4
Mayıs
2024
Cumartesi
ERZURUM

Erzurum'un turizm potansiyeli

Turizm sektörü açısından zengin bir potansiyele sahip olan Erzurum'un bu özelliğini kalkınma için kullanamadığı bildirildi.

Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feral Eke ile Araştırma Görevlisi Nilüfer Gürer, Erzurum'un turizm potansiyelini araştırdı. Çalışmalarıyla ilgili Erzurum'da gerçekleştirilen 3. Ulusal Kar Kongresi'nde bir de bildiri sunan Eke ve Gürer, bölgenin turizm açısından artı ve eksilerini tek tek açıkladı.

TURİZM POTANSİYELİ

Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feral Eke ile Araştırma Görevlisi Nilüfer Gürer'in araştırmalarında öncelikle şehrin turizm potansiyeli ele alındı. Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan Erzurum'un çevresi yüksek dağ sıraları, platolar, ovalar, yer altı ve yerüstü su kaynakları, flora ve faunadaki çeşitliliği ile değişik turizm aktivitelerine olanak sağlayan bir merkez olduğunu belirleyen Eke ve Gürer, doğal çeşitliliğin yanı sıra, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması ve İpek yolu güzergahı üzerinde yer alması bölgede tarihi, kültürel, arkeolojik zenginliğin oluşturduğu bir kültürel çeşitliliği de olanak verdiğini bildirdi. Prof.Dr. Feral Eke ve araştırma görevlisi Nilüfer Gürer, özellikle 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları'nın da gündeme gelmesi ile birlikte kuş turizmi açısından büyük önem kazanan Erzurum'un sahip olduğu potansiyeller değerlendirildiğinde bölgede dağ ve kış turizmi, termal turizm, kültür turizmi, yayla turizmi, doğaya yönelik turizm hareketlerinin öne çıktığını açıkladı.

DEZAVANTAJLAR AVANTAJA DÖNÜŞEBİLİR

Doğu Anadolu Bölgesi'nde olduğu gibi Erzurum'da da kalkınmayı olumsuz olarak etkileyen önemli etkenlerin, başta bölgenin coğrafi, topoğrafik, çevre ve iklim koşuları ile büyük pazarlara erişim bakımından göreceli olarak uzak ve dezavantajlı konumda olmasının sayılabileceğini belirten Eke ve Gürer, "Bu nedenlerle bölgede kalkınmayı sağlamak için, olumsuzluk olarak görülen etkilerin avantaja çevrilebilmesi önemlidir. Bu bakış açısıyla ele alınacak olursa, bölgenin dağlık yapısı ve iklim koşulları, dağ ve kış turizmi açısından bölgeyi öncelikli bir konuma getirmekte, diğer bölgelere göre üstünlük sağlamaktadır. Erzurum, Palandöken Dağı eteklerinde bulunması ve Palandöken Kayak Merkezi'nin bölgedeki en önemli kayak merkezlerinden olması nedeni ile bölgede diğer illere göre daha avantajlı durumdadır" dediler.

Eke ve Gürer, yaptıkları inceleme ve araştırmaların sonucunda Erzurum'un yerleşimi, turizm açısından pek çok farklı potansiyele sahip olmasına karşın, bu potansiyelleri kalkınma için henüz tam olarak avantaja dönüştüremediğini belirlediklerini ifade ettiler.

TÜRKİYE'DE BİRİNCİ

Erzurum'un kış sporları ve kış turizmi hareketleri bakımından Türkiye'nin birinci derece önemli ve öncelikli kayak alanları arasında yer aldığını bildiren Eke ve Gürer, bunun yeterince değerlendirilemediğini dile getirdi. Eke ve Gürer'in araştırma sonuçlarında bölge turizmindeki yetersizlikler ve yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
"Kış turizmine yönelik olarak konaklama olanakların incelendiğinde kent merkezindeki oteller, oda adetleri ve yatak kapasiteleri açısından karşılaştırıldığında, toplam oda kapasitesinin yüzde 58'inin ve toplam yatak kapasitesinin yüzde 69'unun dağdaki otellere ait olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre diyebiliriz ki dağda yer alan otel sayısının az olmasına karşın, oda ve yatak kapasitelerinin büyük bir kısmı bu oteller tarafından karşılanmaktadır. Bu da bize kış turizmi kullanıcılarının, konaklamak için daha çok dağdaki otelleri tercih ettiğini göstermektedir.

