Noterlerden 'araç satışı' itirazı

Erzurum 5.Noteri Mustafa Köksal, yaptığı açıklama ile 2. el araç satışlarının, getirilen düzenleme ile noterlerden alınarak, Trafik Tescil Şubeleri’ne verilmesinin, kendilerini mağdur edeceğini kaydetti.

Köksal, yaptığı açıklamada “04.06.2008 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde alınan bir kararla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20.maddesinin (d) ve (e) bentleri değiştirilerek (2. el araç satışlarının) satış ve devir tescil işlemlerinin sadece trafik şube veya bürolarında yapılmasına karar verilmiştir.Yapılan bu değişiklikle Ağustos 2008 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan uygulama ile 2.el araç satış işlemlerinde noterler devre dışı bırakılmıştır. Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunda yapılacak değişiklik yasası içine sıkıştırılan Karayolları Trafik Yasasındaki bu değişiklik neticeleri yeterince tartışılıp, değerlendirilmeden , yaratacağı sorunlar düşünülmeden, devletin harç, damga,değerli kağıt gelir kayıpları hesaplanmadan,binlerce noter ve noter çalışanları düşünülmeden, araç satışları için Trafik Tescil Şube veya Bürolarında çekilecek sıkıntılar göz önüne alınmadan, yapılan bu değişikliğin hangi amaca hizmet edeceğine cevap vermek mümkün değildir.”dedi.

Köksal açıklamasında şunları kaydetti: “Araç satış işlemlerinin noterliklerde yapılmasında , aksayan ve geciken bir hizmet kusuru sözkonusu değildir. Noterliklerde yapılan ikinci el araç satışlarından şikayet edilen tek konu devlet gelir kalemleri olan harç, damga, değerli kağıt ve KDV tutarlarındaki yüksek oranlardır. Bir araç satışındaki vatandaşlardan alınan tahsil makbuzları tutarının yüzde 70 ine yakın hatta daha fazla kısmı devlete ödenen bu vergilerden oluşmaktadır. Ücretlerin yüksek olmasında noterlerin bir katkısı ve kendi ihtiyarı ile aldığı yüksek bir ücret yoktur.Noter ücreti miktarının tayin ve takdirine de Adalet Bakanlığı karar vermektedir. Noterliklerden araç satışlarının alınması halinde binlerce noterlik çalışanı işlerinden çıkarılacak olup, ilaveten araç satış ve tescil işlemlerini , trafik tescil şube veya bürolarında yapmayı meslek edinen sayıları ülke sathında 150-200 bini bulan trafik müşavirlikleri ve iş takipçilerinin kendileri ve ailesi perişan olacaktır.

Hükümetimiz hemen her konuda, her yatırım ve işletmede, bankalar, fabrikalar ,rafinerileri, limanlar, hava yolları, hava limanları, demir çelik fabrikaları, hastaneler, okullar gibi yüzlerce örneğini sayabileceğimiz konularda özelleştirmeye gidilirken,araç satışlarını hükümet politikaları ve uygulamalarına açıkça ters bir tutum ile kamulaştırmaya gitmesinin açık bir çelişki olduğu ortadadır. Devletin ilgililerden vergi tahsiline de bir engel yoktur.Açık adresi ve kimliği yazılı taraflara müracaat ederek heran vergi tahsilini yapma olanağı da bu nedenle mevcuttur.

Satış sözleşmeleri hukuken yapılan bir akittir, hukuki bir sözleşmedir.Aktin tarafları gerçek ve tüzel kişi olduğu gibi,dernek,kamu kurum ve kuruluşu,vakıf vesair olabilir.Satış işlemi vekaleten,velayeten yapılabilir.Vasi veya kayyum alım ve satımın tarafı olabilir.Taraflardan biri ve diğer tarafı okur yazar olmayabilir, sağır,dilsiz,kör veya yabancı uyruklu olabilir. Çok malikli olabilir.Araç rehinli veya mülkiyeti muhafazalı olabilir. Bu hukuki sorunları çözebilmek için uygulamacının hukukçu olması Türk Medeni Kanunu,Borçlar Kanunu,Ticaret Kanunu,Harç ve Damga Vergisi Kanunu ve ilgili olabilecek tüm kanunları bilip,uygulaması gereklidir.Bir satış sözleşmesi işleminde sadece ,alıcı ve satıcı taraf gelip aldım ve sattım demeyecektir.Yukarıdaki tüm sorunların bir satış işleminde çözülmesi gerekli olacaktır.Bu durum konuya , uygulamaya yabancı trafik tescil büro ve şubelerinde aşırı yığılmalar, gecikmeler,sorunlar yaratacaktır.Noterliklerde yapılan ikmal edilmiş satış aktinin sadece tescilinde sorunlar yaşayan bu kurumlar, araç satış sözleşmesi yapma işinin altından kalkıp, vatandaşlarımızı perişan etmeden nasıl bir uygulama yapacaklardır.Durumun takdirini sayın halkımıza bırakıyorum.”