4
Mayıs
2024
Cumartesi
ERZURUM

Yüksek öğretimin sorunları tartışıldı

‘TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM: EĞİLİMLER, SORUNLAR VE FIRSATLAR’ RAPORU ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ’NDE TARTIŞILDI

“Türkiye’de Yükseköğretim: Eğilimler, Sorunlar ve Fırsatlar” Raporu Atatürk Üniversitesi’nde tartışıldı.

Atatürk Üniversitesi’nde yapılan toplantıda TÜSİAD’ın Türkiye’deki Yüksek Öğretimle ilgili raporu değerlendirildi. Değerlendirme toplantısına Atatürk Üniversitesi’nin yanı sıra Ağrı İbrahim Çeçen, Ardahan, Bingöl, Bitlis Eren, Erzincan, Fırat, Iğdır, Muş Alparslan, Şırnak, Tunceli ve Yüzüncüyıl Üniversitelerinin rektörleri katıldı.

Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda, Avrupa Üniversiteler Birliği Kurumsal Değerlendirme Programı Tarafından hazırlanan ve TÜSİAD tarafından Ekim 2008’de yayınlanan “Türkiye’de Yükseköğretim: Eğilimler, Sorunlar ve Fırsatlar” Raporu’nun tanıtımı yapıldı.

Toplantının açılış konuşmasını Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak yaptı.

Koçak, konuşmasında, 7 Haziran 1957 tarihinde kurulan Atatürk Üniversitesi’nin 16 fakülte, 8 meslek yüksekokulu, 4 yüksekokul, 8 enstitü ve 14 araştırma ve uygulama merkezi, 2 bin 401’i bulan akademik kadrosu, 2 bin 9 idari kadrosu ve 52 yıllık geleneğiyle Türk yükseköğretimindeki saygın varlığını sürdürdüğünü söyledi.

Bir bölge üniversitesi özelliği taşıyan Atatürk Üniversitesi’nin komşu üniversitelerin kuruluş aşamalarında önemli katkılarda bulunduğunu hatırlatan Koçak, “Hatta Atatürk Üniversitesi bazı üniversitelerimizin bizzat kurucu olmuştur. Bu anlamda Üniversitemiz bölgeye yayılan bir akademik faaliyeti göstermiş ve göstermeye devam etmektedir” dedi.

“Atatürk Üniversitesi olarak, bizi farklı kılan kültürümüzü yarım asrı aşan bir süre içinde geliştirdik” diyen koçak, şöyle devam etti: “Kuruluş amaçlarından ilkini bilimsel açıdan gerçekleştiren ve üniversite kuran üniversite sıfatını taşıyan Atatürk Üniversitesi, 25. Üniversitelerarası Kış Oyunları’na ev sahipliği yaparak, hem bölge kalkınmasına katkıda bulunmak hem de üniversitemizin uluslararası platformda tanınmasını sağlamanın gururunu taşımaktadır.Üniversitemiz, tarihi bağları ve coğrafi konumu itibariyle diğer pek çok üniversitemizden farklı olarak, Türk Dünyası ile sıkı ilişkiler içinde olmuştur. Karşılıklı ilişkilerimizi daha ileriye taşımak ve sahip olduğumuz bu misyonu güncellemek maksadıyla üniversitemiz bünyesinde Ortadoğu ve Ortaasya-Kafkas Araştırma Merkezi kurulmuştur.”

“İnsanlık 21. yüzyılda yepyeni bir dünyaya adımını atacaktır” diyen Rektör Koçak, “Bilgi ve küreselleşme içinde yaşadığımız dönemin en önemli olgularından biridir” dedi.

Atatürk Üniversitesi’nin Ata Tekno-Kent projesiyle üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde önemli bir adım atığını da vurgulayan Rektör Koçak, Atatürk Üniversitesi’nin, üniversite-şehir dayanışmasını, üniversite-tarım, üniversite-sanayi işbirliğini ve sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalarına ivme kazandırmak peşinde olduğunu söyledi.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Koçak, Türkiye’nin gelişme düzeyi ve hızının her bölgede aynı biçimde gerçekleşemediği gerçeğini vurgulayarak konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi önemli bir sorun olarak değerlendirilmeli ve bölgesel kalkınma ilkeleri belirlenmelidir. Bölgesel kalkınma ile amaçlanan, az gelişmiş bölgelerde ekonomik büyümenin yanı sıra sosyal, kültürel ve sanatsal bakımdan gelişmiş bölge düzeyine yaklaşacak temellerin oluşturulmasıdır. Bu amaçla kurulan Doğu Kalkınma Ajansı’nın başkanlığını yürütmekteyim. Üniversitemizin bölge gelişmesinde etkin olacak bu olayda da sorumluluk üstlenmesi ve yeni teşvik yasası mutluluk verici olmuştur. TÜSİAD tarafından hazırlanan TÜRKİYE`DE YÜKSEKÖĞRETİM: EĞİLİMLER, SORUNLAR VE FIRSATLAR bölge toplantısının, Bologna sürecinde yol alırken bizler için faydalı olacağını umuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

ÇOLAKOĞLU: RAPOR ÖNEMLİ

TÜSİAD Eğitim Çalışma Grubu Başkanı Nuri M. Çolakoğlu ise konuşmasında eğitim reformunun büyük bir önem ve aciliyet taşıdığını söyledi.

