4
Mayıs
2024
Cumartesi
ERZURUM

Üniversite ile AGİM arasında protokol

Atatürk Üniversitesi ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü (AİGM) arasında işbirliği protokolü imzalandı. Doğal afetler konusunda sismik ağların ortak çalıştırılması amacıyla hazırlanan işbirliği protokolü Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi salonda törenle imzalandı.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak, Erzurum ve çevresinin, arazi açısından talihsiz bir bölge olduğunu, büyük bir fay hattı üzerinde yer aldığını ve Türkiye’de afetlerden en çok etkilenen Kocaeli’nden sonraki ikinci ilin Erzurum olduğunu hatırlattı.

Koçak, Atatürk Üniversitesi’nin bir kuruluşu olan Deprem Araştırma Merkezi’nin, bölgedeki 9 sismik kayıt istasyonuyla ortaya çıkan yeni teknolojik gelişmelere paralel, yurt içi ve yurt dışındaki çeşitli kurumlarla işbirliği içinde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Afet İşleri Genel Müdürlüğü’yle işbirliğinin önemli olduğunun altını çizen Koçak; “Güçler yan yana geldikçe kuvvet artacaktır. Bugün Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi’yle, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü arasında bu çerçevede imzalanacak işbirliği protokolü ile imkanlarımız genişleyecek, öncelikle ülkemiz ve bölgemizde afet zararlarının azaltılması, stratejik palanların hazırlanması, yeni yöntemlerin paylaşılması uygulamaya konacaktır.”dedi.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadık Yamaç ise konuşmasında, doğal afetlerden korunmanın mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Arazi, plan ve yapı… Bu üç unsur çok iyi değerlendirilirse doğal afetlerin yol açacağı zarar da o kadar az olacaktır. Konut, sanayi tesisi, seçilen arazi üzerinde her ne yapılacaksa, planı sağlam yapılmalı ve inşaatın yapımı da teknik şartlara uygun olmalıdır. Malzeme, yapımın denetim gibi hususlarda doğru adımlar atılırsa ülkemizde doğal afetlere karşı daha az bir riskle yaşama imkânını elde etmiş oluruz.”

Bakanlık olarak 2004 yılında gerçekleştirdikleri deprem şurası sonrasında ‘Bundan sonra yara sarma değil, yara almama politikası güdelim’ kararı alındığını vurgulayan Yamaç, “İnsanları deprem sonrası yaşadıkları kayıplara ağlamaktansa, afetlerle ilgili bütün işlemlerimizi, tedbirlerimizi alalım ve ülke çapında ciddi tasarruflar yapalım. Deprem olmadan önce harcanan para ile deprem olduktan harcanan para arasında 7 puan fark bulunuyor. Onun için bilinçlenmemiz gerekiyor. Yapacağımız işlerde risk yönetimine ağırlık vererek, bundan sonraki çalışmalarda ona göre hareket etmemiz gerekiyor.”diye konuştu.

TOPRAKLARIN YÜZDE 92’Sİ DEPREM TEHLİKESİ ALTINDA

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz, konuşmasında, ülke olarak, doğal afetlerden yoğun şekilde etkilenen ve önemli ölçüde risk taşıyan bir coğrafyada yaşadığımızı söyledi. Taymaz, “Gerçek şudur ki; bu riskli durumun varlığını kabul etmemiz, kararlılıkla mücadele etmemiz ve afet öncesinde tüm tedbirleri almamız gerekir,” dedi.
Türkiye topraklarının büyük bir bölümünün 1. derece depre
m kuşağında yer aldığını hatırlatan Taymaz, “Maalesef topraklarımızın yüzde 92’sı farklı oranlarda deprem tehlikesine sahip bölgeler içerisinde bulunmaktadır. Bu geniş deprem kaşağının yüzde 66’sının aktif fay hatlarıyla kaplıdır. Ülke nüfusunun yüzde 70’inin ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’inin kurulmuş bulunduğu nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kentimizin de dâhil olduğu bölgelerde deprem riski bulunmaktadır.”diye konuştu.

ERZURUM AFET BÖLGESİ

Genel Müdür Taymaz, Erzurum’un Doğu Anadolu sıkışma bölgesinde Karlıova ile Ermenistan arasında kalan Kuzeydoğu Anadolu fayı üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, Kelkit, Akdağ, Aşkale, Dumlu, Çobandede, Narman-Şenkaya ve Horasan bölgelerinde fay hatları bulunduğunu ifade etti.

Erzurum’un diğer doğal afetlerin de yoğun olarak yaşandığı illerden biri olduğunu anlatan Taymaz, İspir, Oltu, Aşkale ve Narman ilçelerinde heyelan, Oltu, olur, Şenkaya, Narman ve Tortum ilçelerinde kaya düşmesi, Ilıca, Narman ve Aşkale ilçelerinde su baskını, yine, Çat, İspir, Tortum ve Palandöken dağında ise çığ olayları riskinin her zaman mevcut olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin her yıl gayri safi milli hâsılasının yüzde birden fazlasını doğal afetler nedeniyle doğrudan kaybettiğini hatırlatan Taymaz, afet zararının en aza indirilmesi için çeşitli projeler yürütüldüğünü bildirdi ve bunlar hakkında bilgi verdi.

İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Atatürk Üniversitesi ile yaptıkları işbirliğinin yanı sıra Erzurum’da farklı konularda da ortak çalışmalar yapabileceklerini ifade eden Taymaz, “Erzurum’da imara uygun olmayan yerleşim yerler var. Yapı stoku kötü. Genel Müdürlüğümüz bugüne kadar geçmişte yaşanan afetler sonrası borçlarını temizliyordu. Ancak yeni dönemde ödeneklerimizin büyük bir bölümü afetlerin tehlikelerini azaltmada kullanılacak. Erzurum’da bu konuda çalışmalara destek olabiliriz.”diye konuştu.

2011 ÖNCESİ ÇIĞ TEDBİRİ

Genel müdürlük olarak çığ haritalama ve önlem teknikleri konusunda da çalıştıklarını ifade eden Taymaz, 2011’de yapılacak Üniversitelerarası Kış Oyunları öncesinde de Palandöken’de çalışma yapacaklarını bildirdi. Kış oyunlarının gerçekleştirileceği bölgede çağ açısından gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasıyla ilgili proje hazırladıklarını kaydeden Taymaz, bölgedeki riskli bölgeleri belirleyerek tedbirlerin alınacağını ifade etti.
Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özyazıcıoğlu, Deprem Araştırma Merkezi’nin çalışmalarını anlatırken, AİGEM Sismoloji Şube Müdürü Yük. Müh. Yıldız İravul ise “Ulusal Sismik Ağ”ın tanıtımını yaptı.
Törenin sonunda Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz ve Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, işbirliği protokolünü imzaladılar. Rektör Koçak, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı adına Müsteşar Yardımcısı Sadık Yamaç ve Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz’a teşekkür plaketi verdi.
Törene Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen, Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz ve bilim adamları katıldı.
 

iha
Yayın Tarihi : 15 Nisan 2009 Çarşamba 16:11:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?