6
Mayıs
2024
Pazertesi
ERZURUM

Su panelinde vakıflar yasası tartışması

Vakıflar Haftası sebebiyle düzenlenen "Vakıf, İnsan ve Su" konulu panelde Vakıflar Yasası tartışması yaşandı. Prof. Dr. Yavuz Aslan'ın Vakıflar Yasası'nı eleştirdiği konuşmasına tepki gösteren Vakıflar Bölge Müdürü Tahsin Türker, "Keşke burada insanları temizleyen sudan bahsetseydik daha iyi olurdu" dedi.

Atatürk Üniversitesi Mavi Salon'da bugün düzenlenen paneli Prof. Dr. Vahdettin Başçı yönetti. 2006 yılında Vakıflar Haftası'nın medeniyet, 2007 yılında çevre, 2008 yılında ise su yılı olarak kutlandığını belirten Prof. Dr. Vahdettin Başçı, suyun kültür ve medeniyet olduğunu söyledi. Suyun hayatın esas kaynağı olduğunu vurgulayan Başçı, "Suyun tarihi, insanoğlunun hayatıyla özdeşleşen medeniyetin tarihidir. Su, tarih boyunca insanoğlunun üretken yönünü ifade etmiş, medeniyet çizgisinin en değerli eserlerinin ilham kaynağı olmuştur. Türk-İslam medeniyetinde su, arıtma ve temizlemenin yanında, saflığın ve güzelliğin de sembolüdür. Çeşmeler, sebiller, havuzlar, şadırvanlar, sarnıçlar, kuyular, hamamlar, köprüler şehrin içerisinde güzelliği, sanatı, estetiği ortaya çıkaran temel unsurlardır." dedi. Antik çağdan günümüze kadar su konusunu anlatan Doç. Dr. Alpaslan Ceylan, tarih boyunca Doğu Anadolu Bölgesi'nin su kaynaklarının önemli bir merkezi olduğunu söyledi. Anadolunun su yönünden en zengin bölgelerinin başında Erzurum'un geldiğini vurgulayan Ceylan, şöyle dedi: "Erzurum'da Dumlu dağlarından çıkan su kaynakları, Kargapazarı'ndan çıkan su kaynakları hem Çoruh nehrini, hem Aras nehrini oluşturmaktadır. Tarihin dönüm noktasını da su kaynakları oluşturacaktır. Önümüzdeki yüzyıllarda su kaynakları daha değerli olacaktır. Bulunduğumuz coğrafya gelecek çağlarda önemini giderek artıracaktır."

Türkiye'nin gelecek için suyu ihmal etmemesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Alpaslan Ceylan, şunları ifade etti:

"Çok miktarda boşa akan nehirler var. Bunların en önemlileri bölgemizde bulunan Çoruh, Fırat ve Aras nehirleridir. Bunlara Kura nehrini de katabiliriz. Bunlardan yeterince faydalanmış değiliz. Türkiye geleceğe daha müreffeh bakmak istiyorsa suyu ihmal etmemeli, suyla ilgili projelerini artırmalıdır."

Konuşmasında Erzurum'daki çeşmeleri anlatan Doç. Dr. Hüseyin Yurttaş ise yapılan çalışmalarla kuruyan çeşmelerin su kaynaklarının bir an evvel bulunmasını istedi. Yaptıkları araştırmalarda Erzurum'da 180'e yakın çeşme belirlediklerini ifade eden Yurttaş, özellikle Şabahane çeşmesinin suyunun çok sağlıklı olduğunu kaydetti.

Paneldeki konuşmasında hamam kültürünün tarihi hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Haldun Özkan, tarihte hamam kültürünün Romalılardan kaynaklandığını bildirdi. Roma döneminde yaptırılan 856 adet hamam bulunduğunu anlatan Doç. Dr. Özkan, Roma döneminde yaptırılan hamamların sadece yıkanma yerleri olmadığını aynı zamanda buralara fitnes gibi spor merkezleri, okuma salonları. yemek salonları da bulunduğunu bildirdi.

Özkan, Türk-İslam medeniyetiyle birlikte hamam kültürünün çok daha değişik boyutlara taşındığını vurguladı.

ANAYASA TARTIŞMASI

Az sayıda öğrenci ve davetlinin izlediği panelin son bölümünde söz alan Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Strateji Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yavuz Aslan, yeni çıkarılan Vakıflar Yasası'nı eleştirdi. Bir süreden beri Vakıflar Yasası'nı incelediğini belirten Prof. Dr. Aslan, "Vakıflar Yasası'nı değerlendirmek için sadece hukuk bilgisi yetmez. İyi bir tarihçi olmak gerekiyor. Yakın tarihi çok iyi bilmek gerekiyor. Küreselleşmeyle birlikte ülkemizin, temel hedef ülke haline geldiğinin farkındayım. Önümüzdeki sürecin de çok zorlu olduğunu biliyorum. Bütün bu yasaların da bu çerçeveden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye Cumhuriyetinde kara delikler açan yasalar olduğunun farkındayım." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşma sırasında kürsüye çıkan Vakıflar Bölge Müdürü Tahsin Türker'in oturum başkanı Prof. Dr. Vahdettin Başçı ile görüşmesinden sonra konuşmasını kısa kesmesi konusunda uyarılan Prof. Dr. Yavuz Aslan, "Konuşmayalım isterseniz. Burası bilim kürsüsü, bilim adamına müdahale olmaz. Ben görüşlerimi söylüyorum, insanlar katılıp katılmamakta özgürdür. Demokratik haklara sahip olduğumuzu herkesin kabul etmesi gerekir. Yanlışsa düzeltme diğer bilim adamlarına düşecektir." dedi.
Salondakilerin alkışları arasında konuşmasına devam eden Prof. Dr. Aslan, yürürlüğe giren Vakıflar Yasası'nın Anayasa'ya, Lozan antlaşmasına aykırı olduğunu ifade etti. Aslan, şöyle değerlendirdi: "Sonuç olarak gönümüzdeki cemaat vakıflarını desteklemek üzere çıkarılan yasanın Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine, Medeni Kanunun 101. maddesine aykırı olup hukuken sıkıntılıdır. Bu Vakıflar Kanunu, Lozan Antlaşmasının 39/2, 39, 40, 42 özellikle 45. maddesi hükümleri ile Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesi, Medeni Kanunun 101 maddesine ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'na tamamen aykırıdır. Bu yasanın mahkemeden döneceğine inanıyorum."
Panel sonrası söz alan Vakıflar Bölge Müdürü Tahsin Türker, amacının bilim adamının konuşmasına müdahale olmadığını ifade etti. Türker, "Biz burada Vakıf Medeniyetinde Su konulu panel düzenledik. İsterdik ki insanları temizleyen su konuşulsun. Biz kanun koyan değil, konulan kanunları uygulayanız." diye değerlendirmede bulundu.
Bölge Müdürü Türker, panele katılan bilim adamlarına teşekkür ederek birer plaket verdi.

.
Yayın Tarihi : 6 Mayıs 2008 Salı 16:13:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?