5
Mayıs
2024
Pazar
KARS

Dolunay Derneği'nden terör açıklaması

Kars Dolunay Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bahattin Şeker, son günlerde artan terör olayları üzerine yaptığı açıklamada, Türkiye'de bir neslin terör illeti yüzünden kendi öz yurdunda ötekileştirilip, yabancılaştırıldığını, Güneydoğu'dan ve Doğu'dan okumaya gidenlerin, gittikleri yerlerde sırf doğup büyüdüğü şehir yüzünden 'şüphe' ile karşılandığını bu yüzden de kendilerine güvenenlerin yanında yer almaya başladıklarını söyledi. 

Türkiye'de bir neslin terörizmin gölgesinde doğup, büyüdüğünü, kimilerinin de terörist saldırıyla hayatını kaybettiğini söyleyen Dolunay Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bahattin Şeker, geride kalan yakınlarının ise yüreklerindeki ateşle hayatlarına devam etmekte olduklarını belirti. Türkiye'de bir neslin terör illeti yüzünden kendi öz yurdunda ötekileştirilip, yabancılaştırıldığını da ifade eden Şeker, "Kimi gençler kalkıp Güneydoğu'dan, Doğu'dan okumaya gitti, gittiği yerde sırf doğup büyüdüğü şehir yüzünden 'şüphe' ile karşılandı. Bu bölgedeki terörist faaliyetleri nedeniyle güvenli birisi olarak kabul edilmedi ve olanlar oldu. Böylelikle buranın gençleri kendilerini güvenli bulmayanları tehdit olarak algıladı ve kendilerine güvenenlerin yanında yer almaya başladı. Oysaki yaklaştıkları kişi ve kuruluşlar, insanlar arasına nefret ve şüphe tohumları ekerek şehit kanıyla sulanmış cennet gibi vatanın bölünmesini amaçlayan hainlerin taşeronlarından başkası değiller. Ne yazık ki bu saf ve temiz Anadolu gençleri önyargılar yüzünden bu bölücülerle arkadaşlık etmeye başladılar. Bu beraberlik süresince beyinleri yıkandı ve sonunda gerçekten güvensiz kişiler haline geldiler. Kendilerini diğer gençler karşısında 'öteki' olarak görmeye başladılar. En ufak bir tartışmada özgürlüklerinin elinden alındığı hissine kapıldılar ya da öyle kabul ettiler. Kendilerini öz yurtlarında 'yabancı' gibi hissettiler. Ne acı bir durum. Ne kadar vahim bir durum. İşte bunun adı 'ötekileştirme'dir, 'yabancılaştırma'dır. Zaten terörizmin temel hedeflerinden en önemlisi de bu değil mi?" dedi. 

Terör örgütünün öncelikle eylemlerini özellikle çıktığı bölgenin halkı üzerinde gerçekleştirdiğini vurgulayan Şeker, "Amaçları yapmış oldukları eylemlerle halk arasında korku ve kaygı oluşturarak, halkın teröre karşı fiziki ve psikolojik tavrını yok etmek ve böylece onları sindirmekti. Sonrasında eylemlerine devam ederek halkı yıldırdılar. Halk arasında yılgınlık yaratarak, terör unsuruna karşı sosyal direnmeyi kırdılar. Ve en sonunda ise ideolojik eylemleriyle halk arasında korku yaratarak, sınırsızca ve korkusuzca hareket etmeyi başardılar. Bununla beraber, halk üzerinde oluşturulan korku sayesinde örgüt kendini güçlü gösterdi ve taraftar bulmaya başladı. Peki, bölge halkı bu duruma gelinceye kadar devlet otoritesi ne yaptı? Onları korumadı mı? Korudu elbet ama ne kadar? Nereden geleceği ve ne yapacağı bilinmeyen, dağda yatıp kalkan ve oraları avucunun içi gibi bilen eli silahlı katillere karşı ne kadar mücadele etmek mümkünse o kadar. Ama bu yetmedi çünkü iş sadece silahlı isyan değildi. Aynı zamanda siyasi bir isyandı. İşte burada büyük boşluklar vardı ve bu boşlukları terör örgütü iyi değerlendirdi. Düşünce kuruluşları, sivil toplum kuruluşları terörü lanetlemekle, kınamakla kaldı. Çözüm üretmekte yetersiz kaldılar. Bilim adamlarının hazırladıkları raporlar yalnızca kağıt üzerinde kaldı. Böylelikle de terörizmle mücadele yalnızca askerin ve polisin üzerine kaldı. Bugün Avrupa'da çalışan işçilerin birçoğundan hatta bu bölgede yaşayan insanlardan ve iş adamlarından sözde 'özgürlük savaşı' adına kimilerinden zorla haraç kimilerinden de aidat alınmakta olduğu biliniyor. Peki otorite bunlar için ne yaptı? Bilemiyorum! Bu mücadele yalnızca iktidarın, askerin ve polisin mücadelesi değil. Bu mücadele artık silahlı mücadelenin ötesine geçmiş durumda. Yeni bir mücadele politikası gerekli. Bu da yeni bir nesil oluşturmakla mümkün ve bu da çok uzun bir süreç gerektirmekte" diye konuştu. 


