4
Mayıs
2024
Cumartesi
ERZURUM

Prof. İbrahim Canan anıldı

PROF. DR. İBRAHİM CANAN DÜZENLENEN PANELLE ANILDI

Geçirdiği trafik kazasında bu yıl kaybettiğimiz Prof. Dr. İbrahim Canan, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen bir panelle anıldı.

Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen paneli İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu yönetti. Hacımüftüoğlu, Kuran’da 40’a yakın yerde peygamberlerin anılması ile ilgili ayet olduğunu hatırlatarak, alimlerin de peygamberlerin varisleri olduğunu, onların da her zaman hatırlanması ve bıraktıkları eserlerden istifade edilmesi gerektiğini söyledi.

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Aydınlı, Prof. Canan’ın, kendisinin yüksek lisans ve doktora hocası olduğunu belirterek, “Canan Hoca, büyük bir âlim ve hizmet adamıydı. Onlarca hoca ve binlerce öğrenci yetiştirdi. Ardında çok değerli bilimsel eser ve kültür kitabı bıraktı” dedi.

Prof. Dr. İbrahim Canan’ın örnek bir çalışma disiplinine sahip olduğunu hatırlatan Aydınlı, evinin bir odasını kütüphane yaptığını ve bazı çalışmalarını tamamlayabilmek için bir ay süreyle evinden ve kütüphanesinden dışarı çıkmadığını söyledi. Aydınlı, Canan’ın toplumsal sorunlarla da yakından ilgilendiğini ve bu konularla ilgili kitaplar yazdığını, konferanslar verdiğini, televizyon programlarına katıldığını kaydetti.

GEZGİN: “METODU, KUTSİ KAYNAĞA BAĞLILIKTI”

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Yıldırım da konuşmasında, Prof. Dr. İbrahim Canan’ın ilmi çalışmaları ve metodu hakkında bilgi verdi.

Yıldırım, Prof. Dr. İbrahim Canan’ın Türkiye’de son dönemde yetişen büyük bir Hadis alimi olduğunu, doktorasını Fransa’da yaptığını, bir süre Tunus’ta kaldığını, her iki dilden tercümeler yaptığını ve geriye çok sayıda eser bıraktığını hatırlatarak, şunları söyledi: “İnsanın yaşamında başına gelen musibetlerin, mükâfatların da başlangıcı olduğunu kabul ederdi. Kişinin noksanını bilip noksanını gidermeye hayatı boyunca gayret etmesi gerektiğini savunurdu. Çağımızda, modern toplumun, İslam dünyasının ve tüm dünyanın maruz kaldığı maddi manevi felaket ve sıkıntıların sebebinin ‘ruhi ve manevi’ olduğunu savunurdu. Bireylerin hayır ve şer olarak karşılaştıkları durumları kader kavramı içinde anlamaları gerektiğini, İslam adına konuşanların, ayet ve hadislerle bunu yapmaları ve şahıslarını öne çıkarmamaları gerektiğine inanır ve bu ilkelere göre de yaşardı. Yaptığı kırktan fazla çalışmada bu başlıklar onun Hadis bilimine olan metodik yaklaşımını da ortaya koymaktadır.”

GÖLCÜK: “BİR AKSİYON ADAMIYDI”

Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerafettin Gölcük ise konuşmasında, kendi dünyasında Erzurum’un ve Atatürk Üniversitesi’nin müstesna bir yeri olduğunu ifade ederek, “Erzurumlular bunun ne kadar farkında bilmiyorum, ama dışı soğuk içi sımsıcak olan bu şehrimizi çok önemli bir şehir olarak görüyorum. Erzurum, maddi ve manevi atmosferiyle millet hayatımızda önemli bir yeri vardır. Pek çok alim bu şehrin havasını kokladı, suyunu içti ve talebe yetiştirdi. Erzurum’un Allah’ın koruması altında olduğuna inanıyorum” dedi.

Prof. Dr. İbrahim canan ile adeta bir ömür süren bir dostlukları olduğunu, sevinç ve keder adına yaşanan birçok hadiseyi birlikte yaşadıklarını anlatan Gölcük, doktora çalışmasını Fransa’da yaptıklarını, daha sonra Kuzey Afrika ülkelerine gittiklerini ve Tunus’ta kaldıklarını hatırlatarak bazı hatıraları dinleyicilerle paylaştı.

Paneli Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri ve öğrenciler takip etti.

PROF. DR. İBRAHİM CANAN DÜZENLENEN PANELLE ANILDI
İHA
Yayın Tarihi : 18 Aralık 2009 Cuma 12:03:01
Güncelleme :18 Aralık 2009 Cuma 12:10:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?