İşletmeler tanıtım biçimleri açısından incelendiğinde, dağdaki otellerin tüm tanıtım imkanlarını kullandıkları gözlemlenirken, kent merkezindeki otellerin daha çok internet ve reklam yoluyla tanıtım yapmaya çalıştıkları tespit edilmiştir. Ancak kent merkezindeki pek çok otelin internet sayfasının da güncellenmediği ya da etkin olarak çalışmadığı söylenebilir.

Turizm bölgelerinde turistik işletmelerde sunulan yemekler de yöresel ürünlerin tanıtımı ve yöre ekonomisine katkı sağlanması açısından önemlidir. Ancak ilde bulunan turistik işletmelerin bu konuda özel uygulamaları yoktur. Dağdaki oteller, her şey dahil sisteminin getirdiği yöntem ile açık büfe olarak hizmet vermekte bu düzenlemelerle yerel mutfaktan örnekler sunulmamaktadır. Kent merkezindeki otellerde ise sadece kahvaltı sunulmakta, ancak yine yerel ürünlerin kullanıldığı bir kahvaltı yerine klasik kahvaltı tercih edilmektedir.

ÖNERİLER

Erzurum'da turizm gelişimi açısından en önemli konulardan birisi, farklı turizm türlerinin bir arada düşünüldüğü paket tur programlarının eksikliği olarak görülebilir. Yine turizm açısından bölgede önemli diğer bir eksiklik de dağda konaklayan turistlerin kent merkezini ziyaret etmemeleri, bütün tatil sürelerini dağda geçirmeleri olarak tanımlanabilir. Özellikle Palandöken Dağı, Türkiye'deki diğer kış turizm merkezleri ile karşılaştırıldığında, kent ile yakın konumu sebebi ile avantajlı konumda bir kayak merkezidir. Bu avantaj doğru kullanıldığında kent ekonomisinin canlandırılmasında çok önemli bir potansiyel olacaktır.
Bölgede turizmin gelişmesinde etkili bir diğer araç ta dağdaki turizm işletmelerinin kent merkezindeki işletmelerin ortak bir yapılanma ile farklı kullanıcılara yönelik olarak farklı tur güzergahlarının belirlendiği, farklı turizm türlerinin bir arada sunulduğu alternatif programların olu teklerinde bulunması ve Palandşturulması ve bunların bir organizasyon güvencesinde sunulması olabilir.
Turizm işletmelerinde sunulan hizmetler açısından ele alınacak olursa, yerel ürünlerin sunulduğu, yöresel değerlerin tanıtıldığı işletmelerin, özellikle yabancı turistler tarafından çok tercih edildiği gözlenmektedir. Bu anlamda bölgedeki eksikliklerin giderilmesi ve gelen turistlere bu yönde daha kaliteli hizmet sunulması bölgenin öncelikli olarak tercih edilmesine olanak sağlayacaktır.
Bölgenin kalkınmasında turizm sektörünün etkin olabilmesi için, bölgenin sahip olduğu doğal, tarihi kültürel zenginlikler gibi niteliklerin yanı sıra sunulan hizmet çeşitliliği ve hizmetin kalitesi de önemli ve öncelikli bir konudur. Turizm için tercih edilen bir bölge olabilmek tüm bu değerlerin bir arada sunulabilmesi ile mümkün olacaktır."
 

iha
Yayın Tarihi : 28 Şubat 2009 Cumartesi 11:09:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Yavuz Selim ÇATALBAŞ IP: 88.228.169.xxx Tarih : 17.11.2009 02:03:38

