17
Mayıs
2024
Cuma
ÇAT - ERZURUM

İkinci yabancı dil ne olsun?

İkinci bir dil, artık olmazsa olmaz hale geldi. Tüm dünyada bu boşluğu büyük ölçüde İngilizce dolduruyor. Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca hemen ardından geliyor. Giderek yıldızı parlayan diller ise Japonca ve Çince. Çin'in hızlı gelişim süreci ve süper güç adayları içerisinde en güçlü konumda oluşu, Çinceye olan ilgiyi daha da artırıyor.

Rusça, önceki yıllardaki cazibesini kaybetse de yine de ilgi odağı. Çok yakın komşuluk bağlarımız bulunmasına rağmen Arapçaya olan ilgi neredeyse yok gibi. Bu çerçeveden bakıldığında, Türkiye'nin belirli bir yabancı dil politikasının var olduğunu söylemek fazla iyimserlik olur.

Yabancı dilde şu anda tek dillilik hakim. İngilizce'nin dışında neredeyse ikinci bir dil yok gibi. Oysa AB'yi ciddi anlamda düşünen Türkiye'nin, okullarda, İngilizcenin yanı sıra diğer Avrupa dillerine de öncelik vermesi kaçınılmaz. Çünkü AB'nin bu konuda katı kuralları var.
On binlerce Almanca, Fransızca öğretmeni işsiz geziyor. Bu alanlara öğretmen yetiştiren bölümlerin çoğu da kapandı. Oysa, biraz olsun İngilizce inadından vazgeçip Almanca ve Fransızcaya da önem verilse, sonuç çok daha farklı olur.

Şu an yeterince İngilizce öğretmeni olmadığı için zaten İngilizceyi öğretemiyoruz. Ya da yarım yamalak öğretiyoruz. Bu yüzden, dersler boş geçeceğine ya da kendileri bile yeterince İngilizce bilmeyen farklı branşlardan öğretmenler bu derse gireceğine, diğer yabancı dillere ağırlık versek çok daha iyi olmaz mı?

Almanca ve Fransızca öğretmeni konusunda zaten bir sıkıntı söz konusu değil. Rusça konusunda da bir zorlanma olacağını sanmıyorum. Çünkü Rusça bilen on binlerce üniversite mezunumuz var. Özellikle Bulgaristan'dan zorunlu göçle gelip daha sonra üniversiteyi bitiren binlerce genç var. Ayrıca öğretmen kökenli olup da öğretmenliğe atanan soydaş sayısı da bir hayli fazla.

Japonca konusunda da mezun sayısı giderek artıyor. Okullara seçmeli Japonca dersinin konulması halinde, üniversitelerin bu alana ilgisi daha da artacaktır. Tek sorun Çince de çıkabilir gibi gözükse de öğretmenlik formasyonu olan Çinli bulmak hiç zor olmasa gerek...
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin ve dünyanın 20 - 30 yıllık geleceğine bakarak hiç zaman kaybetmeden yeni bir yabancı dil politikası oluşturmalıdır. İngilizcenin yanı sıra diğer dillerin de önünü açmalı ve bu yöndeki kültürel etkinlikleri artırmalıdır.

Özetin özeti: Globalleşen dünyada ticaretten kültüre, spordan turizme kadar hemen her konuda yabancı dilin önemi giderek artıyor. Bir yabancının Türkçe konuşması nasıl hoşumuza gidiyor ve işlerimizi nasıl kolaylaştırıyorsa, öğreneceğimiz her yabancı dil de bize yeni ufuklar açacaktır. Müfredat yenileme çalışmalarının gerçekleştiği şu günlerde umarız yabancı dil konusuna da gereken önem verilir.

aguclu@milliyet.com.tr

Mahir Sarı
Yayın Tarihi : 3 Aralık 2004 Cuma 13:03:40
Güncelleme :5 Mart 2005 Cumartesi 15:25:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hüseyin özçelik IP: 81.215.185.xxx Tarih : 2.09.2005 14:45:01
fransızca öğretmenlerinin atamalarının yapılmasını istiyoruz.harçlık almaktan artık utanıyoruz.aslında utanılacak biri varsa .........neyse

hüseyin özçelik IP: 81.215.185.xxx Tarih : 2.09.2005 14:44:59
fransızca öğretmenlerinin atamalarının yapılmasını istiyoruz.harçlık almaktan artık utanıyoruz.aslında utanılacak biri varsa .........neyse