökenleri sorularak mı teşvikleri aldılar? Bölünmenin parçalanmanın kimseye bir yararı yoktur. Şimdi moda oldu mahalle baskısı yaratarak kendilerinin dışında bölünmeye karşı olanları da ikna etme gayretine düşen gafillere sesleniyorum. MHP'yi bölmek için Türkiye'yi bölmek için MHP'yi kullanmaya ikna etmeye
aklınızda, gücünüz de yetmez. Herkes bu gerçekleri görmeli" dedi.

"HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLIYOR"
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı tarihi konuşmayla ilgili de eleştirilerde bulunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları söyledi: "Bir de bazı rollerden vazgeçmeli. Son grup toplantısı. AK Parti Meclis'te yapılıyor. O grup toplantısında Sayın Başbakan tarihi bir konuşma yapmış oluyor. TV'de ve basında görmüş olduğumuz şekliyle bazıları da oturmuş hüngür hüngür ağlıyor. Ağlamakta serbestsiniz. Ancak ağlarken, biraz da adaletli olun, Şırnak'ta 13 Mehmetçik, şehit olurken, Hakkari'de 10
Mehmetçik şehit olurken, Ekim 2007'de 25'e varan vatan evladı şehit olurken neredeydi bu ağlayanlar? Onun için medyayı ne kadar kullanırsanız, kullanınız propaganda gücünüzü nereden alırsanız alınız ama biliniz ki; bu milletin yüksek bir sağduyusu var. Bu sağduyu bir gün öyle bir tokat atar ki tepe taklak nereye gideceğiniz belli olmaz."

"İMRALI CANİSİ HARİTAYI KOORDİNATÖRLERE Mİ GÖNDERDİ?"
"MHP üzerinde oynanan oyunlar büyüktür" diyen MHP Lideri Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "MHP varoldukça böyle ülkeyi etnik temelde bölmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır. Öyle bir süreç içinde olunmalıdır ki, bir yandan bölünme için ne gerekiyorsa o yapılmalı, öbür taraftan da bölünmeye engel teşkil eden MHP parçalanmalı. Bugün ülkeyi parçalamak isteyenlerle MHP'yi parçalamak isteyenler aynı kabın içerisindeler. Demokratikleşme adı altında ülkenin sinsi sinsi gayret gösterenleri,
MHP'nin de parçalanıp, zaafa düşmesi için gösterenleri bileceksiniz. Allah iki göz vermiş, Haini besleyenleri birlikte göreceksiniz. AB dayatmalarıyla, ABD talimatlarıyla, yönlendirmeleriyle PKK'nın taleplerini bir takım STK'ların çözüm diye ortaya koydukları, üst üste koyduğun vakit bir iskambil kağıdı gibi örtüşüyor. Bir tanesinin dışta kalan yeri kalmıyor. Türkiye'de 4-5 talebin üst üste örtüşerek nereye varmak istediklerini çok iyi anlamamız gerekiyor. Bütün söylemler aynı. Şimdi kalkmışlar, 15
Ağustos'ta 1984 yılında Eruh ve Şemdinli baskınının yıldönümü. Başka bir değişle PKK'nın eyleminin 25'inci yıldönümünde yeni bir yol haritası sunulacak deniliyor. 15 Ağustos'ta sunulacak olan bu yol haritası, şimdi yeni bir sebeple Çarşamba'ya erteleniyor. Yol haritasına inanan var mı acaba. Avukatlar oraya varmışken, bir İmralı canisi, 4-5 maddeyi 157 günden beri yazma aczine düşüp, 'şimdi yazamadım Çarşamba günü mü yazacağım' diyor, yoksa 4'üncü koordinatör olarak diğer üç koordinatöre metni mi göndermiş
oluyor."

"ATATÜRK'Ü BÖLÜNMEYE ALET EDİYORSUNUZ"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Bitlis ziyareti ile birlikte başlayan 'Norşin' tartışmalarına da değinen Bahçeli, "Cumhurbaşkanı Bitlis'e giderken Güroymak'ta 'Norşin'e hitap ettiğini söylüyor ve bunun da Büyük Nutuk'ta olduğunu söylüyor. Büyük Nutuk'u internette saatlerce taradık. Büyük Nutuk'un metninde 'Norşin' ismi yok. Sadece Atatürk'ün 1919'da bazı aşiret reislerine, şeyhlere göndermiş olduğu mektuplarda 'Norşin'li bir şeyhin olduğu ve ona mektubu yazarken de bir başlıkta kullandığı görülüyor. Şimdi
Bu kelimeyi nutuk içine koyarak Atatürk'ü de bölünmeye alet ediyorsunuz" dedi.
t
"POTEMYALI RECEP DERİZ"
Bazı yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesi konusunda Başbakan Erdoğan'ın 'İsteyen istediği yerde istediğini kullanabilir.' Dediğini hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyeti Devletinde isteyen istediği yerde, istediğini kullanıp değiştiremez. Sen kullanmak istiyorsan, O senin bileceğin iş. Kasımpaşalı Tayyip diyeceğimiz yerde Potemyalı Recep Tayyip Erdoğan deriz. Bunda bizim bir sıkıntımız yok. Ama Güneysu'yu kaldırıp Potemya yazarsanız, bir başka şeye hizmet etmiş olursunuz.
Türk alfabesine yeni harflerin sokulması olabilir mi acaba. 29 harften kullandığımız Türkçe alfabeye Kürt dilini ilave etmek için ihtiyaç olan 3-4 harfi eklemeyi bir demokratik açılım olarak nitelendirir misiniz acaba. Üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümü açmayı düşünebilir misiniz? Mardin Artuk Üniversitesi'nde bir sayın Rektör çıkmış 'Kürt dili ve edebiyatı bölümü açıyorum' diyor. Demek ki açılımın birisi de bu olabilir diye adamın aklına geliyor. 'Türk'üm doğruyum' yerine başka bir şey
söyleyerek Türkiye'yi 36 defa ant içmeye mi götüreceksiniz?"

"BAŞBAKAN'IN KİŞİLİĞİ DE BÖLÜNMEYLE KARŞI KARŞIYA"
Bahçeli, partisinin Erzurum kongresinde yaptığı konuşmayı, şu sözlerle noktaladı: Gelin; Sayın Başbakan bu yanlıştan önce kendini kurtar. Sayın DTP'liler kendinize gelin, oyuna düşmeyin. Bu ülkede yaşıyorsunuz, siyasal haklarınızı kullanıyorsunuz. Görüyorsunuz, Meclis'te kapı komşusu oturuyoruz. Bugüne kadar birbirini incitme olayını gördünüz mü? Ama dün adam yerine koymayıp, muhatap almayan 157 günden beri ne oldu da kabul etmediğin, PKK'ya terör örgütü dedirtemediğin insanlar, kulağa fısıldılar da siz
onun üzerine mi görüşme yaptınız. Görüşme yaparken kimi kandırıyorsunuz? Meclis'e girerken Başbakan olarak giriyorsunuz, görüşmeye giderken AK Parti'nin Genel Başkanı oluyorsunuz. Demek ki, Türkiye'yi bölerken, kendi makamında ve kişiliğinde de bir bölünmeyle karşı karşıyasın.
 

iha
Yayın Tarihi : 15 Ağustos 2009 Cumartesi 18:53:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?