İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, programın açılış konuşmasını yapan Öğretmenevi ve ASO Müdürü Abdullah Nehir, öğretmenevlerinin kuruluş amacının öğretmenlerin mesleki ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmak olduğunu belirterek, "Erzurum Öğretmenevi olarak kendi tarihimizde bir ilki, İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programı ile başlatmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

Programda Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkan Yardımcısı ve TRT Erzurum Radyosu Prodüktörlerinden İsmail Bingöl de bir konuşma yaptı. İsmail Bingöl, Mehmet Akif'in yalnızca sevenleri tarafından değil, sevmeyenleri, hatta düşmanları tarafından da övgü dolu sözlerle anıldığını belirtti. Bingöl, "İşte o kişilerden Nazım Hikmet, Mehmet Akif'in inandıklarına inanmasa da, onun için 'Bilmem nasıl anlatsam, Akif büyük şair, inanmış adam' demekten geri durmuyor. Mehmet Akif; bugün de millet olarak

muzdarip olduğumuz, ilerlememizi ve çağa uygun nesiller yetiştirmemizi engelleyen dertlerin ne olduğunu o günden görmüş ve veciz bir şekilde şiirlerinde dile getirmiştir. Cahilliğe düşmandı ve insanımızın kendi işlerinden başka işlerle uğraşmasından büyük üzüntü duyuyordu" diye konuştu.

"MEHMET AKİF NEDEN MİLLİ ŞAİRLER ARASINDA YOK"

Programa konuşmacı olarak katılan Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tacettin Şimşek, Akif'in karakteriyle, dost düşman herkes tarafından takdirle ve saygıyla anıldığını bildirdi. Şimşek, "Akif neden milli şairler arsında yer almıyor merak ediyorum doğrusu. Şiirlerini aruz vezniyle yazdığı için mi? Hayır çünkü şiirlerinin yüzde 65'ini aruz vezniyle yazan Fazıl Hüsnü Dağlarca milli şairler arasındayken Akif'in yer almaması düşündürücüdür" ifadelerini kullandı.

Mehmet Akif'in vatanına, milletine adanmış bir hassasiyetin şairi olduğunu belirten Şimşek, "Akif; dava adamı, milletinin istiklale ulaşması için bilerek isteyerek şairliğini arka plana atmış, davasını ön plana çıkarmayı seçmiştir. Akif 'ben şairim' deyip hava atacak bir insan değildi. Bunun içinde kendini şair olarak görmemiş, tevazusuyla hep taktir toplamış bir insandır. Millet olma süreci edebiyatı etkiler. Şuur devrinde şiir susar, şiir devrinde şuur susar" şeklinde konuştu.