Kadının toplumdaki yeri

Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr. Derya Tellan, Amerika ve Avrupa’da ciddi haber yapan kadınların, erkek takma adı, kültür, sanat haberi yapan erkek gazetecilerin de takma kadın isimleri kullandıklarını söyledi.

Dünya genelinde kadınların üst yönetici konumuna gelemediğini açıklayan Tellan, “Kadın ya ev hanımı ya da cinsel obje olarak sunuluyor, bunu kadınların sorgulamasını istiyorum. Dünyayı değiştirmeye kendimizden başlarsak, dünya değişir” şeklinde konuştu. Toplumsal dönüşsel olarak aile kurumunda da değişimler yaşandığını belirten Tellan, “Kadın, konumsal hayatta geri kalmış, ailesel hayatta daha aktif durumdadır. Medyada tekelleşmeyle meydana gelen dönüşüm yaşanmış ve bu sayede mülkiyetle bir değişim olmuştur. Tekelci şirketlerin çıkması kadının giderek iş alanından uzaklaştırılmasına neden olmuştur” dedi.

Kadınların medyada cinsel obje olarak yer aldığını açıklayan Tellan, medyada kadın istihdamı sunumunda kadın erkek eşitliğine yer verilmesi ve çalışma koşullarının hem kadın hem de erkek için daha uygun duruma getirilmesi gerektiğini söyledi. Kadın ve erkek gazetecinin çalışma alanları bellidir diyen Telan, “Gazetecinin asıl malzemesi erkeklere yönelik haberler olarak düşünülürken, kadınlara yönelik haberler hem küçümsenir, hem de bu haberi hazırlamakla görevli kadın gazetecilerin konumu erkek gazetecilerden daha aşağıda görülür. Amerika ve Avrupa’da ciddi haber yapan az sayıdaki kadın gazetecinin takma erkek isim aldıkları, yine benzer biçimde özellikle Amerika’da toplum, kültür, sanat, haberi yapan erkek gazetecilerin takma kadın isimleri kullandıkları görülmüştür. Bu önyargı günümüz değişen koşullarında dahi hemen hemen tüm dünyada gözlenmiştir’ dedi.

Kadının medya sektöründe istihdamına ve medya sunulan içerikte sunuluş tarzına ilişkin olarak gerek devlet kurumları, gerekse özel girişimlerce çeşitli öneriler getirildiğini söylemenin mümkün olduğunu vurgulayan Tellan, şunları kaydetti: “Yerel, ulusal ve uluslar arası kadın medya ağlarının kurulması, küresel bilgi yayılımı ve medya çalışanlarında aktif kadın gruplarına destek verilmesi, kadının istihdam olanakları kazanmasında, bilgi ve iletişim teknolojisinden yararlanılması, medyada toplumsal cinsiyetin adil yansıtılması ve cinsellik içermeyen dil kullanılmasını teşvik edici toplumsal sorumluluk kampanyaların yürütülmesi, eğitim öğretim sürecinde üzerinde önemle durulan medya okuryazarlığı derslerinde konuya ilişkin olarak toplumsal bilinçlilik düzeyinin artırılması çalışmaları başlıca girişimler arasında sıralanabilecektir”