5
Mayıs
2024
Pazar
KARS

Kars'ta nükleer santral masaya yatırıldı

'Kars ve Çevresinde Ermeni Olayları ve Metzamor Nükleer Santrali'nin Ülkemiz Açısından Zararları' adlı panelde konuşan Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Karabulut, santralde meydana gelebilecek olası bir tehlikenin Ermenistan'ı bile yok edeceğini belirterek bölgede toplu ölümlerin olabileceğini söyledi.

Kars Belediyesi Kars Sanat Merkezi'nde düzenlenen panele, Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Şeref Oguş, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abamüslüm Güven, Emniyet Müdürü İbrahim Demirci, 1. Dünya Harbi'nde Ermeni Çetecilerin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği Başkanı Erkan Birdal, daire amirleri ve öğrenciler katıldı.

KAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Nebahat Oran Arslan, panelde 'Kars ve Çevresinde Ermeni Olayları' konusunda bilgi verdi. 1917 yılından itibaren Subatan köyünde, Sarıkamış'ta, Iğdır'da ve Erzurum'da Müslümanların Ermeniler tarafından katledildiğini söyleyen Oran, Sarıkamış'ta 1919 Temmuz ayında gerçekleşen olayları anlatan aynı tarihe ait bir belgeyi açıkladı. Oran, belgeyle ilgili şunları söyledi:

"Sarıkamış'ın Gazipiyadin köyünden Acem oğlu Osman, Veli oğlu Ahmet, Yukarı Göllüce köyünden Ağa oğlu Bekir Efendi, Aşağı Güllüce köyünden Fakı Süleyman ve Mahmut oğlu Esat Efendi tarafından Eleşkirt'teki Tabur Komutanlığı'na gönderilen belgeyi ilk defa açıklıyorum. İşte isimlerini açıkladığım köylülerin yazdığı mektup:

'Sarıkamış'ın Karakurt nahiyesinden gelen Ermenilerin bizim başımıza getirdiği felaketi, ibreti alem için, Peygamber aşkına, Avrupa'daki devletlere bildirin. Şayet bildirmezseniz, yarın kıyamet gününde mahşer kurulduğu zaman Peygamberimiz şahit olsun ki sizden davacı olacağız. Her köyden 3 kişi zorla alınıp 10 gün kadar aç-susuz bırakılıyor, günde 100 ağaç sopa vuruluyor, daha sonrada öldürülüyor. Bütün mallarımızı elimizden aldılar. Her gün bir-iki köyü yıkmaktadırlar. Dün Mescitli köyüne saldırarak 20 kişiyi şehit ettiler. Böyle devam ederse Kars ve Erivan vilayetlerinde İslam namına bir şey kalmayacak. 600 yıldan beri Müslümanlara böyle mezalim yapılmamıştır. Kars, Erivan ve Batum vilayetlerinin halkı ne kabahat işlediler ki, Ermeniler bunları bize reva görmektedirler.'

Görülüyor ki Ermeniler bu topraklarda yaşayan halka insafsızca zulüm etmişlerdir. Ancak unutulmaması gereken şudur. Vatanları için geçmişte ve günümüzde hiç düşünmeden hayatlarını feda edecek insanlar olduğu sürece, vatan, millet ve bayrak sonsuza kadar yaşayacaktır. Türklerin, varlıklarını ve vatanlarını koruyabilmek için büyük mücadele verdiği bu topraklar Ermenilerin haksız yere öldürdüğü insanların emanetidir."

BÖLGEYİ SARAN METZAMOR NÜKLEER TEHLİKESİ

Panelde konuşan KAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Karabulut, 'Metzamor Nükleer Santrali'nin Ülkemiz Açısından Zararları' konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Karabulut, 1986 yılında Çernobil Nükleer Santrali'ndeki kazadan sonra tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de nükleer tehlikenin çok büyük bir gündem oluşturduğunu ve tartışmaya başlandığını söyledi. Karabulut, ayrıca. Iğdır'dan 16 kilometre uzaklıkta bulunan Metzamor Nükleer Santrali'nden dolayı Kars'ta ve bölgede halkın göstermiş olduğu duyarlılığın artıyor olmasının çok önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

