Engellilerden duygulandıran program

Dünya Özürlüler Günü sebebiyle , Kars’ta dün akşam düzenlenen program izleyenleri duygulandırdı.

75. Yıl Eğitim ve Uygulama Okulu’nca Kars Sanat Merkezi’nde düzenlenen programa Vali Mehmet Ufuk Erden ve eşi Fatma Yeşim Erden, Tugay Komutanı Tuğgeneral Şeref Oguş, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu ve eşi Ayşe Alibeyoğlu, Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Rektör Vekili Prof.Dr.Nurhayat Gülmez, Emniyet Müdür Vekili Nurgül Ada, Milli Eğitim Müdürü Ekrem Ekici, İl Genel Sekreteri Ali Salgar, Engelli Öğrencileri Koruma Dernek Başkanı Sıdıka Ertaş ve engelli aileleri katıldı.

Program, 75. Yıl Eğitim ve Uygulama Okulu öğretmenleri tarafından hazırlanan öğrencilerin okuldaki hayatlarından kesitleri yansıtan slayt gösterisi ile başladı. Ardından öğrenciler tarafından şiirler okundu, şarkılar söylendi, skeç, dans ve animasyon gösterileri sunuldu. Program sırasında davetlilerden bazıları duygulu anlar yaşayarak gözyaşlarını tutamadılar.

Açılan Türk bayrağı eşliğinde öğrencilerin hep bir ağızdan okuduğu 10. Yıl Marşı herkesi duygulandırdı. Davetliler de marşa ayakta eşlik ettiler.

Engelli öğrenci velilerinden Kader Alp, günün anlamı ve önemini belirten bir konuşma yaptı. “Hayat paylaştıkça güzeldir” diyen Alp, “Benim adım Kader. 11 yaşında zihinsel engelli bir kızım var. Kadere bak filan demeyin sakın. İsmi kadar güzel bir kaderim var. Çünkü engelli bir çocuğun annesiyim ve ben bunu göğsümü gererek onları görmezden gelenlere gururla söylüyorum. Özrü kabahatinden büyük olanların yanında benim kızımın özrü nedir ki? Soruyorum sizlere? Eylem benim ikinci çocuğum, dünyaya gelmesini umutla beklediğini dünyaya geldiğinde bana başka umut kapılarını açan dünya tatlısı bebeğim. Üç çocuğum var ama. Eylem’in yeri benim için çok başka oldu. Onun gözlerindeki bir gülümseme bana dünyaları veriyor. Keza en ufak bir umutsuzluğu kalbimin derinliklerine saplanıp kalıyor. Ona bir engelli olarak hiçbir zaman acımadım ve toplumun onu acıyan bakışlarında da korudum. Bazı engelli aileleri çocuklarının özrü karşısında isyan ederken ben her zaman ne kadar yararlı olabileceğimi, onu topluma daha iyi nasıl kazandırabileceğimi düşündüm. Biliyorum ki toplumdan gelen bir gülümseme, güzel bir söz onun için dünyalara bedeldir. Engelli bir kişinin toplumda bir yerlere gelmesi, hayata adım atabilmesi o kadar zor ki bunu benden daha iyi kimse anlayamaz” diye konuştu.
Ardından Okul Müdürü Ataman Güngör de konuşmasında; “Türkiye genelinde 68 milyon 622 bin 559 olan toplam nüfusun 8 milyon 431 bin 937’sini engelli nüfus oluşturmaktadır. Özürlü nüfusun 3 milyon 783 bin 197’si erkek , 4 milyon 648 bin 740’ı kadındır. Bu nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 12.29’dur. Cinsiyet bazında özürlülük oranı ise erkekler için yüzde 11.10 kadınlar için yüzde 13.45’tir. Özür gruplarının tamamında özrün sonradan ortaya çıkma oranı çok yüksektir. Türkiye’de hanelerin yüzde 5.4’ünde engelli bulunmaktadır. Bu engellilerin, yüzde 25’i Zihinsel Engelli, yüzde 65.7’si Bedensel Engelli, yüzde 12’si işitme Engelli, yüzde 8.3’ü Görme Engellidir.1998-1999 Yılında Eğitim Öğretime açılan okulumuzda 1 Okul Müdürü ,1 Öğretmen, 1 Hizmetli ve 7 öğrenci bulunurken, 2007-2008 Eğitim Öğretim yılında 1 Okul Müdürü ,1 Müdür Yardımcısı, 7 Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni, 1 El Sanatları Öğretmeni, 1 Rehber Öğretmen, 1 Hizmetli ve 36 öğrenci bulunmaktadır. Okulunuzda eğitim öğretim gören öğrencilerden 8’i ise çift engellidir” dedi.

Milli Eğitim Müdürü Ekrem Ekici ise “Bugün burada, özel durumlarından dolayı, hakikaten özel olan kardeşlerimizle birlikteyiz. Onlara engelli demiyorum, dikkat edin özel insanlar diyorum. Çünkü asıl engel, zihniyet engelidir. Oysa, bu özel kardeşlerimizi engelli olarak görmek, hele özürlü olarak tanıtmak böyle bir sıfatı yakıştırarak hitap etmek asıl engeldir. Özür, özür dilemekten geliyor. Bu kardeşlerimizin özür dileyecek hiçbir yanları yok. Aslında toplum olarak, bizlerin onlardan özür dilemesi gerekiyor. Onlar, bizlerden çok daha sevgi yüklüler ve en önemlisi günah nedir bilmezler. Dolayısıyla; bunlara özürlü demek, özürlü yanımızla hitap etmek demektir. Engelli kavramı; bedensel, zihinsel, ruhsal özelliklerden belirli oranda fonksiyon kaybına neden olan organ yokluğu ve bozukluğu sonucu toplumsal rolünü gerçekleştirebilmesi için bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişidir” şeklinde konuştu.

Vali Mehmet Ufuk Erden de konuşmasında, şunları söyledi:

“Biraz önceki konuşmacı engelli annemiz acımadığını ve başının dik olduğunu söylediğinde çok memnun oldum. Anneler ve babalar hepiniz başınız diksiniz. Bundan hiç endişeniz olmasın. Bu çocuklar hepimizin ve toplumumuzun çocukları. Hangi durumda olursa olsun bu çocuklarımız eğitilebilir ve öğretilebilir. Geleceğe ait umutlarınızı daha da attırın. Ülkeler sosyal devlet olmamın önemin daha da anlamaya başladılar. Ülkemizde toplumun özü ve parçası olan özürlü engelliler ile ilgili çalışmaları hızlandırmaktadır. Zengin fakir fark etmeden hepimizin bütün soysal katmanlarda bulunabilecek engelli olmayı herhangi bir şekilde sıfırlamak mümkün değildir. Değerli anneler ve babalar, tekrar tekrara söylüyorum. Çocuklarınız hepimizin çocukları. Eğitilebilir ve öğretilebilir bununla da birlikte güzel başarılara imza atabilirler. Bundan dolayı başınız dik olsun. Burada olmayan bütün ailelere söylüyorum; Lütfen engelli çocuklarımızı eğitim ve öğretim sürecine dahil edin. Bu nedenle güzellikleri de açmış olursunuz”