30
Nisan
2024
Salı
KARS

Kars fay hatlarına yakın

Kars’ın deprem fay hatlarına yakın bölgede olması nedeniyle risk altında olduğu bildirildi.

Kafkas Üniversitesi Prof. Dr. Necdet Leloğlu konferans salonunda “Anadolu ve Kars Yöresinin Depremselliği’ konulu konferans yapıldı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Bozkuş tarafından yapılan konferansta Anadolu ve Kars yöresinde son yüzyılda olan depremler ve bölgenin deprem riskleri anlatıldı. Deprem verilerine göre Kars ve yakın çevresinin belli oranlarda deprem riski taşıdığı ve bu riskin Kars yakınlarından geçen Ermenistan, Çobandede, Balık gölü, Kağızman ve Iğdır gibi aktif fay hareketlerine bağlı olduğu, ayrıca bu fayların konumlarına ve Kuzey Anadolu (KAF), Doğu Anadolu Fayı (DAF) gibi büyük faylara olan uzaklığına göre Kars’ın 2. derece deprem bölgesinde yer aldığı belirtildi. Ancak son yüzyıl içerisinde aletsel deprem kayıtlarına göre Kars merkezinden geçen sismik olarak aktif bir fayın olmadığı belirtildi.

1926 ve 1988 depremlerinin merkezüstleri Çıldır gölüSevan gölü (Ermenistan) arasında uzanan ve büyük kısmı Ermenistan içerinde kalan fay üzerinde olduğu ve bu depremlerde can kaybı ve hasarın nedeninin merkez üstüne yaklaşık 55 km yakınlıkta olma ve kalitesiz yapılaşma olduğu ifade edildi. Kars ve çevresinde 1972, 1976 ve 1983 yıllarında olan depremlerin Çobandede Fay kuşağı üzerinde olduğu ve 1962 depremininde merkezüstü Iğdır’dan geçen Iğdır Fayı üzerinde olduğu açıklandı. Cevdet Bozkuş, bundan sonra olası depremlerde Kars merkezinden ziyade bazı ilçelerin aktif fay hatlarına çok yakın olmaları nedeniyle deprem riskinin bulunduğunu ve bu ilçelerin sırasıyla Akyaka, Arpaçay, Çıldır, Kağızman ve Sarıkamış olduğunu belirtti.

Bozkuş, Anadolu’da olan depremlerin sebebinin Atlantik ortası sırt açılımı ve buna bağlı olarak Afrika ile Arabistan kıtalarının, Avrasya Kıtasına yaklaşması ve Anadolu’yu sıkıştırmasından kaynaklandığını ifade etti. Depreme karşı alınacak önlemlere de değinen Bozkuş, vatandaşların deprem hakkında bilinçli olmaları, okullarda deprem dersinin konması, hangi deprem kuşağında olduğumuzu bilinmesi ve yapılacak binaların o yerin deprem derecesine göre yapılması gerektiğini dile getirdi.

Bozkuş, şöyle konuştu: “Depreme karşı dayanıklı bina yapmanın maliyeti, depremde yıkılan bina maliyetine göre yüzde 20 fazladır. 17 ağustos depreminin büyüklüğünde bir deprem Japonya’da veya Amerika’da olsa tek bir insan ölmezdi fakat Türkiye’da hala 20 binin üzerinde insan ölüyor. Depremde ölmek, bir kader değildir sadece önlemsizlik, çaresizlik ve sahipsizliğin bir sonucudur.”

İlginin büyük olduğu konferansta Türkiye Deprem Vakfı tarafından hazırlanan 17 ağustos ve 12 kasım depremlerinin acılarının anlatıldığı film gösterildi. Konferansa KAÜ rektörü Prof. Dr. Necati Kaya, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, idari amirler, fakülte dekanları ve öğrenciler

Zaman Gazetesi
Yayın Tarihi : 26 Ağustos 2003 Salı 00:00:28
Güncelleme :18 Ocak 2004 Pazar 15:46:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?