Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, Aktütün Karakolu'na yapılan saldırının ilgili kurumların bir yönetim zafiyetinin sonucu olduğunu savunarak, "Türkiye 30 yıldır atari mi oynuyor sınırlarda. Hiç kimse bu işin sorumluluğundan kaçamaz" dedi.

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, partinin il kongresi için geldiği Kars'ta, Kars Sanat Merkezi'nde konuşma yaptı. Hükümeti ve Genelkurmay'ı eleştiren Soylu, "Bugüne kadar aklınız neredeydi. Sınır karakollarımızı değiştireceğiz diyorsunuz. Bir takım eski emekliler çıkıp diyorlar ki, 'O karakollar kaçakçılık için yapılmıştı, onlara engel olmak için yapılmıştı. Affedersiniz beyefendi Türkiye 30 yıldır atari mi oynuyor sınırlarda. Hiç kimse bu işin sorumluluğundan kaçamaz. Elbette ki şehadet yüksek
mertebedir. Ancak bizim çocuklarımızın canları da vardır. Bu ülkedeki evlatlar kolay yetişmemektedir. Onun için bu ülkede bu kardeş kavgasını körüklemek isteyenler bu etle tırnağı birbirinden ayırmak için bir büyük mücadeleyi ortaya koyanlara aman verilmemelidir. Devlet elbette ki diplomasiyi ortaya koymalıdır. Elbette ki devlet yumuşak gücünü göstermelidir. Her şeye böyle şiddetli şekilde bir çare üretmeye beklide çalışmamalıdır. Ama devlet dediğin yumuşak güçlü olur, devlet dediğin diplomasisi de olur devlet dediğin demir yumruğu da olur. Zamanı gelince demir yumruğunu da ortaya koyabilmelidir" diye konuştu.

Karakolları koruyan bir anlayışla karşı karşıya kalacaklarını da ifade eden Soylu, "Bakınız bu işlerde karakol korunmaz, vatan korunur, vatan. Herkes bunu bilsin. İşte bu olayla ilgili hepimizin bağrı yanıktır. Bu olayla ilgili hepimiz büyük bir sıkıntı içerisindeyiz. Bir taraftan ülkemiz insanlarını tahrik etmeye çalışıyorlar. Bir taraftan da bir kavgayı küreklemeye çalışıyorlar. Buna Demokrat Parti hiçbir dönemde müsaade etmemiştir. Bu dönemde de müsaade etmeyecektir" şeklinde konuştu.

"SINIRLARDAKİ KARAKOLLARIMIZ GÜVENSİZ VE SAĞLIKSIZ"
Türkiye'nin 30 yıldan beri terörle uğraştığını ve işin üstesinden gelmeye çalıştığını da vurgulayan Soylu, "Eğer halen sınırlardaki karakollarımız bizim dağlarda çobanların keçilerine yapmayacağı barınaklardan güvensiz ve sağlıksız ise bu iş elbette ki sorgulanmalıdır. Eğer bu ülkede halen 350 kişilik bir grup sınırın ötesinden gelip orada 20 yaşındaki askerlerimizi şahit edebilme noktasındaki bir kudrete sahip olabilmişlerse bunu alelacele bir bölücü terör örgütü olarak görmek son derece yanlıştır.

Arkasındaki istihbaratı, arkasındaki lojistiği ve arkasındaki finansın ne olduğunu sorgulamak gerek. Bunun sadece böyle bir halle 'aman devletimiz büyüktür, milletimiz büyüktür, devletimiz var olsun, milletimiz sağ olsun' diye bugüne kadar bildik sözlerle milletimizin yine bir şekilde yaralarının sarılacağı veya bu insanların birlik ve beraberliğini ayırmak için Balıkesir'de gerçekleşen ve bir provokatif olayla önümüze gelen öbür tarafta daha önce Sakarya'da olan ülkemizdeki 70 milyonun birlik ve beraberliğine kasteden bir tezgahın, bir oyunun, bir senaryonun ilerlemesine eğer bizler seyirci kalacak ve bu ülkeyi yönetenler, bu işlerden sorumlu olanlar kendi öz eleştirilerini yapmayacaklarsa inanın bu işle Türkiye daha çok uğraşır.

Sayın Cumhurbaşkanı Amerika'ya gitti ve birkaç gün Talabani'yle beraber oldu. Acaba Sayın Cumhurbaşkanı orada o dostluk mesajlarını verdikten sonra gelip burada bu olay başımıza geldikten sonra dün Diyarbakır'da polislerimiz şehit edilmeden önce Talabani'ye telefon açıp, 'Ey komşu Irak'ın Cumhurbaşkanı Talabani, sen benimle beraber Amerika'da dostluk mesajları verdin. Ama senin ülken Irak'ın kuzeyinden ağır makineli silahlarla birçok insan ülkemin sınırları içerisine girip bizim karakollarımıza saldırıyor, bizim insanlarımızın canını alıyor, şehit ediyor. Eğer sen buna bir şey yapmayacaksan ey Talabani senin hakkından gelmesini biliriz' diye yüksek bir ses, gür bir ses, Türkiye'den, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanı olarak çıktı mı? Hayır çıkmadı" dedi.

Başbakanı da eleştiren Soylu, daha sonra şunları söyledi:
"Sayın Başbakan Ermenistan'ı ziyaretinde Sarkisyan'a 3 cümle söyleyebilirdin. Diyebilirdin ki, '2 yıldan beri hem dünya istihbarat örgütleri hem de Türkiye istihbarat örgütleri bize diyorlar ki Irak'ın kuzeyinden terör örgütünün mensupları senin Ermenistan'a geliyorlar ve orayı bir beslenme havzası olarak değerlendiriyorlar. Yıllardır ülkemizin birliğini, beraberliğini, kardeşlerin birbirine olan sevgisini, rencide etmeye, incitmeye, ortadan kaldırmaya çalışan buğursuzları Ermenistan'da sarındırma Sarkisyan' diyebilecek mert bir söz isterdim, mert bir söz. Ama ne oldu, yok. Sayın Başbakan, 'Ey Barzani, ey Talabani bakın Türkiye'nin kafasının tepesini arttırmayın. Türkiye'deki bu insanları; Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Lazıyla, Alevisiyle, Sunnisiyle tahrik etmeyin. Tepenize bineriz, size gereğini gösteririz gibi' bir büyük cümleyi ortaya koyamıyorsun. Neden koyamıyorsun. Bakınız Türkiye Cumhuriyeti'nin karakollarına yapılan saldırı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de milletinin de ırzına ve namusuna yapılan saldırıdır. Bu böyle bilinmelidir."

Soylu, yaklaşık 1 saat süren konuşmasını elektrikler kesilince noktaladı ve salondan ayrıldı. Elektriklerin kesilmesiyle birlikte il başkanlığı seçimleri koridorda yapıldı. Seçime tek aday olarak giren mevcut Başkan Turgut Oran, yeniden DP Kars İl Başkanı oldu.

DP Kars İl Kongresi'ne; Genel Başkan Süleyman Soylu'nun yanı sıra, İl Başkanı Turgut Oran, Selim Belediye Başkanı İlhan Çiftçi, Susuz Belediye Başkanı Ahmet Zinderen, teşkilat mensupları katıldı.