Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Neşet Toku, siyasetin müşterek kararlar alma ve bunu uygulama olarak yorumlanabileceğini söyledi. Toku, farklılıklardan oluşan bir toplumda uzlaşının şart olduğunu belirtti.

Üniversite Kitabevi tarafından düzenlenen söyleşide öğrencilerle buluşan Doç.Dr. Neşet Toku, ‘Siyasetin felsefesi neyin kavgasıdır?’ konusunu ele aldı.Yrd.Doç.Dr. Müslim Akdemir’in yönettiği söyleşide konuşan Doç.Dr. Neşet TOKU, siyaset kavramının tarihsel ve felsefi tanımını aktardı. Filozofların siyasetin bir yönetme sanatı olarak tanımladıklarını belirten Toku, şunları ifade etti:

“Siyaset müşterek kararlar alma ve bunu uygulama olarak da yorumlanabilir. Bu müşterek kararlar ekonomik ve hukuksal olarak başlıklandırılabilir. Aynı zamanda bu ekonomik yönden ve hukuk yönünden eşitlik de getirmelidir.

Siyaset de kamusal ve özel alan diye yapılan ayrım esasında eşitliği sağlamak için yapılmıştır. Platon'un tanımından da bunu çıkarmak mümkündür. Ancak Türkiye'de ki yorumlanıştan bu eşitliği çıkarmak mümkün değildir.

Bizde kamusal alan- özel alan sınıflandırması sanki eşitsizlik oluşturmak için yapılmış gibi. Siyasetin öngördüğü adalet, eşitlik eğer yakalanmazsa bu kez eşitsizliğin düzeni oturacaktır.

Bu da devletin bir baskı aracı olmasına sebep olacaktır. Osmanlı İmparatorluğu, siyasetin bütün unsurlarını dikkate alarak hüküm sürmüştür. Bundan dolayı 600 yıl cihan devleti olmayı başarmıştır.

Siyaset bireylerin haklarını ve özgürlüklerini kısıtlamak için değil bilakis onların işlerini kolaylaştırıp herkesin hak ederek bir yerlere gelmesini sağlamaktır. Siyaset iyi bir hayat için uzlaşma ve mutabakat çabası olmalıdır. Devlet siyaseti de vatandaşların işlerini kolaylaştırmak yönünde olmalıdır. Siyasetin içerisine halk aktif olarak katılmadıkça, devletin mutlak gücünün kontrolü olmayacaktır. Bu da beraberinde bir baskıyı getirecektir.”