5
Mayıs
2024
Pazar
KARS

ONLARIN TEK ARZUSU SUYA KAVUŞMAK

Kars merkez Verimli köyü ile Digor'un Türkmeşen köyleri arasındaki ihtilafın faturasını Verimli Köyü İlköğretim Okulu öğrencileri ödüyor. 6 yıldır suların akmadığı Verimli köyünde veliler öğrencileri 2 hafta okula göndermedi. Valiliğin ceza tebligatından sonra 240 öğrencinin 110'u okula gönderilirken, kalanı okul yerine halen suya gidiyor.

Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, köyle gerektiği kadar ilgilenildiğini ve köyler arasındaki ihtilafın çözümü için uğraştıklarını söyledi.
Kent merkezine 45 kilometre mesafedeki Verimli köyünde tam bir eğitim dramı yaşanıyor. 10 öğretmen, 240 öğrencisi bulunan 150 haneli köyde 6 yıldır su yok. Verimli köyü ile Digor ilçesine bağlı Türkmeşen köyü arasındaki çözümlenemeyen mera davası ve Verimli köyüne gelecek suyun Türkmeşen sınırından geçmesi sorunu artırıyor. Verimli köylüleri su borularının birileri tarafından kırıldığını ve sularının sürekli kesildiğini iddia ediyorlar. Kars Valiliği İl Özel İdaresi tarafından yıllardır köyün muhtelif yerlerinde yapılan sondaj çalışmaları da su sorununu çözmedi. İstenilen oranda su bulunamazken, köyler arasındaki ihtilaf da giderilemeyince susuzluk had safhaya ulaştı. Valilik ve Digor Kaymakamlığı da köyler arasındaki sorunun çözümü için defalarca arabulucuk ettilerse de çözüm yine bulunamadı.


Geçtiğimiz yıllarda da Valilik önünde toplanarak susuzluklarının giderilmesi için eylem yapan Verimli köylüleri sonunda öğrencileri okula göndermeme kararı aldı ve 2 hafta boyunca öğrenciler okula gönderilmedi. Bu ilginç protesto öğrencilerin eğitimini aksatınca bu defa da Valilik kanalıyla velilere ceza tebligatı imzalatıldı. Cezadan korkan velilerden bazıları öğrencileri okula gönderirken birçoğu yine okul yerine su taşımaya gönderiyor. Çocuklarını okula göndermeyen aileler ise eğitimin sağlıktan geçtiğini belirterek, ceza bile verilse su gelmeden çocuklarını göndermeyeceklerini söylediler.


Köylülerden Kazım Çito, "Bizim sonumuz ne olacak. 240 öğrenci şimdi susuz. Tuvaletler hep donmuş. Su akarsa biz çocuklarımızı okula göndeririz, akmazsa asla göndermeyiz. Akmazsa, bizi cezaevine de götürseler biz göndermeyiz. Cezaevine gönderirlerse gideriz, çünkü cezaevi buradaki tuvaletlerden daha iyidir. Atatürk büstünü bile biz yaptık. Parayla getirdik bunu, işçiliğinde de kendimiz çalıştık" dedi.
Bir çocuğunu okula göndermeye başlayan İbrahim Günal isimli veli ise, "Çocuğumu bugün gönderdim okula. Jandarma bize söz verdi. Karakoldan bize bildiri geldi. Suyumuzun geleceği söylendi. Suyumuza bir imkan yolu bulunacağı belirtildi. Çocuklarını okula göndermeyen velilere ceza vereceklermiş. Biz zaten susuzlukla cezamızı çekiyoruz. Suyumuz yok, her yer pislik içinde. Çok kötü durumdayız" şeklinde konuştu.

OLAN ÖĞRENCİLERE OLDU
Köyler arasındaki ihtilafın ve su kaynağının yetersizliğinin faturasını ödemek zorunda kalan ise öğrenciler oldu. Çok sevdikleri okullarından uzak kalan öğrencilerin eğitimleri aksadığı gibi susuzluğun getirdiği olumsuzluklar da yine onların yüzüne yansıdı. Susuzluktan kaynaklanan birçok sağlık probleminin yaşandığı köyde öğrenciler günlerini evlerine su taşımakla geçirdiler. Derelerden ve kaynaklardan getirilen sular bile yetersiz kaldı.

