Narman’da ‘kırmızı periler diyarı’ olarak adlandırılan kanyonda İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğretim üyelerince envanter çalışması başlatıldı.

Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Yıldırım Güngör, kanyonun jeolojik özellikleri ve oluşan şekiller nedeniyle jeolojik miras kavramı içinde ele alınması gerektiğini belirtti.

İstanbul Üniversitesinin desteklediği “Narman kanyonunun jeolojik miras envanterinin çıkarılması ve jeopark alanı olarak değerlendirilmesi” amacıyla hazırlanan proje kapsamında İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim elemanlarından Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Yıldırım Güngör ve 12 öğrenci ilçede çalışma başlattı. Narman kanyonunu koruma altına alarak ülke turizmine kazandıkmak için başlatılan çalışmayı değerlendiren Doç. Dr. Güngör, “Kanyondaki peri bacaları Kapadokya’dakilerden çok farklı. Kapadokya’daki peri bacaları volkanizma sonucu oluşurken Narman’dakiler günümüzden 2.5 - 3 milyon yıl önce akarsuların bir çökelme havzasına taşıdığı malzemelerin zamanla aşınması sonucunda meydana gelmiştir. Önce su daha sonra da rüzgâr etkisiyle aşınarak günümüzdeki hallerini almışlar” dedi.

Projenin nihai amacının Narman Kanyonu’nu bir dünya markası haline getirmek olduğunu ifade eden Doç. Dr. Güngör, “Bunun için Narman halkının büyük bir çaba göstermesi, öncelikle kanyonun Narman için gerçekten önemli bir değer olduğuna inanmaları gerekiyor. Sadece peri bacalarının değil kanyonda yaşayan tüm hayvanların da korunması kanyonu daha da cazip bir hale getirecektir. Turizm öyle hemen gelir getirmeye başlamıyor ancak orta vadede Narman esnafının bu değişikliği fark etmeye başlayacağını söyleyebilirim. Kanyona gelecek yerli ve yabancı turist sayısı arttıkça otellerin ve pansiyonların açılması kaçınılmaz olacak. Bu da yakın gelecekte Narman ekonomisine önemli bir katkı anlamına gelecek. Ama öncelikle Narman halkının kanyonu gezmeye gelenlere kuşkuyla değil dostça yaklaşmaları gerekiyor. Bu her şeyden önce bilimsel bir çalışma. Öncelikle bunu vurgulamak gerekiyor ama tabiki amacımız bu çalışmanın bölgeye katkıda bulunması. Bunun için de elimizden gelen her şeyi yapacağız” diye konuştu.

Doç. Dr. Yıldırım Güngör projeyle ilgili şunları söyledi:

“Proje süresi iki yıl ama kaynak bulunursa ileri aşamalar için çalışmalar devam edecek. Çalıştıkça ilginç yerler bulmaya başladık. Sadece jeolojik değil arkeolojik bulgular da gözleniyor. Şimdilik Koçkaya ve Kilimli köylerinde ilginç jeolojik oluşumlar saptadık. Çalışmalar ilerledikçe çok daha ilginç yerler bulacağımıza eminim. Proje kapsamında bölgenin detaylı jeolojik haritaları yapılarak, jeolojik miras envanteri çıkarılarak tüm doğal değerlerin koordinatları belirlenecek. Vadide yaklaşık 15 adet yürüyüş güzergahının haritası yapılacak, çöp depolama alanının taşınması için uygun yer belirlenecek. Vadi ve civarından derlenecek değerli örneklerle Narman jeopark müzesi kurulması için kaynak aranacak. Bölge gençleri için bir yerel rehberlik eğitim düzenlenerek bölgeye gelenlere rehberlik yapmaları sağlanacak.”