Erzurum Nihat Kitapçı Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi uzmanlarından Diyetisyen Müzeyyen Elmas Kara, "Gebelikte yanlış beslenme sonucu, kansızlık, ödem, prematüre doğum, düşük doğum, ağırlıklı doğum veya ölü doğum gerçekleşebilir" dedi.

Diyetisyen Müzeyyen Elmas Kara, gebelikteki yetersiz beslenmenin bebeğin beyin gelişimini etkilediğini bebek sağlığı kadar anne sağlığı açısından da çok önemli olduğunu söyledi. Gebelikte bebeğin, annenin aldığı besin öğelerinin 'Plesanta' ile bebeğe taşınmasıyla büyüdüğünü ifade eden Kara, "Bebeğe taşınan besin öğeleri, annenin kendi gereksinimine ek olarak düşünülmelidir. Bu bakımdan gebelikte annenin beslenmesinde amaç, annenin fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak vücudundaki besin öğeleri yedeğini dengede tutmak, bebeğin normal büyümesi için gerekli enerji ve besin öğelerini tam olarak karşılamaktır" şeklinde bilgi verdi.

Gebeliğin gerektirdiği besin gereksiniminin karşılanması, bebeğin normal büyüyüp sağlıklı olması kadar, anne sağlığı için de önem taşıdığını kaydeden Kara, "Gebelik süresince annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi sonucu anemi (Kansızlık), ödem, prematüre doğum, düşük doğum ağırlıklı doğum veya ölü doğum gerçekleşebilir. Bu tarz sorunlarla dünyaya gelen bebeklerin ilerleyen yıllarda farklı sağlık problemleriyle karşılaşma riskleri yüksektir" şeklinde konuştu.

''Yapılan araştırmalara göre gebelikte yetersiz beslenmenin, doğan bebeğin beyin gelişimini etkilediği belirlenmiştir'' diyen Diyetisyen Kara, şunları söyledi:
"Gebeliğin ilk üç ayında gebede bulantı-kusma gibi sindirim sistemi bozuklukları görülebilir. Bu durumlarda, gebe kadının azar azar ve sık sık, kuru besinler alması gerekir. Yemeklerin görünüş yönünden iştah açıcı olması yararlıdır. Şiddetli ve devamlı kusmalar annenin sağlığını bozabilir. Bu gibi durumda tıbbi tedavi gerekli olabilir. Bu tarz şikayetler genellikle üçüncü ayın sonuna doğru azalır."

GEBELİKTE NASIL BESLENİLMELİ
Diyetisyen Elmas Kara, gebe kadınların nasıl besleneceğini söyle açıkladı:
"Gebelikte, sık sık, azar azar, yeterli ve dengeli beslenilmeli, öğün atlanılmamalı. Aşırı kilo alımını önlemek için şekerli, unlu, yağlı besinler az tüketilmeli. Yemekle birlikte çay, kahve, kola içmemeli. Sebze, meyve ve çiğ yenebilen tüm gıdalar çok iyi yıkanmalı. Bol su içilmeli (Günde 8-10 su bardağı). Düzenli olarak egzersiz yapılmalı ve gün içerisinde güneş ışığından en az 30 dakika yararlanılmalı. Çok fazla tuz içeren gıdalardan uzak durulmalı (Turşu, konserve, hazır çorbalar vb.) Alkol ve sigara kullanılmamalıdır."

Yiyecekleri kızartmak ve kavurmak yerine, haşlama, ızgara veya fırında pişirme yöntemleri kullanılmalıdır şeklinde tavsiyelerde bulunan Kara, "Gebelikte sıklıkla karşılaşılan bir durum da kabızlıktır. Oluşabilecek kabızlığı önlemek için, lif oranı yüksek gıdalar (Kuru baklagiller, kepekli ekmek, sebze ve meyveler) tercih edilmelidir. Şerbetli, kızartma tatlılar yerine, sütlü, meyveli tatlılar veya kompostolar tüketilmelidir. Her öğünde C vitamininden zengin (Domates, limon, biber, taze sıkılmış portakal suyu vb.) yiyecekler tüketmek besinlerle alınan demirin emilimini arttıracaktır" dedi.

GEBELER İÇİN ÖRNEK MENÜ
Kara, gebelerin doğru beslenme için şunları tavsiye etti:
"Gebe kadınlarımız sabah kahvaltısında, 1 su bardağı süt,1 yumurta,1 kibrit kutusu peynir,1 tatlı kaşığı pekmez, domates, salatalık, yeşil biber, maydanoz, 1-2 dilim ekmek yemelidir. Ara öğün olarak, 1 porsiyon meyve, 1-2 adet ceviz veya 7-8 adet fındık tüketmelidir. Öğle yemeğinde, 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kuru baklagil yemeği, 1 porsiyon pilav veya makarna, 1 kase yoğurt veya bundan hazırlanmış ayran, 1 porsiyon mevsimine uygun salata, 1 -2 dilim ekmek, ara öğün olarak da 1 porsiyon sütlü tatlı tüketilmelidir. Akşam yemeğinde ise 1 porsiyon çorba, 2 - 3 köfte kadar et, balık veya tavuk, 1 porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği, 1 porsiyon salata, 1 porsiyon yoğurt, 1-2 dilim ekmek tercih edilmeli, gece; 1 su bardağı süt veya 1 kibrit kutusu peynir, 2 dilim ekmek, domates-salatalık yenmelidir.''