6
Mayıs
2024
Pazertesi
ERZURUM

“Sarıkamış Harekatı” konulu panel yapıldı

Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından bu yıl 4’ncüsü gerçekleştirilecek Allahuekber Şehitlerini Anma kampı etkinlikleri kapsamında “Sarıkamış Harekatı” konulu panel düzenlendi. Erzurum Ticaret ve Sanayi odası Salonu’nda düzenlenen panel yoğun ilgi gördü. 

Panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye İzcilik Federasyonu Genel Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, izciler olarak her zaman milli ve manevi değerlerimizi korumaya devam edeceklerini belirterek, bu yıl 4’ncüsünü gerçekleştirdikleri Milli Bilinç kampı ile torunlarının dedelerinin izinde yürümeye devam edeceğini söyledi.
Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Kazım Köktekin’in başkanlığını yaptığı oturumda Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Yılmaz ve Uzman Mevlüt Yüksel tarafından Sarıkamış Harekatı tüm boyutlarıyla değerlendirildi. 

Sarıkamış harekatının Türk harp tarihinin en acı olaylarının yaşandığı bir muhabere olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kazım Köktekin, Sarıkamış Harekatının Türk insanının vatanı ve toprağı için neler yapabileceğinin en güzel örneklerinden birisi olduğunu söyledi. 

Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Yılmaz, Osmanlı Devletinin Almanya ile yapılan anlaşmanın ardından Birinci Dünya Savaşı’na girmek zorunda kaldığını belirterek, Balkan Savaşı’ndan yeni çıkmış olması ve yeterli hazırlıkları yapma imkanı ve zamanı olmadığından dolayı savaşın ilerleyen dönemlerinde büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığını söyledi. 

Yrd. Doç. Dr. Yılmaz, daha sonra şunları kaydetti; “Osmanlı donanmasına bağlı Yavuz ve Midilli gemilerinin Sivastopol’u bombardımanının ardından 1 Kasım 1914 günü Rus Ordusu hududu geçerek baskın tarzında taarruza başlamıştır. Erzurum genel istikametinde ilerleyen Rus Kuvvetleri, 7-12 Kasımda Köprüköy ve 17-20 Kasımda cereyan eden Azap muharebelerini kaybederek geri çekilmek zorunda kalmıştır. Savaşın ilk aylarında meydana gelen bu durum, Ordunun subay ve erleri üzerinde olumlu bir etki yaratmıştır. Ancak ağır zayiat veren 3’üncü Türk Ordusu, geri çekilen düşmanı takip edememiş; daha elverişli bir arazide toplanmak, takviye kuvvetlerinin gelmesini beklemek ve yeni bir Rus taarruzunu karşılamaya hazır olmak amacıyla 8-10 km kadar geri çekilmiştir. Avrupa’da savaşın mevzi harbine dönüşmesi ve Galiçya’da Avusturyalıların Ruslar karşısında zor durumda kalmaları üzerine Başkomutan Vekili Enver Paşa, müttefiklerin Avrupa’daki yükünü hafifletmek için ”Alman Başkomutanlığının da etkisiyle” Doğu Cephesi’nde Rusların imhasını hedef alan büyük ölçüde kuşatıcı bir taarruza karar vermiştir. Enver Paşa, icra edilecek bir taarruzla 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Doğu Anadolu’da kaybedilen toprakların (Kars, Batum, Artvin ve Ardahan) geri alınmasını ve müteakiben harekâtın Kafkasya’ya aktarılmasını mümkün görüyordu.
Bu harekatı icra edecek 3’üncü Ordu; 9, 10 ,11’inci Kolordular ve 2’nci Süvari Tümeninden oluşuyordu. Cephedeki Rus mevcudu 100 bin, 3’üncü Ordunun mevcudu ise 120 bin idi. Türk ordusu sayıca fazla olmasına rağmen Ruslar, ağır silah, topçu ve donatım bakımından kesin bir üstünlüğe sahiptiler. 22 Aralık 1914 - 15 Ocak 1915 tarihleri arasında cereyan eden Sarıkamış Muharebeleri’nde Türk Ordusunun uyguladığı plan, bir kolorduyla düşmanın cepheden tespitini, iki kolorduyla kuzey kanadından kuşatılarak düşman cephesinin 30-35 kilometre kadar gerisindeki Sarıkamış’ın ele geçirilmesiyle büyük düşman kuvvetlerinin imhasını öngörüyordu. Tamamen karlarla kaplı, çok yüksek dağlık ve yolsuz bir arazide o günün koşulları altında kış donatımından yoksun yaya ve atlı birliklerle yapılan bu harekât çok riskli idi. Özellikle 10’uncu Kolordu birlikleri, Allahuekber Dağları’nı aşarken çetin zorluklar ve kış şartları sebebiyle gerek miktar gerekse mevcut silahlar yönünden çok zayiat vermiştir. Nitekim Türk kuvvetlerinin büyük bir kısmı soğuktan donarak ölmüştür. Sarıkamış’a girebilen 300 kişilik bir kuvvet de Ruslar tarafından geri atılmıştır. Bu başarısızlık karşısında Enver Paşa, 10 Ocak 1915’te 3’üncü Ordu komutanlığını Tuğgeneral Hafız Hakkı Paşa’ya devrederek İstanbul’a dönmüştür. Bu muharebelerde Rusların zayiatı 30 bin, Türklerin zayiatı ise 60 bin kadardır. Ruslar; Türklerden 200 subay, 7 bin eri esir, 20 makineli tüfekle 30 topu ganimet olarak almışlardır. Bu muharebeler sonucunda Doğu Anadolu, Rusların işgaline maruz kalmıştır” dedi. 