Bir damla suyun bile altın değerinde olduğu köyde öğrenciler çoğu zaman yüzlerini yıkayacak, dişlerini fırçalayacak su bile bulamadılar. Günlerce banyo yapamadıkları gibi, ne elbiselerini yıkayabildiler ne de ellerini. Onlar, kar eriterek, erittikleri karları kaynatarak susuzluklarını gidermeye çalıştılar. Susuzluktan doğan olumsuzluklar sadece köye ve evlerine değil, okullarına bile yansıdı. Okulun içi çamur deryasına dönerken, temizlik yapılacak su bile bulunamadı. Öğrenciler kadar öğretmenler de benzer sorunlarla karşı karşıya kaldılar. Onlar bile çoğu zaman bidonlarla
okullarına su taşıdılar. Okulun tuvaletleri bile susuzluktan kullanılamaz hale geldi.

Kullanılamayan tuvaletler eğitimle birlikte sağlık sorunlarını da beraberinde getirdi. Okulda görevli bir öğretmen olayın boyutunu şu şekilde dile getirdi:
"Su nedeniyle iki haftadan beri veliler çocuklarını okula göndermiyorlar. Köyde 5 yıldır su yok. Bu nedenle öğrenciler okula gönderilmiyor. Birkaç gündür öğrenciler gelmeye başladı. Bunun sebebi de jandarmanın velilere ceza yaptırım uygulaması. Birkaç gün önce veliler tek tek çağırılıp o kağıtlar imzalatıldı. Velilerin bir kısmı, bu durumdan korktuğu için çocuklarını göndermeye başladılar. Ama yarıdan fazlası yine okula gelmiyor."


Eğitimlerine 2 haftalık aradan sonra başlayan öğrencilerin okullarını nasıl özledikleri yüzlerine yansıdı. Eğitimlerine devam eden 110 öğrenci öğretmenlerine, kitaplarına yeniden kavuşmanın sevincini doyasıya yaşadılar. Yıkayamadıkları önlükleriyle okula giden öğrenciler tek isteklerinin suya kavuşmak olduğunu söylediler. Cıvıl cıvıl parlayan renkli gözleri bile suyun onlar için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya yetti.

ÖĞRENCİLERİN İSTEKLERİ
Ömer Ayılmazdır: "Okulda su yok. Çocuklar yüzünü yıkamıyor. Su yok, babalarımız ağabeylerimiz başka köye gidip su getiriyorlar. Okulda su olmadığından yüzlerimizi yıkayamıyoruz. Kirleniyoruz."
Rojin Günhan: "İki haftadır okula gitmiyoruz. Susuzluktan kar yiyoruz. 'Temizlik imanın yarısıdır' ama hiç de temiz olamıyoruz. Bizim ellerimiz kirli. Tuvalete giriyoruz, pis ellerle çıkıyoruz. Hülya Günhan: "Su yok ki dişlerimizi fırçalayalım. Belki iki haftadır banyo olabiliyoruz. O da belki"
Melike Ayılmazdır: "Su olmadığı için tuvaletlerimiz berbat. Önlüğümüzü yıkayamıyoruz. Ayaklarımız berbat. Haftada bir gün önlüğümüzü yıkıyoruz. Banyo yapıyoruz ama babalarımız ağabeylerimiz başka köylere gidip su getiriyorlar ama artık onlar da su vermiyor. Ben dişlerimi fırçalamıyorum. Ufacık bir su olsa bile fırçalayamıyorum. Okulda bile su yok. Su olmadığı için elbiselerimizi, önlüğümüzü de yıkayamıyoruz. Her şey su ile başlıyor. Ben köyümüze su gelmesini istiyorum.

