Musa cinayetinde şok gelişme

Erzurum'da 3 Kasım'da kaybolan ve 9 Kasım'da metruk bir binada cesedi bulunan Ömer Duygun İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Musa'nın öldürülmesi sanal aleme taşınırken olayla ilgili zanlı olarak tutuklanan Musa'nın amcasının oğlunun psikolog eşliğinde verdiği ifadeyle ailesinin Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadenin yapılan araştırmalar neticesinde doğruyu yansıtmadığı ileri sürüldü.

Musa K.'nın öldürülmesine tepkiler ünlü paylaşım ve arkadaşlık sitesi Facebook'a taşındı. Cinayetten sonra Facebook'ta açılan 'Musa K.'nın katilinin idam edilmesini istiyoruz' ve 'Musa K.'nın ölümü üstüne, öldürenin ölmesini istiyoruz, hedef 1 milyon kişi' gruplarına 5 günde yaklaşık 850 kişi üye oldu. Musa'nın en son güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri ile çeşitli fotoğrafların yer aldığı siteye gönderilen mesajlarda, katil zanlısı S.K.'nın da aynı şekilde cezalandırılması isteniyor

Ömer Duygun İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Musa K.'nın, 3 Kasım'da güvenlik kamerası kayıtlarına göre yanına gelen kapüşonlu bir gençle gittikten sonra 9 Kasım'da İstasyon Mahallesi'nde metruk bir binada başına taşla vurularak öldürüldüğü tespit edildi. Musa'nın kuzeni 17 yaşındaki S.K., görgü tanıklarının teşhis etmesi sonucu çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

CİNAYETTE ŞOK GELİŞME

Öte yandan olayla ilgili zanlı olarak tutuklanan Musa K.'nın amcasının oğlu 17 yaşındaki S.K.'nın psikolog eşliğinde ve ailesinin Cumhuriyet Savcısına verdiği ifadenin yapılan araştırmalar neticesinde doğruyu yansıtmadığı ileri sürüldü.

Oğullarının katil olmadığını söyleyen K. ailesi, Musa'nın kaybolduğu gün S.K.'nın kapı ve pencere takmak için ağabeyleriyle birlikte iki köye gittiğini ileri sürmüştü. Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, polis tarafından iki köyde yapılan incelemede 3 Kasım'da herhangi bir eve ya da işyerine kapı ve pencere takmadığının belirlendiğini dile getirdiler. Yetkililer, S.K.'nın ev ve işyerindeki tüm komşularına polisin 3-9 Kasım tarihleri arasında S.K.'yı görüp, görmediklerini sorduklarını bildirdi.

S.K.'nın, Musa K.'nın kaybolduğu ve cesedinin bulunduğu 6 günlük zaman dilimi içinde ne yaptığının da araştırıldığını belirten yetkililer, S.K'nın babasına ait işyeri komşularının da ifadelerine başvurulduğunu kaydettiler.

 ZANLININ İFADESİ

"3 Kasım günü kesinlikle Musa'yı görmedim. Zaten Musa'yı iyi tanımam. Musa'yla en son iki yıl kadar önce görüşmüştüm. O tarihten bu yana da Musa'yı hiç görmedim. Hiçbir şekilde kaçırmadım. 3 Kasım günü saat 07.00- 07.30 sıralarında Ayazpaşa Caddesi'nde Musa ile dolaşmadım. Benim kapüşonlu krem renkli montum yoktur. Öyle bir pantalon ve ayakkabım da bulunmuyor. Her zaman kot pantolon ve siyah kapüşonlu polar giyerim. Ben o gün sanayideki iş yerimizdeydim. 3 Kasım ve sonrasında aldığımız demir doğrama

işlerini yaptım. Musa'nın anne ve babası çok ağladığı için dayanamadığım için cenazeye katılamadım. Bilgisayarı iyi kullanıp kullanmadığından haberim yok. Musa'yı kesinlikle öldürmedim. Benim bu olayla ilgim yok. Öldürmem için hiçbir neden göremiyorum. Ben Şükrüpaşa Mahallesi'nde oturuyorum, cesedin bulunduğu yere yakın. Ancak, İstasyon yakınındaki bu araziyi hiç bilmem. Öyle bir metruk yapıdan haberim bile yok. Hiç oraları görmedim."

ZANLININ AĞABEYİNİN İFADESİ

Musa K. cinayetiyle ilgisi olduğu ileri sürülen S.K.'nın ağabeyi olan Mürsel K. da kardeşinin ifadelerini doğrulayıp, 3 Kasım günü birlikte atölyede sabahtan akşama kadar çalıştıklarını söyledi.

Öldürülen Musa'nın ailesiyle kendi aileleri arasında hiçbir husumet bulunmadığını kaydeden Mürsel K., iki ailenin birbirini çok sevdiğini söyledi. Güvenlik kamelarındaki kişiyle kardeşinin hiçbir benzerliği bulunmadığına işaret eden Mürsel K., olaydan büyük üzüntü duyduklarını, kardeşinin suçsuz olduğunu belirtti. S.K.'nın olay günü sanayideki işyerlerinde olduğu iddia edilirken, babası Ebamüslüm K. ile kardeşi İbrahim K. ise gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Musa'nın kaçırıldığı 3 Kasım günü S.K.'nın merkeze Bağlı Yoncalık köyünde demir doğrama yaptığını söylemişlerdi.

Bu arada, Trabzon Adli Tıp Kurumu ile Ankara'ya gönderilen numune sonuçlarının henüz belli olmadığı ve olayla ilgili çalışmaların titizlikle devam ettiği öğrenildi.