Evet. Yurdakul ÇATALBAŞ böyle istiyordu. Gönlünden geçeni, eksiksiz tarif ediyordu. Eksiğimiz yok diyor milletine, coğrafyasına güveniyordu. Milletimizi 2011 için seferber olmaya çağırıyor, ömrünü verdiği Erzurum için, Türkiye için yardım isitiyordu. 35 sene devleti için çalışmak, bıkmak, usanmak, dertlenmek değil, sadece gurur duymaktı onun için. Onurlu yaşamanın tanımını yaptı. Giderken dahi vasiyetini milletine, devleti için yaptı. "sanki o güzel günleri göremeyecekmişim gibi bir his var içimde" diyor, gideceğini haber veriyordu sanki. Ama yine de "o güzel günlerin" geleceğine inanıyordu. Amacı o güzel günleri görmek değil, o güzel günleri görecek birilerinin olmasıydı. Hayatı boyunca tek bir insana kırgın ve kızgın olmayan Yurdakul ÇATALBAŞ, yöneticilere sitem ediyordu sadece. Onlara kırılıyor, onlara kızıyordu. Kendi için değil, milleti için. Her daim evladı olmakla gurur duyduğum Yurdakul ÇATALBAŞ vasiyet olarak biz evlatlarına bir tek bunları bıraktı.

Babam. Nam-ı Değer Efe. Vasiyetini yerine getirmek için çalışacak ve hayatım boyunca senin evladın olma gururunu taşıyacağım.Türk milleti adına sana sonsuz teşekkür ediyorum.Mekanın cennet olsun...


Yurdakul ÇATALBAŞ IP: 81.213.216.xxx Tarih : 3.03.2009 15:28:53

Sn.Yetkililer; benim Erzurum'u yöneten yerel İdarecilerden, Valilik'ten,Sn.Bakanlarımızdan (Sn.Başbakanımız'da dahil olmak üzere) hatta Erzurum'lu olan herkesten ve hatta Tüm Türkiye'den isteğim, ne olur gelin şu 2011 Üniversite oyunlarının dozunu artıralım, bunu Büyük Kış Olimpiyatları çerçevesinde düşünerek Erzurum'umuzu bu konuda ihya edelim, ne gerekiyorsa 73 milyon topyekün olarak bunu yapalım.Zaten bütün yapılacak olan tesisler, konaklama işlemleri, görevlilerin ve de insanımızın eğitimi konusunda 2011 için hazırlıklar yapılacak, bunu Büyük Kış Olimpiyatları için düşünsek, ve başarsak ve de başarsak acaba tüm Türkiye ihya olmaz mı? Bütün Üniversite camialarımız, bütün sivil ve Resmi toplum örgütleri bu konuda hep beraberce gecemizi gündüzümüze katarak çalışmağa başlasak ne olur? Bir Avusturya'dan, bir İsviçre'den , bir İsveç'ten, bir Ukrayna'dan, bir Kanada'dan, bir Norveç'ten ne eksiğimiz var? Aksine çok çok daha fazlamız var var ama neden bizde öğle bir çalışma yok işte bunu anlayamıyorum. Boşuna dememişler "EyTürk! titre ve Kendine dön." bu söz siyasi bir söylem değildir. Bu söz insanımızın aklını başına alması için söylenmiş çok güzel bir sözdür. Bugün Erzurum'a, yarın Sarıkamış'a, Muş'a, Bingöl'e, Gümüşhane'ye, Kars'a yani kış sporlarının yapılması lazım gelen her yere bu tesisler neden yapılmasın, neden dünya milletleri bu güzide ve güzel şehirlerimizde gelip bu kış sporlarını yapmasınlar, hakikaten bütün bunları yapabilecek akılada, zihniyete de, paraya da ihtiyacımız yok ki. sadece bir işaret verecek beyin takımı lazım, hepsi o kadar. Bir Ağrı ilimize neden hem kapalı hem de açık "ATLETİZM" konusunda tesisler yapılmasın, oradaki atletizmle uğraşan binlerce gencimiz var, onların elinden azıcık tutulsa yemin ederim ki, dünyada madalya bırakmayız hepisini alırız, ancak heyhaaaat! sanki o güzel günleri göremeyecekmişim gibi bir his var içimde. Yazık vallahi çok yazık bu memleketi 80 yıldır yönetenler hepinize öyle kırgınım ve öyle kızgınım ki! Sonsuz Saygılar sunuyorum.Bir Erzurum'lu dadaş kardeşiniz Yurdakul ÇATALBAŞ, namı-değer (EFE).