Başbakan'ın yanında olsam, su getirmesini isterim. Köyümüze su gelsin başka bir şey istemiyoruz."
Fatmanur Çiğilitaş: "Sularımızı başka köylerden getiriyoruz. Başka köyler de bize su vermiyor artık. Ne içme suyu alabiliyoruz ne hayvan suyu. Köyümüze su gelmesini istiyoruz. Önlüğümüz kirlendiğinde haftada bir yıkıyoruz. Banyoyu haftada bir kere yapıyoruz. Suyumuz olsa haftada bir değil, günde bir kere yaparız."
Ender Ayılmazdır: "Suyumuzun gelmesini istiyoruz. Tuvaletlerimizin hepsi pis, okulumuzun tuvaletleri pis, haftada bir banyo yapıyoruz. Önlüklerimizi yıkayamıyoruz. Önlüklerimiz kirli okula geliyoruz. Onun için suyumuzu istiyoruz. Buradan sesimi Başbakan'a duyuruyorum, 'Bize su göndersin'. Su olduğunda az bir suyla, bazen de karı eritip öyle yıkıyoruz elimizi, yüzümüzü. Karı eritip su içiyoruz. Karı kaynatıp su içiyoruz."

SUSUZLUK YÜZÜNDEN EĞİTİMİNİ YARIDA BIRAKTI
Kars merkezde okuyan lise öğrencisi Emrah Ayırtır ise yaşlı anne babasına yardım etmek ve evlerine su taşımak için 2 hafta önce eğitimini yarıda bıraktı. Okula artık gitmeyen ve köyde su taşıyan Ayırtır, "Şehirde okuyorum. Burada su olmadığı için köye gelip, aileme yardım ediyorum. Su olsaydı ben şu an okuyor olacaktım. Su olmadığından mecburen buraya gelip su taşıyoruz. Ailemde su taşıyan olmadığı için okulu bıraktım. Çünkü, ailemizde herkes yaşlı olduğu için su taşıyamıyorlar" diye konuştu.

VALİ MEHMET UFUK ERDEN: KISA SÜREDE ÇÖZÜLECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUM
Konuyla ilgili İHA'ya açıklama yapan Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden ise köylülerin suyla eğitimi ilişkilendirmemelerini tavsiye ederek, şunları söyledi:
"Biz yine köyümüzün suyunu temini amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. İmkanlarımızı zorluyoruz. Teknik, personel ve ödenek konusunda bir sıkıntımız yoktur. İki köyün tarihten gelen bazı sıkıntıları bunlara yansımış bulunmaktadır. Yoksa bizim açımızdan bir sıkıntı ifade etmiyor. İmkanlarımız var. Öğrencilerimiz birkaç gün okula gitmediğini haber alınca, bununla ilgili köylümüzü ikna etmek için çalışma yaptık. Biz eğitimi önleyecek ve engelleyecek olanlara gereken tedbiri almak suretiyle eğitime devamı sağlamak konusunda çalışmalarımız oldu.

Elbette ailelerin kanunlar çerçevesinde hareket etmeleri gerek. 8 yıl ilköğretim temel ve zorunlu eğitimdir. Her anne-baba çocuklarını okula gönderip eğitim almalarını sağlamak zorundadır. Diğer taraftan da gerekirse kanuni işlemler başlatılmak üzere çalışmaya yöneltilebilecektir. Kısa sürede bu eğitimle ilgili sorunu çözerek çocuklarımızın okulsuz ve öğretmensiz kalmamalarını arzu ediyoruz. Kısa sürede çözüleceğini ümit ediyorum. Köylülerimizin suyla eğitimi ilişkilendirmemesini tavsiye ediyorum."

Vali Erden, asıl sorunun iki köy arasındaki ihtilaftan kaynaklandığını bunun çözümü için de sürekli çalışma içinde olduklarını sözlerine ekledi

İha
Yayın Tarihi : 25 Aralık 2008 Perşembe 14:11:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
osman kiliç IP: 88.236.177.xxx Tarih : 27.12.2008 19:34:58

verimli köyü önce nasıl suyu alacagını ve nasıl alırız demeden zorla heçbirşeyın olmadıgıne bılerek suyu almak ist boyle gıderse zaten suyu almaları imkansız gıbı görünüyor bence bende bır türkmeşenli olarak sadece bır yorumda bulunmak istedım buyuklerın yüzünden küçük çocukların magdur olasından üzülom sadece


yusuf IP: 85.106.124.xxx Tarih : 7.10.2010 19:27:07

bizimde tek arzumuz hayvanlarımız ac kalmasın bizdede aynı dert var