Sendika binasında yapılan basın açıklamasında konuşan Şube Başkanı Fahrettin Şimşekler, “Son günlerde tüm milletimizi derinden sarsan, üzüntüye boğan, yakın çevremizde ve uzaklarda birçok yürek sızısı yaşamaktayız. Bizler, yani Türk milleti; hassas, duygusal; ancak bir o kadar da güçlü milletiz.

Yakınımızda sesimizi duyabilecekleri mesafede veya bizden binlerce kilometre uzakta, dünyanın neresinde olursa olsun bir Türk ve Müslüman kardeşimiz zulüm görürse onun acısını kalplerimizin en derin boşluğunda hissediyoruz. Yani: ‘Erzurum’da kar yağsa Rize’de üşüyoruz. Bir asker şehit olsa, bir polis şehit olsa yanıp tutuşuyoruz.’ Biz sadece Anadolu toprağında değil dünyanın herhangi bir yerinde tek bir Türk’ün bile yaşamış olduğu baskıyı, zulmü, işkenceyi, sıkıntıyı yüreğinde yaşayan bir milletin evlatlarıyız” dedi.

Şimşekler daha sonra şunları söyledi:
“Hemen yakınımızda oldukça hassas bir noktada bulunan Kerkük, Erbil ve Süleymaniye’de Türkmen kardeşlerimiz binlerce yıldır beraber yaşadıkları komşularından bir soykırım Avrupalıların dediği gibi bir Genocide boyutunda baskı ve şiddet görmektedirler. Hemen yanı başımızda işlenen bu insanlık suçunu görmezden gelmek Asil Türk Milletinin birer ferdi olarak bizim için mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla; bu baskı ve zulmün bölgesi, zengin petrol yataklarının kullanım haklarını elde etmek isteyen asıl güçlerin kimler olduğunu da bize hatırlatıyor. Kimlerin piyon, kimlerin maşa ve kimlerin bu piyon ve maşaları kullanan eller olduğunu da necip Türk milleti çok iyi biliyor. Asırlarca Türk toprağı olan Kerkük, asırlarca Türk toprağı olan Erbil, Süleymaniye Telefer bundan sonra da Türk toprağı olarak kalmaya mecburdur.

Bizler Misak-ı Milli sevdamızdan asla vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Bu böyle bilinmelidir. Sahtekarlıklarla, yalan ve dolanla maşa ve piyonlara güç gösterisi yaptırmaya çalışanlar da asla bir gerçeği unutmamalıdır. Milletimin ayranı bir kabarmaya görsün. Sonra milletimin tükürüğü on binlerce kilometre uzaklara kadar ulaşır. Allah’ın ordusunun, Allah’ın kılıcının gazabına uğrarlar. On binlerce kilometre uzaklardan bahsetmişken Afganistan’da, Pakistan’da, Orta Asya’da, Balkanlarda, Avrupa’da hep baskı, hep zulüm gören soydaşlarımızı da unutmamamız gerekiyor. Son günlerde milletimizi derin üzüntüye, ardından da nefrete boğan bir diğer insanlık dışı olayı da kınamak zorunluluğu vardır”

Doğu Türkistan’da yaşayan Türkler’in Çin denizi dalgalarında boğulmaya çalışıldığına da dikkat çeken Şimşekler, “Doğal kaynaklar bakımından zengin, doğası mükemmel Doğu Türkistan toprakları 35 milyon Uygur Türkü’ne mezar edilmeye çalışılıyor. 1.300 milyon nüfusa sahip Çin Halk Cumhuriyeti bir gerçeği ve tarihi unutmamalıdırlar. Atalarına, Çin hanlarına uykularını kaçırttırıp karabasan rüyalar gördüren, sonunda korkudan bugün uzaydan bile görülebilen Çin Seddi’ni yapmak zorunda bırakan atalarımızı unutmasınlar. Hele hele o zaman da bir sürü misali kalabalık olan Çin’in, 39 arkadaşıyla ödünü kopartan Kür Şad’ı unutmasınlar. Unutulmamalıdır ki hepimiz birer Kür Şad, hepimiz Kür Şad’ın torunlarıyız. Yine unutulmamalıdır ki sessizliğimiz korkaklığımızdan değil onurumuzdan, vakarımızdan insana saygımızdandır” diye konuştu.

İha

Yayın Tarihi : 14 Temmuz 2009 Salı 22:32:53