Sarıkamış Harekatı ile ilgili haberler, ancak sonradan kamuoyu gündemine geldiğinden burada olup bitenler çok sonraları açıklığa kavuşturulduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Yılmaz, “Sarıkamış Kuşatma Harekâtı; düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan başarılı bir plandı. Ancak stratejinin faktörlerinden zaman ve iklim şartları iyi değerlendirilemediği için bu sonuç kaçınılmaz olmuştur. Sarıkamış, Türk harp tarihinin en acı muharebelerine sahne olmuştur. Türk Ordusu, ağır koşullar altında yapılan bir muharebede kahramanca savaşmıştır. Türk Ordusunun kayıplarındaki asıl etkenler, çetin arazi ve şiddetli kış şartları ile teçhizat eksikliği ve ikmal yetersizliğidir. Çok ağır koşullar altında kahramanca savaşan Türk askeri, muharebenin sonuna kadar direnmiş, vatanını korumak ve başarıya ulaşmak için sonsuz gayret göstermiştir. Sarıkamış Harekatı, Türk milletinin vatanı ve kutsal varlıkları uğruna neler yapabileceğinin bir delilidir” şeklinde konuştu. 

Uzman Mevlüt Yüksel ise konuşmasında, “Sarıkamış Harekatı kuşatma harekatıyla düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan, başarılı bir plan olmasına rağmen stratejinin faktörlerinden zaman iyi değerlendirilmediği, kuvvetler de böyle bir harekatı yapacak şekilde teçhizatlandırılmadığı için başarısızlıkla sonuçlandı. Sarıkamış Harekatı sonunda, Doğu Anadolu kapıları, Ruslara açıldı. 13 Mayıs 1915'te Ermenilerin işbirliği yaptığı Rus kuvvetleri, önce Van'a, bilahare Muş ve Bitlis'e girdi. Ermenilerin harp esnasında Ruslara yaptıkları büyük hizmetin karşılığı olarak, bu illerin valilikleri, Ermenilere verildi. Harpten sonra, Ermeni-Rus işbirliği sonunda, bölge halkına karşı müthiş bir soykırıma girişildi. Van Gölünün ortalarına kayıklarla taşınıp öldürülen, suya dökülen çocuk, kadın, genç ve ihtiyar Türklerin sayısı, kesin olarak tespit edilmemesine rağmen, çok fazladır. Esasen, bu harp sırasında Ermeni Komitacıları, hemen her tarafta isyana hazırlanarak, birçok yerde depolar dolusu silah ve cephane biriktirdiler. Bu silah, teçhizat ve destekle katliam yapıp, Doğu Anadolu'yu harabeye çevirdiler” dedi. 

Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen yüzlerce izci Milli Bilinç kampı için yarın Şenkaya İlçesine bağlı Gaziler Köyü’nden Allahuekber Dağına zirve yürüyüşü gerçekleştirecek.

iha
Yayın Tarihi : 26 Aralık 2008 Cuma 12:31:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?