7
Mayıs
2024
Salı
ERZURUM

Edip Başer radyo programına katıldı

Edip Başer, "Terör, savunulacak hiçbir yanı olmayan bir insanlık suçudur. Dünyada terör devam ediyor, küresel boyut kazandı" dedi. 

TRT Erzurum Radyosu'nda gerçekleşen programa konuk olarak katılan Eski Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral Edip Başer, terörle mücadele konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gülgün Çimen'in canlı yayında sorularını cevaplandıran Emekli Orgeneral Başer, "Terör ne yanından bakarsınız, nerde olursa olsun, bakın hangi amacı elde etmek, hangi amaca hizmet için olursa olsun, gayri insani, bir insanlık suçudur. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Çünkü dünyanın her yerinde terör örgütleri, terör eylemlerinde insani, ahlaki çerçeve ile sınırlı değiller. Dolayısıyla her türlü ahlaksız yöntemleri ve insanlık dışı yöntemleri kullanırlar. Hiçbir şekilde eylemlerinden zarar görecek insanların suçlu ya da suçsuz, ilgili yada ilgisiz, çocuk yada büyük, yaşlı yada genç olmasına aldırış etmezler. Tamamen bir çok günahsız insanın, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanın hayatına kastederler. Bu şekilde kendilerini kanıtlamaya, siyasi hedeflerini elde etmeye çalışırlar. Terör dendiğinde ilk aklımıza gelecek şey bir insanlık suçu olmalıdır diye düşünüyorum. Dünyada terör devam ediyor, küresel boyut kazandı. Geçtiğimiz 2001 yılında 11 Eylül olayı oldu. Amerika'da 2 uçakla 2 gökdeleni yerle bir ettiler. 3-4 bin insanın ölümüne neden oldular.15 dakikada 4 bine yakın insan, çocuk, kadın hasta insanlar, yaşlı insanlar var bunların içlerinde" dedi.

"HER TÜRLÜ TERÖR ULUSLARARASI BOYUT KAZANDI"
Terörle mücadelenin sadece Türkiye'nin meselesi olmadığını ifade eden Başer, "Bir terör Türkiye'ye yönelik olsa bile, sadece Türkiye'nin meselesi değil. Her türlü terör uluslararası boyut kazandı. Sizin ülkenizde var olan terör örgütü, dışardan besleniyor. Mutlak surette dışardan bağlantıları var. Siyasi, psikolojik, moral, finansman, malzeme desteği var. Dağlarda yatıp kalkıyor, barınıyor. Eylem sırasında eylem sırasında ellerinde en son model makinalı tüfekler, suikast silahları, en son teknoloji iletişim cihazları ellerinde. Dağ başlarında bu teknolojiyi taşıyıp imal etmiyorlar. Bunlar bizim ülkemizde de imal edilmediğine göre, yabancı ülkelerden geliyor. Birkaç sene önceki bilgilere göre; terör örgütü PKK'dan yakalanan silahın tamamı Avrupa ve ABD menşeli silahlar. Bunların imal edildiği fabrikalara soruluyor. Birkaç devlet gezdikten sonra Irak'ın kuzeyinde, cani örgütün geline geçiyor" diye konuştu.

"TERÖRLE MÜCADELE, TEK BOYUTLU BİR MÜCADELE DEĞİLDİR"
"Terörle mücadeleyi sadece dağda elinde silah bulunan teröristlerin bertaraf edilmeleri için gösterilen faaliyetler olarak, gösterilen çabalar olarak düşünüyorsak o zaman yanlış bir noktadayız demektir, tam anlamamışız demektir" diyen Başer, şunları kaydetti: 

"Çünkü terörle mücadele sadece onunla olmaz. Siz o dağdakini bitirebilir, tamamını yakalar, yok edebilirsiniz bir şekilde. Ama onların yerini sürekli başkaları doldurur. Neden doldurur; çünkü siz o yolları kapayacak önlemler anlamışsınız demektir, onun için doldurur. Terörle mücadele tek boyutlu bir mücadele değildir. Terörle mücadelenin, silahlı mücadelenin yanında, ekonomik alanda, psikolojik, sosyo-kültürel,siyasi alanda diplomatik alanda uluslararası ilişkiler alanında boyutları vardır. Eğer siz bunları eşgüdüm içerisinde, dayanışma içerisinde beraberce yürütmüyorsanız, beraberce başarılar elde etmiyorsanız, o zaman sadece silahlı mücadeledeki başarılarınız sonuçsuz kalacaktır. Onunla terörü sonlandırmayı ümit etmeniz fevkalade yanlış olacaktır. Bir ara terör örgütünün eylem gücü yeteneği çok azaltılabilir, hatta sıfırlanabilir. Ama diğer alanlardaki mücadele başarı ile yürütülmüyorsa, o zaman belli bir süre sonra terör örgütünün yeniden eylem yapma yeteneği kazandığını görürsünüz. Nitekim ülkemizde son yıllarda bunu gayet açık ve net bir şekilde yaşadık. Bunu vatandaşlarımız da gördüler. Bugün de güvenlik güçlerimiz bu bela ile canları pahasına varlığımıza, birliğimize, dirliğimize, vatanımızın bütünlüğüne kasteden terör örgütüyle kendi payına düşeni yapmaya çalışıyor. Devletin tüm unsurlarının kendi alanlarında kendi boyutlarında üzerine düşeni yapmaları gerekir."

iha
Yayın Tarihi : 6 Aralık 2008 Cumartesi 10:27:59
Güncelleme :6 Aralık 2008 Cumartesi 10:49:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?