Şeker, "Nasıl ki bir nesil terör gölgesinde doğmuş ve büyümüşse terörizmin önüne genç nesli koruyarak, onları eğiterek geçmek mümkündür" diyerek, "Gençleri elimizden geldiğince bu yıkıcı terör belasından korumalıyız. Onlar kendilerini farklı hissetse bile suçlamamalıyız. Çünkü neredeyse bir nesil bu belayla büyüdü. Bu nedenle, kendilerini farklı hissetmeleri doğal artık. Burada önemli olan, bütün farklılıklara rağmen beraber yaşayabileceğimizi onlara kavratabilmek. ABD'ye bakın adamlar farklı dillerde, farklı dinlerde, farklı renklerde fakat dünyanın bir numarası olmuş. Peki, bunca farklılıklar içinde doğmuş ve büyümüş insanları birbirine bağlayan şey nedir sizce? Birlikte yaşama ülküsüdür" şeklinde konuştu. 

Yalnız bırakılan her gencin terör için bir fırsat olduğunu da hatırlatan Şeker, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Gençlerimizi yalnız bırakmayalım. Onlardan korkmayalım. Onları anlamaya çalışalım. Onlara kendilerini ispat etmeleri için fırsat tanıyalım. Yanlış yolda iseler büyükler olarak onlara doğruyu gösterelim ama asla ve asla potansiyel vatan haini gözüyle bakmayalım. Aksi halde kendi elimizle geçlerimizi terörizmin kucağına itmiş oluruz. Onlar geleceğimiz. Geleceğimize sahip çıkalım. Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor ülkemizin huzuru ve geleceği için herkesi gençlerimize sahip çıkmaya davet ediyorum".

iha
Yayın Tarihi : 10 Ekim 2008 Cuma 18:22:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Yaşar Yılmaz IP: 78.166.150.xxx Tarih : 14.10.2008 20:22:50

Bu derneğin kuruluş amacı nedir,merak ettim.Tahminimce Kars'ta dikkat çekecek sayıdaki muhafazakar ve sağ görüşlü derneklerden biridir.


Serhat IP: 212.156.217.xxx Tarih : 10.10.2008 22:00:37

Bu nasıl bir dernek dolunay mhp'nin yada işbirlikçilerinin başka bir tezgahımı?Lütfen Karsı kendi siyasetinize alet etmeyin eski karsı istiyoruz.Erzuruma benzettiniz güzel Karsi nerde o güzel Kars demokrat,özgürlükçü,solun kalesi.Şimdi kafatasçılardan geçilmiyor çok yazık gerçekten üzülüyorum.Sarıkamışa sevgiler


Kaya Kayadan IP: 88.231.62.xxx Tarih : 10.10.2008 20:42:49

sayın Dr. Bahattin Şeker'in açıklamarına yürekten katılıyorum. sivil toplum kuruluşlarının toplumsal yaşamdaki önemini çok iyi bilen sayın Şeker, engellilerle ilgili yaptığı çalışmalarla sosyal duyarlılığını gösterdiği gibi ülke meseleleri hakkında da gösterdiği duyarlılıkla takdire layık bir iş yapmıştır, Diğer sivil toplum kuruluşlarına da bu açıdan örnek olacak bir tutum sergilemiştir. Kutluyorum.


Cem IP: 88.247.29.xxx Tarih : 17.10.2008 19:52:48

Dolunay yok kızıl elma yok bozkurt ne bu allah aşkına ne oluyor karsta kim bu insanlar?geçen yaz karsa gittim sarkık bıyıklılar karsın caddelerinde fır dönüyor ne oluyoruz dedim birileri kasr üzerinde baya örgütleniyor.Eskiden ellerinde kanlı satırlarla gezenler şimdi sempatik görünmesinler biz biliyoruz Kars sahipszi değil.Halkların kardeşliğine gölde düşürmeyin kimsin sen kalkıp basın açıklaması yapıp ortalığı tahrik ediyorsun valisi var oranın haddini bil!!!!!!