5
Mayıs
2024
Pazar
KARS

Ermenilerin Osmanlı'ya ihanet ettiğini

Sarıkamış Harekatı'nın 94'üncü yıldönümü anma etkinliklerine katılan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, harekat sonrası Ermenilerin Osmanlı'ya ihanet ettiğini savundu. 

Sarıkamış Harekatı'na katılan babasının kurtulduğunu belirten Aydın, "Babam ve onunla birlikte olan bütün askerimiz, komutanıyla, çavuşuyla, onbaşısıyla hepsi başka bir acıyla da, bu sefer başka bir öfkeli acıyla da karşı karşıya kalmışlardı. Çünkü bir taraftan da içeride ihanetle karşı karşıya kalmışlardır" dedi. 

Toprak Otel'de düzenlenen "Türkiye Şehitlerine Yürüyor" anma programına Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, AKP Kars Milletvekilleri Zeki Karabayır ve Mahmut Esat Güven ile Ardahan ve Iğdır Valileri, ünlü Kalp Cerrahı ve Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof.Dr.Bingür Sönmez, Kars'taki daire amirleri ile yürüyüşe katılmak için Türkiye'nin dörtbir yanından gelen vatandaşlar katıldı. Programda konuşan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, isim vermeden Ermenilerin Osmanlı'ya ihanet ettiğini savundu. Harekata babasının da katıldığını dile getiren Aydın, "Babam ve onunla birlikte olan bütün askerimiz, komutanıyla, çavuşuyla, onbaşısıyla hepsi başka bir acıyla da bu sefer başka bir öfkeli acıyla da karşı karşıya kalmışlardı. Çünkü bir taraftan da içeride ihanetle karşı karşıya kalmışlardır" dedi. 

Yaşanan acının ortak olduğunu belirten Aydın, "Sadece soğuk değil, bir süre sonra zaten ülke içinde de, 'nasıl olsa bitti, dönmüşlerdir', yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız insanlara demişlerdir ki, 'Türklerin, Müslümanların işi bitti. Artık gelecek sizindir, ne duruyorsunuz, yapacağınızı yapın demişler' ve ona göre de bir darbe de içimizden gelmiştir bize. Onu da hatırlamadan geçersek vefasızlık olur. Onun için eğer bugün bazı konularda yeniden düşünmeye başladıysak ki mecburuz ki yeniden düşünmeye başlayacağız ama çekilen acıların hepsini birlikte düşünmek lazım. Bu köylerde katliama uğradı, başka acılar yaşandı, çocuklar öldü, kadınlara tecavüz edildi. Bir acıyı paylaşmak içinse insanlık adına tarihi boyunca her acıyı paylaşmış bu millet dünden bu güne hep hazır oldu şimdi de hazırdır. Ama tarihimizi belli bir tarafa çekmekte, belli alanlarda yoğunluk ortaya koymak da doğru değildir. Tarih ne ise odur. Onu o zaman olduğu gibi görmek lazım, olduğu gibi bilmek lazım. Bilmeden, güvenilir bilgiye dayanmadan yaptığımız her şeyde hata payı yüksektir. İnsan aynı zamanda bilen bir varlıktır. Bu millet bugünde diyor ki, bizim tarihimiz gözler önündedir, yaşanmış bir tarihtir, gelin birlikte çalışalım, birlikte inceleyelim, arşivlere birlikte girelim. Türkiye'deki değil Rusya'daki arşivlere birlikte girelim, batıdaki arşivlere birlikte girelim ve ne olmuşsa bilimsel olarak birlikte ortaya koyalım, masaya koyalım ve ne yapılması gerekiyorsa o zaman yapalım. Biz aslında bu kadar yürekli bir milletiz. Biz tarihimizden kaçan, tarihimizden korkan, tarihimizden yılan bir topluluk değiliz, utanan bir topluluk değiliz. 

Ama her şeyden önce emin olmamız lazım. Milletlerin tarihi, milletlerin kaderi, gelişi güzel el yordamıyla elde edilen bilgelerle tayin edilemez. Dolayısıyla bu topraklarda bu toprakların insanı acı çekmiştir. Ama bu acı, çekilen ortak bir acıdır. İnşallah önümüzdeki yıllarda ortaklaşa olmasa bile bu hızla kendi tarihimizi kendimiz çok daha insanlığın istifade edebileceği açıklık içinde, netlik içinde bilimsel olarak ortaya koyacağız. O zaman belki bugün Sarıkamış'la ilgili bilgilerimizin de bir kısmında değişiklik olacaktır.
 
Ama her halükarda değişmeyen ne olacaktır? Değişmeyen insan sevgisi olacaktır. Öldürülen, ölen ki bu toprakları işgal etmişlerdir, ölen Rus askerine bile 'insan ölüsüdür' diye bakan 'onunda anası, onun da babası, onunda vatanı, onun da çocukları vardır' diye bakan bir telakki, ne kadar bilimsel çalışmalarımız derine giderse gitsin hepimiz biliyoruz ki o değişmeyecektir. 

Daha canlı, daha görkemli biçimde ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu. 

"BİRLİĞE ZARAR GELİRSE YOK OLURUZ"
Birliğin önemine de değinen Bakan Aydın, daha sonra şunları söyledi:
"Ne değişmeyecektir. Vatan sevgisi. Bu vatan için ölmek gerekse ölmek gerek. O orada değişmeyecektir. O orada bitecektir. Bugün de değişmedi zaten, yarın da değişmeyecektir. Milletlerin akıbetini, geleceğini çok kere geçmişi tayin eder. İnsan olmanın bir özelliği de budur. Ne değişmeyecektir? Biz, asla vatan uğruna can vermiş, bu vatan uğruna kan vermiş, bu vatan uğruna evlatlarını vermiş, babalarını, kardeşlerini vermiş bir milleti, yani ecdadımızı unutmayacağız. Onlar sadece bir toprak kalsın diye ölmediler, bir millet kalsın diye öldüler, bir millet var olsun diye öldüler. Ve o millet bir bütündür. Şehitlerimiz içinde Balkanlardan gelen de var Sarıkamış'tan olan da var. Bu toprak, bu vatan, bu millet birdir. Bu milli birlik ve beraberlik vatan kadar önemlidir. Biz bir var olduk ve birliğe zarar geldiği zaman var olmayız, yok oluruz. Toprak nasıl mukaddes ise bu milletin birliği de bir o kadar mukaddestir ve bir o kadar mübarektir. Bize düşen ne pahasına olursa olsun bu vatanın birliğini, bu vatanın beraberliğini korumaktır. Çünkü hepimiz biriz, hepimiz birlikte öldük. Şahadeti birlikte getirdik, Kuranı birlikte dinledik. Aynı toprağa gömüldük. Altı da bir üstü de bir."

iha
Yayın Tarihi : 28 Aralık 2008 Pazar 12:50:26
Güncelleme :28 Aralık 2008 Pazar 15:31:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Hekimoğlu IP: 213.172.69.xxx Tarih : 30.12.2008 09:49:23

Ermeniler Osmanlıya deyil, türk halkına ihanet etmiş. Bu kadar basit. AKP iktidarı halkımıza ihanet eden, diplomatlarımızı katle yetiren, Anadolunun her köşesinde katliyam töreden, en son Hocalıda türk çocuklarını süngüye keçiren ermenilere peki neden kucak açıyor? Ermenilere kucak açmak deyil, Subatandakı toplu mezarları açıp da dünayay göstermek lazımdır.