ERMENİSTAN YAKIT ÇUBUKLARINI RUSYA'DAN TEMİN EDİYOR

Erivan'ın 28 kilometre dışında 1976 yılında üterime açılan Metzamor Nükleer Santrali'nin 2 üniteden oluştuğunu ve buradan üretilen enerjinin Ermenistan'ın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını karşıladığını hatırlatan Karabulut, "Ermenistan yakıt çubuklarını Rusya'dan temin ediyor. Tabii ki komşularıyla sıkıntılı olduğu için normalde demiryolu, karayolu veya denizyoluyla getirilmesi gereken çubuklar havayoluyla Rusya'dan temin edilmekte. Dolayısıyla sivil havaalanlarına adeta uçan bir bomba diye niteleyebileceğimiz nükleer yakıtlar havada uçurularak Erivan'da sivil havaalanlarına inmektedir. Bu da ayrı bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor. Yani bir ülkenin nükleer santrale sahip olması hem ekonomik, hem teknolojik anlamda çok ilerde olmasını gerektiren bir şeydir. Ermenistan, Rusya'dan temin etmiş olduğu yakıtların ücretini bile ödeyememiş 2003 yılında 40 milyon dolar borcun ödenmesi durumunda santralin finansman yönetimi Rusya'ya devredilmiş. Santralin mülkü Ermenistan'ın, finansal yönetimi ise şu anda Rusya'nın elinde" dedi.

METZAMOR BÜTÜN DÜNYANIN SORUNUDUR

Karabulut, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) soğuk savaş döneminde nükleer santrali atıklar da dahil, güvenli bir şekilde kontrol altına almak için 350 milyar dolar gibi bir harcama öngördüğünü vurgulayarak, şu açıklamalarda bulundu:

"Ermenistan ise 40 milyon doları ödeyemiyor ve finansal yönetimini Rusya'ya bırakıyor. Biz ise Ermenistan'dan bu atıkları, böyle bir harcama yaparak ve teknoloji kurarak üstesinden gelmesini bekliyoruz. Ben bunun gerçekleştirileceğine inanmıyorum. Dolayısıyla bu tip tartışmaları yaparken nükleer atık konusunu son derece önemsemeliyiz. Bu konuyu nasıl çözecekleri konusunda da oluşturduğumuz baskı çerçevesinde bunu da dile getirmelerini istemeliyiz. Çünkü bu sorun nükleer tehlikesi olan her ülkenin, çevre düşünüldüğü zaman bütün dünyanın sorunudur. Çünkü bir felaket olduğunda ki biliyoruz, önlemler alınmadığında her an olabilir, bölgede büyük bir kirlenme olacak, yaşanır olmaktan çıkacak, bizler ve bu bölgedekiler dahil olmak üzere birçok insan hayatını kaybedecek. Bu etkiler sadece bizde değil, Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Ermenistan'ın kendisi dahil birçok yerde çok yakından hissedilecektir. Dolayısıyla bu santralin kapatılması yönünde oluşturulacak kamuoyuna sadece bizler burada değil, Ermeni halkı da bilinçlendirilerek dahil edilmelidir. Yani bu santral sadece bizim için bir tehlike oluşturmuyor. Öyle bir kaza olduğu zaman Ermenistan da ortadan kalkacak. Dolayısıyla bu tip kamuoyu tepkisine Ermeniler de, Azerbaycan'ın. Gürcistan'ın toplu olarak bir araya gelmesi ve bu santralin kapatılması gerekmektedir. Maalesef santralin 2008 yılına kadar ruhsatı uzatıldı, kapatılması öngörülüyor. Ama, Ermenistan, buna karşı çıkıyor. Mutlaka ve mutlaka Ermenistan alternatif enerji kaynaklarına yönlendirilmelidir. Bu pahalı bir iştir ve gerekiyorsa uluslararası destekle yapılmalıdır. Bu işin altından Ermenistan tek başına kalkamaz. Yani, 'Benim enerji ihtiyacım var. Bu benim hakkım' dediği zaman kimseyi dinlemiyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nu da dinlemiyor. Ama, Ermenistan alternatif enerji konusunda kesinlikle zorlanmalıdır."

.
Yayın Tarihi : 30 Nisan 2008 Çarşamba 11:41:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ufuk sonmez IP: 88.255.72.xxx Tarih : 8.05.2008 14:22:18

Doc.Dr. Mevlut KARABULUT tarıh bolumu degıl fen edb fakultesı fızık bolum baskanıdır.Hocama saygılar...