Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Orhan Atalay, “Hicret, sürekli bir yenilik ve hareketlilik demektir” dedi.

Üniversite Kitapevi’nde düzenlenen ve Eğitimci Yazar Mahmut Balcı'nın yönettiği söyleşide konuşan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr Orhan Atalay insanlık tarihinde önemli bir yeri olan hicreti anlattı.

Hicretin bir anlamda göç olduğunu belirten Orhan Atalay “Hicret, dini olabildiği kadar siyasi, sosyolojik, felsefik bir kavramdır. İnsanlık tarihi hicretle başlamıştır. Peygamber, hicret emri ile uyarılmıştır. Hicret, kötüden iyiye sonsuz bir yürüyüştür. Hicret, sürekli yeniliği, hareketliliği emreden bir kavramdır” dedi.

“Hicretin gündeme geldiği bir ortamda iman, istişare, hareket, sabır, özveri, paylaşma ve yardımlaşma vardır” diyen Prof. Dr. Atalay, şunları söyledi; “Hicret, bir kaçış değil, bütün imkanların tükendiği bir ortamdan yeni ve güzel olan imkanların geçiştir. Günümüz Müslümanları için hicret öncelikle kötü duygu ve düşüncelerden uzaklaşmaktır. Bunun için çaba sarf eden insanlara sahip çıkmaktır. Örneğin bugün Gazze'de yaşananlardan dolayı mağdur insanlara sahip çıkmak da bir hicrettir. Hicret, hem dünyevi hem de uhrevi bir rahatlığı beraberinde getirir. Hicret, bir yeni kimlik inşasıdır. Hicret bir anlamda köylülükten şehirliğe yürüyüştür.”

Prof. Dr Orhan Atalay, hicret geçmişte yaşanmış bir olay olsa da günümüzde aynı ruhu taşımanın gerekli bazı durumlarda ise dinen farz olduğunu söyledi.