TÜSİAD’ın, bu anlayışla, yükseköğretim ile ilgili daha önce yaptığı çalışmaların bir devamı olarak, Avrupa Üniversiteler Birliği Kurumsal Değerlendirme Programı`na, "Türkiye`de Yükseköğretim: Eğilimler, Sorunlar ve Fırsatlar" başlıklı bir rapor hazırlattığını hatırlatan Çolakoğlu, “Rapor, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın YÖK Başkanının katılımlarıyla, 28 Ekim 2008 tarihinde Ankara`da düzenlenen bir seminerde kamuoyuna sunulmuştur. Raporun bulgularını ülkemizdeki tüm üniversitelerle paylaşmak üzere, 7 adet bölge toplantısı yapılması planlanmıştır. Şimdiye kadar Ege Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi`nde toplantılar düzenlendi. Bugün de Atatürk Üniversitesi`nin ev sahipliğinde sizlerle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Ardından Gaziantep Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi`ndeki toplantılarla bölge toplantı dizisi tamamlanmış olacak” diye konuştu.

ŞİMŞEK: DÜNYA DEĞİŞİYOR

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek ise, dünyanın çok hızlı bir değişim içerisinde olduğunu hatırlatarak, “Dünya değişiyor, ülkeler, coğrafyalar değişiyor. Bu aslında sağlıklı bir durumdur. Çünkü eğer bir insan hücresi değişmiyorsa bilin ki o kanserdir; toplumlar ve kurumlar da böyledir, değişmiyorlarsa ölüyorlar, yok oluyorlar demektir” dedi.

Değişimin dışında kalmanın, bunda ısrar etmenin çok acı faturaları olduğunu vurgulayan Şimşek, “Ya değişimi yönetmek, ya değişimi yaşamak gerekiyor. Üçüncü bir yol var; o da değişimin dışında kalmak, yani yok olmak, ölmek” saptamasını yaptı.

“YÖK’te değişiyor, değişecek” diyen Şimşek, şöyle devam etti: “1970 önce dünya rekabet içindeydi; rekabet içinde üretmek peşindeydi herkes. 1970 sonrası buna ucuza üretmek, sonraki dönemlerde de kaliteli üretmek, hızlı üretmek gibi anlayışlar öne çıktı. Şimdi artık bunlara ilaveten bilginin organizasyonu eklendi. Bilgiyi yönetmek, bilgiyi katma değer haline getirebilmek, sanayinin çevrenin ihtiyacına göre hareket etmek. İşte, YÖK olarak biz, bu vizyona göre üniversite ve eğitimli insan arzuluyoruz.”

Şimşek, YÖK’ün, üniversitelerin idari, mali ve bilimsel özerkliğe sahip olmaları gerektiğini savunduğunu, ancak her özgürlük ve özerklik gibi, kurumların, topluma karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri ve topluma hesap vermelerinin esas olduğunu ifade etti.

YÖK’ün birçok gereksiz ayrıntıyla uğraştırıldığını da ifade eden Şimşek, buna, rektörlerin yıllık izinlerini YÖK Başkanından almalarını gösterdi.

Üniversite eğitiminin paralı olması gerektiğini savunan Şimşek, parası olmayanın devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi. ÖSYM sistemini de eleştiren Şimşek, öğrenci performansının eğitim yılları boyunca değerlendirilmesi gerektiğini ve hangi öğrenci hangi eğitimi almak istiyorsa o öğrenciye o fırsatın verilmesi gerektiğini vurguladı.

Başarı için üniversitelerin liyakat ve sorumluluk esasına göre işletilmesi gerektiğini anlatan Şimşek, toplantıda, rektörlerin gündeme getireceği konuların ve yapacakları eleştirilerin YÖK’te masaya yatırılarak değerlendirileceğini sözlerine ekledi.

TÜSİAD Eğitim Çalışma Grubu Başkanı M. Nuri Çolakoğlu’nun yönettiği oturumun sonraki bölümünde ise çalışmanın hazırlanmasında koordinasyon desteği veren öğretim üyeleri Prof. Dr. Öktem Vardar ile Prof. Dr. Erdal Emel Rapor’un sunumunu gerçekleştirdi ve Rektörlerin değerlendirmeleri alındı.

‘TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM: EĞİLİMLER, SORUNLAR VE FIRSATLAR’ RAPORU ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ’NDE TARTIŞILDI
‘TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM: EĞİLİMLER, SORUNLAR VE FIRSATLAR’ RAPORU ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ’NDE TARTIŞILDI
‘TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM: EĞİLİMLER, SORUNLAR VE FIRSATLAR’ RAPORU ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ’NDE TARTIŞILDI
‘TÜRKİYE’DE YÜKSEKÖĞRETİM: EĞİLİMLER, SORUNLAR VE FIRSATLAR’ RAPORU ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ’NDE TARTIŞILDI
İHA
Yayın Tarihi : 26 Kasım 2009 Perşembe 15:15:00
Güncelleme :26 Kasım 2009 Perşembe 16:49:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?