Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necla Mora, “Doğu, Batıdan kabul görmek için kendini Batılının onun için kurguladığı basmakalıp “Oryantalist” kalıba uydurmaya çalışmaktadır.”dedi.

Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salonda ‘Medya ve İçselleştirilmiş Oryantalizm’ konulu bir konferans veren Doç Dr. Mora, Batı, Avrupa merkezci bakış açısı ile kendini dünyanın merkezine koyarak, diğer ülke ve toplulukları, ya kolonyalist hareketlerle içeriden ya da ‘Oryantalist’ söylemlerle dışarıdan, emperyalist amaçları doğrultusunda, kültürel değişim ve dönüşüme uğratarak sömürdüğünü ifade etti.

Batının; antropoloji, tarih, filoloji gibi sosyal bilimlerden yararlanarak bilimsel anlamda ‘Doğu imajını’ kurguladığını ve bu kurguyu hayata geçirmek için edebiyat, resim, sinema, mimari ve sanatın diğer dallarını kapsayan yoğun bir propaganda çalışmasına girdiğini ifade eden Mora, önce bilimsel anlamda, daha sonra sosyal anlamda inşa edilen Doğu imajının, hem batılının hem de doğulunun kolektif belleğine yerleştiğini açıkladı.

Doç. Dr. Mora “Oryantalist bakış açısı ve söylemi, öyle içselleştirilmiştir ki, Batılı, Doğuya ve doğuluya bakarken belleğinde oluşturulan imge ile görmekte ve algılamaktadır. Doğulu ise, kendisini Batılının gözünden, onun kendisi için kurguladığı imaj ile temsil etmekte ve ifade etmektedir. Dolayısıyla Doğu, Batıdan kabul görmek için kendini Batılının onun için kurguladığı basmakalıp “Oryantalist” kalıba uydurmaya çalışmaktadır.”dedi.

Mora, konuşmasında şunları ifade etti:
“Oryantalist, basmakalıp klişelerin toplumun belleğine yerleşmesine ve toplumun kendine Oryantalist bakış açısı ile bakmasına ve kendini Batılının basmakalıp klişeleri ile algılamasına neden olmaktadır. Dolayısıyla hegemonyanın ikinci halkası ülke içinde seçkinler tarafından yeniden üretilmektedir. Özellikle kitle yayıncılığı yapan medya üzerinden yürütülen “Oryantalist” söylem, Türkiye’yi “Batılı” ve “Doğulu” olarak ayrıştırmakta, edilgenleştirmekte, pasifize etmekte ve Türk insanını kendi içinde ötekileştirmekte ve yabancılaştırmaktadır. Batı’yı, anlamsal olarak yücelten ve hegemonyanın yeniden üretilmesine hizmet eden “Oryantalist” söylem, kendini Batıya göre konumlandırarak, kendi Doğu söylemini kurgulayıp yeniden üretmektedir.”