6
Mayıs
2024
Pazertesi
ERZURUM

Kadın Divan şairleri bir kitapta

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serhan Alkan İspirli, 15. ve 19. yüzyıl arası kadın divan şairlerinin hayat hikayeleri ile eserlerinden örnekleri bir kitapta topladı.

Yrd. Doç. Dr. İspirli, 15. ve 19. yüzyılda divan şiiri türünde eser veren kadınları belirlemek için yaptığı araştırmada 46 kadın divan şairi derlediğini belirtti. İspirli, şunları söyledi: "Kadın divan şairlerimiz tek tek incelendiğinde, hepsinin toplumun üst kesitlerinde yer alan aileler içinde yetiştiği, özel suretle öğrenim gördükleri tespit edilecektir. Bunun başlıca sebeplerinden birisi, kızların sıbyan mekteplerinden sonra öğrenim görebilmelerinin 1858-59 senesinde açılan kız rüştiyesi ile mümkün olmasıdır. Ancak bu tarihe kadar çoğu kadın şairimiz edebiyat tarihindeki yerini çoktan almıştır ve kadın şairlerimiz yaşadıkları dönemin tüm baskılarına rağmen şiir yazmaktan geri durmamışlardır."
Bilinen ilk kadın divan şairinin 15. yüzyılda yaşamış Zeynep Hatun olduğunu anlatan İspirli, Çelebi Mehmed isminde bir kadının kızı olan şairin 1474 yılında yaşamını yitirdiğini belirterek, "Bugün bu şairimizden bize kalan sadece bir gazel bulunmaktadır" dedi.

Kadın olmanın her dönem çeşitli zorlukları olduğunu fakat kadın şair olmanın zorluklarının daha da çok fazla olduğuna dikkat çeken İspirli, "Kadın divan şairlerimizin yaşadıkları dönemlerdeki karşılaştıkları zorluklar düşünülünce onları takdir etmemek ve hayran olmamak elde değil" diye konuştu. Divan şairliğinin yolunun aşıklık rol ve hüviyetini kabullenmekten geçtiğini anlatan İspirli, kadının her çağda ve her edebiyatta şiirin öznesi değil nesnesi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Kadın şairlerimizin bir kısmı çeşitli çirkinliklere maruz kalmıştır. İsimleri çerçevesinde hayli çirkin rivayetler üretilmiş kadın şairlerimiz olduğu gibi kocalarının kıskançlıkları ile kirpikleri zorla kestirilen kadın şairler de olmuştur. Kimi şairlerimiz de ebeveynlerin onları şairlik yönünde çeşitli engellemeleriyle karşılaşmışlardır."

Kadının en önemli meziyetinin kendisinden bahsettirmemek görüşünün sahip olduğu bir toplamsal psikoloji içinde kadın divan şairlerin şiirlerinde genellikle kadın ruhunu aksettiremediklerini kaydeden İspirli, şunları söyledi:
"46 kadın divan şairimiz içinde özellikle çeşitli kaynaklarda 1460 yılında Amasya'da dünyaya geldiği belirtilen Mihri Hanım, korkusuzca kadın his ve duyuşlarını şiirleştirmiş, kadını nesne durumundan özne durumuna, seven konumuna getirebilmiştir. İyi bir eğitim gören Arapça ve Farsça'ya vakıf olan Mihri'nin divanı bulunmaktadır."

Nigar Hanım'ın, "Pinhan olacak hak-i siyah içre bu cismim; Hatırda bile kalmayacak belki de ismim", Şeref Hanım'ın "Ben ölsem de Şeref alemde; Zahiren yok ise de evladım; Her gazel bir veled-i kalbimdir; Haşredek yine güm olmaz adım", Mihri Hatun'un "İrdi çün ab-ı hayata Mihri ölmez haşredek", Tevhide Hanım'ın "Şairlik haddim değil haşa bana Hakk'ın yadigarıdır; Makbul olursa Tevhide'nin ehl-i dile bergüzarıdır", Yaşar Nezihe'nin "Ey işçi; Bugün hür yaşamak hakkı seninken..." ile başlayan dizelerin bulunduğu kitap hakkında İspirli, özetle şunları söyledi: "Çalışmada, Şeref Hanım Divanı'nda ninnilere rastlarız. Örneğin Feride Hanım, 'kaybedilen bir saati' şiir konusu yapmış. Atatürk'ün pek sevdiği eserlerden 'Mani oluyor halimi takrire hicabım; Üzme yetişir üzme firakınla harabım...' dizeli şarkının güftesi Nigar Hanım'a, bestesi Leyla Saz Hanım'a ait. Ya da Gelibolu Marşı, Leyla Saz Hanım tarafından bestelenmiş. Şairliğiyle birlikte cömertliği ve hayırseverliğiyle de ünlü Adile Sultan, Osmanlı hanedanı içinde mürettep divanı (sonradan düzenlenmiş) olan tek kadın şairdir. Victor Hugo, Musset, La Martine'nin eserleriyle hemhal olarak batı edebiyatlarını ruhunda sindiren Nigar Hanım, son çeyrek asırlı edebiyatımızın en yüksek kadın şairi olarak değerlendirilir. Babasının haberi olmadan okula başlayan, sonra evden kovulan Yaşar Nezihe, komşularına sığınır, dantel, elişi yaparak geçimini sağlar ve şiirlerini de yazar. Diğer kadın şairlerden farklı olarak hayatını sürdürür. Kadınlar dünyasında elli kadar şiiri vardır. 1 Mayıs için şiirler yazar, grev şiirleri yazar. Bu nedenle de evi aranır, şiirlerine el konulur. Evi aranan, şiirlerine el konulan ilk kadın şair olur."

İspirli, yapılacak çalışmalarla kadın divan şairleri sayısının artabileceğini sözlerine ekledi.

.
Yayın Tarihi : 2 Haziran 2008 Pazartesi 16:11:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?